Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


SİYASAL İSLAMIN İFLASI yapıtının yazarı Olivier Roy anlatıyor:
"Cemiyet-i İslami'nin önde gelen isimlerinden Prof. Tabana'ya 'politikayla ilgilenmek isteğinin nasıl doğduğunu' sorduk.
'İlahiyat Fakültesi kütüphanesinin raflarında Feuerbach ile karşılaştığım zaman' cevabını verdi."
Roy'
a göre bu söylem, onun ve diğer Mollalar'ın eğitildiği kutsal Kum kenti medreselerinde komünist etkisi olduğunun işaretiydi.
Karl Marx'a ilham veren Feuerbach, felsefe öğrenimini Hegel'in yanında yapmıştır. Hümanist ilahiyat görüşleriyle ünlüdür.
Yani...
İran Mollaları'nın sokak devriminde komünist yöntem esinleri vardır.
Şimdi Ayetullah Natık Nuri'nin öğrenciler üzerine köktenci yığınları saldırtma çağrısı, işte Marx etkisindeki Mollalar geleneğinin devamıdır.
İran, ayrıca dünyanın en eski komünist partilerinden birine; TUDEH'e sahipti.
Bu partiye nitelikli aydınlar ve gençler katılmıştı.
Son öğrenci hareketlerinin kökeninde komünist TUDEH'in de izleri ve pratiği vardır.
Zaten...
1979'da Şah'ı deviren halk hareketi de, sol ve sağdaki bu iki pratiğin dayanışmasıyla gerçekleşmişti.

Ayrılan yollar

Son yıllarda bu ittifak parçalanmış görünüyor.
Öğrenciler bir yanda...
Ayetullah Natık Nuri'nin el altından desteklediği kökten dinciler öte yanda.
Ordu, polis ve tüm güvenlik güçleri, Ayetullah'ın ve Mollalar'ın denetiminde.
Buna karşın...
Halk ise çoğunlukla öğrencileri destekliyor.
Bu sosyo - siyasal coğrafyanın biraz daha ayrıntısına girelim.
1999 İran'ında artık komünist gençliğin ve aydınların yerini, genellikle Cumhurbaşkanı Hatemi'nin reformculuğunu ve dışa açılma politikasını destekleyen "değişim yanlısı öğrencilerle, aydınlar" almış.
Halk da, 30 yıldır süren Mollalar'ın baskı rejimine tepki gösteriyor.
Küreselleşme, insan hakları, bireysel haklar, demokratik yapılanma, özgürlük halkın ortak özlemi...
Ayetullah Natık Nuri ve Mollalar ise 19. yüzyıldan bu yana Ruhban sınıfının devleti yönetmesi ilkesine dayanıyor.
Gerçekten Ayetullah Şirazi, 1891'de bir İngiliz şirketine verilmiş olan tekel hakkının geri alınmaması halinde tütün kullanımını yasaklamıştı.
Ruhban sınıfı o tarihten başlayarak, İngilizler'e ve genelde emperyalizme karşı direnişin, milliyetçiliğin, İslam'ı savunmanın simgesiydi.
Onlara göre "şeriat hukukunun uygulanması yeterli değildir. Devlet, özü itibariyle de İslami olmalıdır."
Bu bağlamda, İran'daki asıl çatışma, sokak görüntülerinden daha derindedir. Reformcu Cumhurbaşkanı Hatemi ile Ayetullah Natık Nuri'nin arasındadır.

3 dönem

İran, 1979'da Humeyni'nin devrimi ile "ruh dönemi"ni yaşamıştı.
Fransa'nın Burjuva İhtilali ya da Bolşevik Devrimi gibi kitlesel heyecan, gene aklın önündeydi.
İkinci dönem, devrimin Rafsancani Cumhurbaşkanlığı döneminde kurumsallaşmasıydı.
Ama...
Savaşın da etkisiyle kentleşme süreci yaşandı.
Halkın küreselleşme istekleri alevlendi.
Halkın büyük desteği ile Cumhurbaşkanı seçilen Hatemi, 3. dönemi başlattı; reformlara açılma dönemini...
Ama...
Bundan 1 ay önce, Hatemi yanlısı 5 aydının kökten dinciler tarafından öldürülmesi... Sonra reformist bir gazetenin kapatılışı... Gençlerin sokağa dökülüşü.
Çatışmanın altında 1 yıl sonra yapılacak seçimin hesapları var.
Değişimci Hatemi büyük çoğunlukla Cumhurbaşkanı seçildi.
Ama Meclis'te hala bir önceki seçimin çoğunluktaki tutucuları var.
Mollalar, Hatemi'nin Meclis'te de çoğunluğu ele geçirmesini önlemek için reformcu ve yenilikçi aydınları yıldırmak üzere, kıyım, şiddet ve kan yöntemini uyguluyorlar.
Öğrenci ve halk ise direniyor.
İran, ortasından çatırdıyor.



Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr