Çankayada aynı amaçla Cumhurbaşkanı Sezer, iktidar ve muhalefet liderlerini topluyor. "İdamın kaldırılması, anadillerde radyo - TV yayını ve öğrenim" gibi duyarlı konularda karar o toplantıda alınırsa, Türkiyenin vitrinine bir "ulusal politika" konulmuş olacak. Seçimlerin, başka hükümetlerin değiştirmeyecekleri ve partilerin kendilerini bağladıkları bir ulusal irade... Nesillere karşı sorumlu Örneğin...Liderler toplantısı kapalı kapılar ardındaydı.Bahçelinin söylemleri, tavrı, Ecevit ve Yılmaz tarafından dışarıdakilere yansıtılamazdı.Ortak hükümet etik değerlerine ve ilkelere aykırı olurdu.Oysa, iktidar ve muhalefet, Mecliste grubu olan bükün parti liderlerinin Çankaya Köşkünde, aynı masa etrafında toplandıklarında, durum farklıdır. Eğer partilerin çoğunluğu, hatta MHP dışında hepsi, ABye tam üyeliğin "olmazsa olmaz" koşulu "3 zor adımı" atmaktan yana tavır koyarlarsa... Bu çok güçlü bir psikolojik rüzgâr yaratır.Bahçeli, Türkiyenin geleceğine uzanan ışıklı yolun önünde partisinin tek engel olmasını elbette istemez.Sadece "siyasi hesaplar" nedeniyle değil.İçten olduğuna inandığım "Türkiye sevgisi" nedeniyle de...Öcalanı idam etmek uğruna, gençlerin, çocukların, sonraki nesillerin geleceğini de ipe çekmenin tek başına sorumluluğunu üstlenmek nasıl içine siner?Ecevitin, Fikret Bilaya "Sayın Bahçelinin cesur adımlar atacağına inanıyorum" söylemi anlamlıdır."Bugünler için politika yapanlar siyasetçidir. Yarınlar için politika yapanlar ise devlet adamı." Bu toplantının başka yararları da var. Çıkıntılık yapmamak Yani..."Apoyu asamadılar. Korktular" gibi çamurlar atılması önlenir.Partiler, Türkiyenin yüksek yararları için siyaset üstü ulusal karar almış olurlar.Dileriz ki...Çankayada "çıkıntı" yapan olmaz.O üç konunun yanı sıra Kıbrıs konusunun da, iç politika malzemesi olarak kullanılmaması Çankaya zirvesine gelecek mi?Keşke...Çünkü bu dört konu da ABye endeksli.Türkiye siyasetinin güzel bir geleneği vardır; "Sınırların ötesi için, siyasi partiler, medya ve toplum sıkılmış yumruk gibi bir ve bütün oluruz."Bu tarihi süreçte de aynı bütünlüğün oluşması, toplumun beklentisidir.Liderler, Çankaya zirvesine çıkmadan önce bir üniversiteye, liseye, ilkokula, fabrikaya, birkaç dükkâna uğrasınlar... Nabız tutsunlar.Yeter.Zirveden gelecek iyi haberler Türkiyeyi çiçek açmış bahar dallarına dönüştürecektir.Türkiye insanlarının kalp kapakçıklarıyla alkışlanacaklardır.Liderler bir düşünmeliler... "10 yıl, 20 yıl sonra hangisi hâlâ o etiketi taşıyor olacak? Hangisi tarihte iz bırakacak?"İşte o şerefli izi bırakmanın, gelecek nesillerce de kutsanmanın tarihi şansı.Direnişin vebali büyük olur. g.civaoglu@milliyet.com.tr Çankayada zirvenin bir "olası faydası" da eğer ortak karar alınırsa... Yarınlarda seçim sandıkları kurulurken hiçbir parti ve liderin, bu kararları siyasal sömürü malzemesi yapamayacak olmasıdır.
