ABD "Kuzey Iraka geçişimiz...İçin TBMMden, 18 Şubatta karar alacağınıza söz vermiştiniz. Sözünüzü tutun" diye bastırıyor.Ancak Türkiyenin eli bağlı...Anayasanın 92. maddesi, "yabancı asker bulundurmak ve başka ülkelere asker göndermek için, uluslararası hukukun meşruiyet" koşulunu öngörüyor.Meşruiyet... Yani, BM Güvenlik Konseyinin yeşil ışık yakması.Fakat Güvenlik Konseyi toplandı. BM Denetçilerinin Başkanı Blixi dinledi. Tartıştı. Karar almadan dağıldı.Peki bu günlerde yeşil ışığı yakar mı?Yeniden toplanacak ama gündemde, denetçilere, Irakta kitle imha silahlarını araştırmak için ek görev süresi verilmesi var. Tırnak içinde İYİ HABER ALAN KAYNAKLARA GÖRE... Türkiyenin can simitleri İngiltere ve İspanya... İyi - kötü... Güzel - çirkin Yoksa... Güvenlik Konseyi ABDye müdahale için yeşil ışık yaksaydı Türkiye için "kötülerin iyisi" mi olurdu.Öyle ya...ABD, "Sözü tut. Mart başlarında Iraka harekat için ancak hazırlanırız" diyor.Ardından da aba altından soba gösteriyor."Aksi halde...- Türkiyesiz - B - planını uygularız.- IMF ile anlaşmayı, IMF yardımlarını unutun.- Savaş nedeniyle uğrayacağınız zararlara katlanın.- Savaş sonrasında Irak yeniden yapılanırken, masadan yer almayı beklemeyin." (Bu söylemin satır aralarında, Kuzey Irakta bir Kürt devleti tehdidi okunabilir. G.C)Peki, Anayasanın 92. maddesi, TBMMnin önünde dağ gibi dururken Güvenlik Konseyi kararı olmadan ABDnin istediği karar, 18 Şubatta nasıl alınır?ABD, "aklınız neredeydi" dercesine soruyor:"18 Şubat için söz verirken Anayasanın 92. maddesi yok muydu?" Barış için iyi görünen bu haber, Türkiye için de iyi mi? Bu memleket bizim Ama... Şairin dediği gibi "bu memleket bizim."Sorun hepimizin.İki hatalı adım atıldı.1- 14 Şubatta denetçiler raporunu dinledikten sonra, Güvenlik Konseyinin, ABDye, yeşil ışık yakacağı hesabı yapılmıştı.Böylece meşruiyet koşulu gerçekleşince, 18 Şubatta, ABDye koridor açmak için TBMM, karar alabilecekti.Bu hesap tutmadı.Türkiye, 92. maddeyle, ABD baskısı arasında sıkışmış. Ayakları, verdiği sözle bağlı.2- İkinci hata ise NATOya zamansız başvuru.NATO anlaşması ancak üye ülkeye saldırı halinde savunmayı öngörür.Iraktan bir saldırı olmadığı halde, Türkiyenin NATOdan koruma istemesi yanlıştı.Aslında, hesap şuydu:Fransa itiraz etse bile "Sen NATOnun sadece siyasi kanadında varsın. Konuyu, askeri kanat çerçevesinde ele alacağız" denerek, safdışı bırakılacaktı.Bu formül, daha önce uygulanmıştı.Böylece, 18 Şubatta TBMMye, Güvenlik Konseyinin yanı sıra NATOnun da destediği alınarak gidilecekti.O hesap da tutmadı.NATOnun askeri kanadında da yer alan Belçika çıkıntılık (!) yaptı. İstek askıya alındı.Türkiye, ABD ile baş başa kalıverdi. Başka bir ülke, bu açmazda olsaydı "Tarzan zor durumda" diye dalga geçebilirdik. Tik... tak ABDnin Güvenlik Konseyindeki en "can" iki ülkesi, İngiltere ve İspanyanın yönetimleri de zor durumda.Kamuoyları tepkili.Iraka harekâtın yanında yer alabilmek için, onlar da Güvenlik Konseyi kararı zorunluğu ile göbeklerinden bağlılar.İYİ HABER ALAN KAYNAKLARA GÖRE o nedenle, önümüzdeki haftanın başlarında, Güvenlik Konseyinde kabul edilme şansı olan bir "melez" karar tasarısı sunma hazırlığındalar.ABDnin önünü açacak... ABDnin ekonomik yaptırım şimşeklerini çekmemek için zevahiri kurtarabilecek bir formül arayan Çin ve Rusyayı rahatlatacak... Aynı risk altındaki Fransayı, çekimserlik çizgisine geriletecek. Ve İngiltere ile İspanyayı da kamuoylarında beraat ettirecek bir "melez" karar.Eğer bu plan işlerse... Türkiye 18 Şubat için rahatlar. Aksi halde 18 Şubata ayarlı saat işliyor. g.civaoglu@milliyet.com.tr İşte bu fırtınalı havada Türkiyeye, olası can simidi...
