CNN muhabiri, Kemal Derviş'e soruyor:
"Sizden öncekiler başaramadılar. Ya siz?"
Derviş, uzun uzun cevap veriyor.
Oysa gazete ve TV'lerin Ankara temsilcilerine "Hükümet, programı kuvvetlendiriyor... Program da Hükümet'i kuvvetlendiriyor" söylemi, bu sorunun anahtarıdır.
Derviş'in açıkladığı yeni program, şu kriz sürecinde Hükümet'i ayakta tutmaktadır.
Program çökerse, zaten uçurumun kenarında olan Hükümet'i kimse kurtaramaz.
Hatta bir adım daha atalım.
Derviş "olmuyor, gerekenler yapılmıyor" diyerek çekilirse, Hükümet'in altındaki zemin çekilmiş olur.
Duyumlarımıza göre; "Birkaç kez bu olasılığın eşiğinden dönülmüş..."
Peki... Hükümet giderse Derviş kalabilir mi?
Bu olasılık için senaryoları daha önce yansıtmıştım.
Özetle tekrarlıyorum:
"Zamanla sosyal çalkantılar tsunami dalgaları gibi kabarır... Hükümet çatırdar...
Sezer, MGK'yı fevkalade toplantıya çağırır.
FP ve DYP liderleri de davetlidirler.
Sezer, Hükümet'in istifasını ister.
Her partinin bir bakanla temsil edileceği, diğer bakanlıkları teknokratların oluşturacağı bir Milli Mutabakat Hükümeti önerir.
Kurulacak Hükümet'e güvenoyu için liderler, protokol imzalarlar.
Bu Hükümet, IMF ile imzalanan yeni ekonomik programı uygulayacak, siyasi reform yapacak, yolsuzluk dosyalarını tamamlayacak ve ülkeyi seçimlere götürecektir..."
Burnundan soluyan toplumda kime anlatılsa - genelde - "tamam işte... Ne bekliyorlar? Yapsınlar... Doğrusu bu" diye olumlu karşılanabilecek bir formül.
Oysa...
12 Mart 1980 Komutanlar Muhtırası sonrasında kurulan ve bu formülle oluşturulan I.ve II.Erim Hükümetleri, Melen ve Naim Talu Hükümetleri başarılı oldular mı?
Hayır...
Tersine, Türkiye daha o yıllarda "konvertibiliteye" geçmek üzereydi.
Tarihi şansı ıskaladı.
Öte yandan... Sık sık dile getirilen "siyasal reform" nedir?
Acaba çare "liderlerin tırnak ve dişlerinin sökülmesi mi?"
Dar bölge sistemine geçilerek milletvekillerinin parti disiplininden koparılmaları mı?
Peki... Zayıf liderler ve siyaseten "özerk" milletvekilleriyle oluşan Meclis'te, en zorlu yasaların geçmesi için oy çoğunluğu nasıl sağlanacak?
Siyasi Partiler ve Seçim Yasaları, yoksa bir dizi küçük partiye TBMM'ye girme yolunu mu açacak?
Baraj indirilerek CHP gibi köklü bir partinin bile dışarıda kalması mı önlenecek?
O zaman, parçalı bohça gibi bir Meclis'ten güçlü Hükümetler nasıl çıkacak?
Bazı duyarlı seçim ittifakları düşünülüyorsa, ülke yararı bu mu?
Türkiye'nin acil ekonomik sorunlarını, böyle siyaset labirentine yaymak doğru mu?
Gerçekleri görmek önemlidir.
Örneğin Hükümet'in, Derviş yönetimindeki programa... Derviş'in ve programın da bu Hükümet'in Meclis çoğunluğuna kilitlendiği bir süreç, Türkiye için son - ayakta tedavi - şansıdır.
Zaten... Çok beklemek gereksiz.
Adam olacak program, ilk 100 günden belli olur.
İlk 100 gün iyi değilse, zaten ne Derviş kalır, ne Hükümet...
Ve Allah, Türkiye'yi böyle bir olasılıktan korusun.
G.Kore, Brezilya, İsrail, Meksika, Arjantin'de yaşanan yoğun bakım dönemi başlar.
O nedenlerle, bugünlere omuz verelim.
Bu arada... Derviş'in de biran önce DSP'ye girmesi, "onun her an bırakıp gidebileceği" kaygılarıyla oluşan tedirginliği giderebilir.