Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bugün Güntekin'in güzel anıları var. İşte biri...Onun çocukluk yıllarında evleri Levent'tedir.Dönemin Levent'i çayırlar ortasında sadece tek tük serpilmiş birkaç ev... Çamurlu yollar...Ya Levent'in gazete ve dergi bayii kimdir dersiniz?Ela Güntekin açıklıyor: "Aziz Nesin..."Babası Reşat Nuri, küçük Ela'nın elinden tutar, Aziz Nesin'in dükkânına götürürmüş. Ela, oradan Pekos Bil, Fantomalar, Zavakolar, Demir Maske gibi dergileri alırmış.Ve... Daha ilginç olanı, sabahları evlere gazeteleri çırak falan değil, Aziz Nesin dağıtırmış.Ela Güntekin, "Ama, Aziz Bey o zamanlar böyle ünlü değildi" diyor.Aziz Nesin'in eli sıkıydı.Yazılarını, matbaalardan aldığı prova kâğıtlarının basılı olmayan taraflarına yazardı.Yaşam onu çok zorlamıştı.Fakat bunun ötesinde amaçları vardı.Onlardan biri de vakıf kurmak ve yoksul çocukları orada barındırmak, eğitmekti.Bu projesini hayata geçirdi. Ölümünden sonra da başarıyla süren bir proje bu.Onu saygıyla anıyoruz.......................Ela Güntekin'in 12 Mart askeri yönetimi döneminde Mamak Hapishanesi macerası olmuş.Tam "Aziz Nesin"lik bir öykü...İleride eşi olacak aktör Mehmet Keskiner'e otomobilde sinirlenip "yeter!.." diye bağırdığı için "icra-i rezalet" suçlamasıyla karakola götürülmüş, 1 aya yakın Mamak Cezaevi'nde kalmış.Başta TİP (Türkiye İşçi Partisi) lideri Behice Boran olmak üzere siyasi suçlular koğuşunda, sadece "yeter" diye bağırdığı için Ela Güntekin'in de yatması bir şaka gibi...Yaprak Dökümü'nün Ferhunde'si Deniz Çakır'ın ışıltılı zekâsını yansıtan bir yorum:"Yeter demiştir ama herhalde başka şeylere demiştir yeter diye!.." Deniz, 12 Mart'ın aydın kıyımını adres gösteriyor. Yaprak Dökümü dizisinin oyuncularıyla bugün gösterilecek Şeffaf Oda'da onur konuğumuz Reşat Nuri Güntekin'in kızı Ela Güntekin. GENE BUTTO, GENE KAN Benazir Butto, sürgün dönüşü, daha ülkesine ayak basar basmaz bir felaketin odağı oldu.Butto'nun konvoyuna saldırıda 115 kişi öldü, 150 kişi yaralandı.Butto ailesinin siyaset yaşamlarında hep kan ve darbe izleri vardır.. Merhum İhsan Sabri Çağlayangil'in "Hatıralarım" adlı kitabında (*) Benazir Butto'nun babası "Zülfikar Ali Butto'nun Pakistan Başbakanı olduğu yıllardan" bir anısını anlatır:'Baba Butto, başbakan seçildiğinde İhsan Sabri Çağlayangil'e Genelkurmay Başkanı yaptığı Ziya-ül Hak'ı tanıştırır.Çağlayangil ile aralarında şöyle bir konuşma geçer:"Önünde daha kıdemli iki orgeneral vardı, kendisini Genelkurmay Başkanı yapmak için onları emekliye ayırdım."Çağlayangil, "İyi yapmamışsınız. Askerler hassas olur. Keşke Ziya-ül Hak'ı ikinci başkan yapsaydınız, iyi ederdiniz" diye uyarır.Butto'nun açıklaması ilginç olur:"Reformlar yapmayı tasarlıyorum. Orduyu yanımda görmek istedim. Bu adam bana çok sadıktır." Nasıl bir ironi ki, Butto'nun "kendine çok sadık diye Genelkurmay Başkanı yaptığı" Ziya-ül Hak, ihtilal yapmış, Butto'yu devirmiştir. İdam ettirmiştir. 'Aradan yıllar geçti, kızı Benazir Butto lider oldu. Başbakan seçildi.O da asker destekli bir başkan darbesiyle görevden alındı.Konutunda yaptığımız söyleşide bana, "Ziya-ül Hak'ın, babasını astırmasını hiç unutamadığını, Pakistan'a dönüş nedenlerinden birinin de bu hesabı görmek olduğunu" söylemişti...........................(*) "Kader Bizi Una Değil, Üne İtti" Çağlayangil'in Anıları/Hazırlayan:Tanju Cılızoğlu/Bilgi Yayınevi. gunericivaoglu@milliyet.com.tr