PAZAR yazısıyla kadın ve siyasete girelim:
Röportaj yaptığım iki zıt insan çizeyim.
İki kadın Başbakan...
İsrail'in unutulmaz Başbakanı Golda Meir ve Pakistan'ın eski Başbakanı bugünkü dünya gazete manşetlerinin ve TV ekranlarının bir numaralı konusu Benazir Butto...
Golda Meir'la Strasbourg'da söyleşi yapmıştım.
Orangenie (portakallık) adlı büyük parkın ortasındaki Josephine Köşkü'nde O'nun onuruna verilen bir davetti.
Parkın giriş kapısından Josephine Köşkü'ne kadar yürümemiz gereken bir kilometre boyunca iki tarafı delikanlı ve genç kızlardan oluşan bir "dar" koridor oluşmuştu.
Öylesine dar ki...
Bir insan arasından ancak geçebiliyor.
Bir kilometre boyunca zaman zaman gögüslerden sıkıştırıldık... Her defasında "pardon" denilerek - güya kazara - bütün vücutlarımız elle yoklandı.
Denetlendik.
Hassas elektronik aletlerden hiç belli edilmeden geçirildik.
Çünkü her yoklamadan sonra, yol boyunca yeniden bir silah, bir patlayıcı edinme olasılığımız vardı.
Aynı yoklama ve yakın denetim köşk salonunda da sürdü.
Sonradan öğrendik ki... Bu denetim için Avrupa'daki Yahudi gençler gönüllü görev almışlar.
Fransız Polisi'ne bile güvenmemişler.
İsrail devletini kuranlardan Golda Meir'e olan büyük saygı ve gönülden gelen sevgi onları biraraya getirmiş.
Golda Meir ile o gece yarım saate yakın konuştum.
Bu sadelik, cesaret, dürüstlük ve derinlik karşısında büyülendim.
Irkdaşlarından ve bütün dünyadan gördüğü büyük saygının nedeni bu "anıt" kişilikti.
Yıllar sonra bir başka yabancı kadın başbakanla konuştum.
Pakistan'ın eski kadın Başbakanı Benazir Butto ile...
Bir buçuk yıl önce yazdıklarımdan bazı satırlar yansıtayım:
İslamabad'da 3 katlı beyaz bir konak...
Karşılıklı koltuklarda oturup kameralar önünde söyleşimiz başladığında, az önce uzun koltuğa uzanmış yumuşak kedi görüntüsündeki başı açık Benazir Butto hemen tırnaklarını gösteriyor.
İlk kelimesinden itibaren tırmalamaya hazır.
Önümdeki notları istiyor. Göz atıyor.
Bunlardan birkaç sayfayı yanındaki koltuğa bırakıyor. "Bu sorulara henüz hazır değilim" diyor.
Üsteliyorum.
Butto'ya bir sorum şöyle oldu:
"Eşinizin yaptığı iddia edilen yolsuzluk söylemleri ve Cumhurbaşkanı tarafından görevden alınmanızın nedenlerinden birinin bu olması bağlamında ne düşünüyorsunuz?"
Benazir Butto'nun gözleri ıslandı.
"Tamamının yanlış olduğu inancındayım. Bu iddialar, benim seçimleri kaybetme olasılığı bulunmayan başarılı siyasi lider olmamdan kaynaklanıyor. Babam da seçim kaybetmeyecek bir liderdi. Fiziksel olarak susturularak uzaklaştırıldı. (Benazir Butto'nun babası idam edilmiştir. G.C) Şimdi bazı kesimler eşimi yolsuzluk yapmak ve kardeşimi öldürtmekle suçlayarak, beni siyasetten uzaklaştırma çabasındalar. Hala bir dava açamadılar. Suç kanıtı bulamadılar."
Butto bu arada kendi döneminin icraatını uzun uzun övdü. Kendisinin - yolsuzluklara son vermeye çalıştığı için - görevden alındığını iddia etti.
Şöyle dedi:
"Benimle BBC veya CNN kanallarında bir programa çıkmaya cesaret etsinler. Cumhurbaşkanıyla, Başbakanla tartışırım. Fakat kimsenin buna cesareti yok."
Benazir Butto bunları söylerken dikleşiyor, öne doğru eğiliyordu. Yüz adaleleriyle, gözleriyle, el hareketleriyle müthiş bir beden dili kullanıyordu. Sesi ve vurguları bir artist kadar yerinde ve etkiliydi. Heran yaşlar boşalacakmış gibi ıslanan gözleri, bu vücut diline eşlik ediyordu.
Ancak...
Birşey eksikti; inandırıcılık...
Bu kadar gösteri içinde samimiyet ve sadelik kaybolmuştu.
Örneğin...
"İkinci İslam Zirve Konferansı'nı ve Müslüman Kadınlar Olimpiyatı'nı Pakistan'da gerçekleştirmeye çalışan bir kadına...
Pakistan'a dünyada saygınlık kazandıran bana karşı komplo kurdular. İftiralarla beni vurmaya kalkıştılar."
Az önceki başı açık kadın şimdi başını örtmüş İslamcılık şampiyonluğu yapıyordu.
Pakistan gezimizde Butto ailesinin hesaplarını inceleyen FIA adlı Federal Soruşturma Komisyonu Başkanı Khawar Zaman ile de konuştum.
Adalet ve siyaset birbirine karışmasın diye özen gösteriyordu.
Şöyle dedi:
"Uluslararası bankaların ve şirketlerin karışık yapısı arasından beyaz yakalı suçluları cımbızla yakalamak ve suçlarını kanıtlamak çok zor.
Biz suçun işlendiğine inansak ta, kararımızı, kesin kanıt bulduktan sonra veririz."
İşte, Butto için şu günlerde art arda yapılan "yurtdışındaki gizli servet" açıklamaları böyle bir sürecin sonucu...
Yazara E-Posta: G.Civaoglu@milliyet.com.tr