Fransa Cumhurbaşkanlığı'na...Hazırlanan Sarkozy'nin, bu referandumu "Türkiye'nin AB üyeliğine de EVET ya da HAYIR oylamasına" dönüştürme çabaları sürüyor. O nedenle referandum ayrıca önem taşımakta.Avrupa'nın nabzını tutanlar bu durumda "sandıklardan çıkabilecek HAYIR oylarının, Türkiye karşıtları tarafından kullanılacağı" kanısındalar.Hatta "AB ile Türkiye arasında 3 Ekim'de başlaması öngörülen üyelik görüşmelerini engelleme tezgâhı" da sezilmekte.Ancak... "Türkiye, çizgisinde ilerledikçe ve kendi kendine çelme takmadıkça bu çabaların etkili olmayacağı" da genel yargı. Fransızlar, referandumda büyük olasılıkla Avrupa Anayasası'na "HAYIR" diyecekler. Açayım...Türkiye'nin AB üyeliği kaygıları, Fransa'da son haftalarda birden tırmanışa geçen "HAYIR"ların nedenlerinden biri ama birinci neden değil.Belki... 6. ya da 7. sırada bir neden olabilir.Geçen yıl AB'den Türkiye'ye görüşme tarihi verileceği 17 Aralık, Fransa kamuoyunun duyarlık sürecinde tavan yaptığı tarihti. Ama o günlerde bile Avrupa Anayasası'na HAYIR" oyları, sadece yüzde 40'tı. Aradan 4 ay geçti. Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği tartışmaları, gündemden -neredeyse- düştü sayılır.Buna rağmen Avrupa Anayasası'na "HAYIR" oyları, son haftalarda dramatik bir tırmanışla yüzde 50'nin üzerine çıktı.O halde yüzde 50'nin üzerindeki -olası- "HAYIR" oylarıyla Fransızların Türkiye'ye "HAYIR" tavrı arasında bir ilişki, bir doğru orantı aramak yanlıştır. Ters orantılı Gerçekten "HAYIR"ların tırmanışında çok farklı nedenler söz konusu.Örneğin...Fransa kamuoyu yoklamaları, "Avrupa Birliği sürecinde gaza fazla basıldığı" kanısını ortaya koymakta.Oysa, bundan 5 yıl önce kamuoyu araştırmaları, "toplumun, AB sürecinde yavaş olduğu inancını" yansıtıyordu.Örneğin... Avrupa ortak parası euroya geçilmesi ve sonrası artan fiyatlar Fransızlarda, "frene basılması gerektiği" yargısına neden oldu.- Fransa kamuoyunda bir diğer olumsuz görüş de "genişleme" ile ilgili."AB'ye yeni ülkelerin üyelikleriyle birlikte Fransa'nın lokomotif konumunu ve karar etkinliğini yitirmekte olduğu veya 10 yıl içinde yitireceği" kuşkusu var.Avrupa Birliği Anayasası'yla Fransa inisiyatifinin artık geri dönülmez bir şekilde elden çıkacağını düşünüyorlar.Fazla sürat ve fazla genişleme tedirginlik yaratmış.- AB Anayasası ile birlikte, kazanılmış sosyal haklardan çoğunun kaybedileceği kuşkuları da çalışanlar sınıfını sarmış.Fransa, diğer AB ülkelerine göre çalışanlara, öğrencilere, emeklilere daha yüksek standartta ve daha geniş haklar tanıyor. AB Anayasası ile birlikte çıtanın AB genel standartları düzeyine inmesi korkusu yaşanıyor.- Hiç hesapta olmayan bir gelişme de, "EVET" oylarındaki erimenin sol kanatta olması...Oysa Chirac, AB Anayasası'nı referanduma götürürken, kendi siyasi etkinlik coğrafyası dışındaki sol kesime güvenmişti.(Sol kesim, ilke olarak Türkiye'nin AB üyeliğine, sağ kesim kadar büyük oranda karşı değil.)- Fransa'da iktidar zayıf. Başarısız. Başbakan silik.Başbakan ve bakanlarına karşı tepki büyük.Bu anayasa oylaması da halktan bir tür tepki koyuş olarak yorumlanıyor..............Bütün bunlardan sonra "Halkının çoğunluğu Müslüman olan Türkiye, Hıristiyan Avrupa'ya üye olmalı mı?" tartışması, hayli alt sıralarda kalan bir nedendir..............Bu anayasa reddedilirse ne olur?Bugünkü AB düzenini sağlayan Nice Anlaşması'na dayalı AB'lilik statüsü devam eder.Fransa'nın statüsünü de Nice Anlaşması belirler.Fransa'nın AB'de Almanya ve İngiltere ile birlikte sahip olduğu etkinlik yara alır. Hele İngiltere referandumu EVET'le sonuçlanırsa, Fransa kuvvetler oyununda daha da geriler.Yani... İMKB, Türkiye'de duyarlık göstergesiyse Fransa'da hava bulutlanınca daha fazla hapşırmasın. g.civaoglu@milliyet.com.tr İğneli fıçı