Emanuelle Bear gibi bir güzellik tarafından "harikulade tacize(!)" uğrayan hangi erkek "hayır" diyebilir? Ama ya Emanuelle Bear, erkeğin karısı tarafından "gizlice ve sinsice" kocasına bir "aldatma testi" yapmak üzere kiralanmışsa...
Gençlerin sevdikleri yeni söylemle "Emanuelle yazdığında, hayır falan yapmayan" ve oltaya takılan erkek için artık hiç sıyırma şansı kalmamıştır.
Çünkü, sırf onunla yatağa girmesi için kiralanmış bulunan Emanuelle Bear, her şeyi karısına anlatacaktır.
Hem de ayrıntılarla.
Bu bir film...
Adı NATHALIE...
Emanuelle Bear'ın filmdeki adı bu. Fransa'da kapalı gişe oynuyor, koca rolündeki Gerard Depardieau'nun yaşamı iş gezilerinde geçiyor. Evlenme yıldönümü partilerine bile yetişemeyeceği iş(!) yemekleri çıkabiliyor ansızın. Kısacası Kazanova kuşkusu veren her işaret var 24 saatlerinde...
Karısı rolünde Fanny Ardant... Güzel, şık, entellektüel ve alımlı, bir başarılı jinekolog...
"Aldatılma kuşkusu" yüklü bir gününde, yolu üzerindeki strip - tease barına girer.
Orada çalışan ve filmde Nathalie rolünde izlediğimiz Emanuelle Bear ile tanışır.
Anlaşırlar. Nathalie, kocasını ayartacaktır. Para almamalıdır. Koca, onun, "sadece hoşlandığı için kendisiyle ilişkiye girdiğini" sanmalıdır. Yani Nathalie aşık kadını oynayacaktır. Parayı ise bu anlaşma gereği karısından (Fanny Ardant) alacaktır.
Fanny Ardant, ona, kocasına her öğlen yemek yediği kafeyi, hep oturduğu masayı tarif eder.
Gerisi Nathalie'nin becerisine kalmıştır.
Ve filmde, tanışma sahnesi...
Koca, "kibrit" isteyen, Bear'ın sigarasını yakmaktadır.
Klasik tanışma yöntemi...
Burada bir önemli ayrıntı yansıtayım...
Fanny Ardant kocasının çok kez macera yaşadığından zaten emindir.
Nathalie'yi kiralayış nedeni, bilineni bir kez daha vurgulamak değil, daha derinlerde bir kuşkuya cevap araştırmaktır.
Yani... Kocasının, bir başka kadında bulduğu heyecan, futbol maçına gitmek gibi ev dışı bir geçici zevk mi?.. Kocası böyle çeşitli limanlara uğrasa da sonunda döneceği bağlantı limanı karısı, yani, kendisi mi?
Yataktaki yabancı kadın ona "peki neden evlisin?" diye sorduğunda "çünkü karımı gerçekten seviyorum" cevabını veriyor mu?
Başka bir kadına baş başa yemekte, otel odasındaki yatakta neler söylüyor?
Nasıl iltifatlar yapıyor?
Nasıl sevişiyor?
Nathalie bütün bunları ona anlatacaktır.
Nathalie, öneriyi "garip" bulur ama alacağı para, hayli caziptir.
Barda sarhoşlara soyunmaktan, bazılarıyla otele gitmek zorunda kalmaktan çok daha iyidir. Arkadaşlarıyla yemeğe çıkmak, onlarla eskiden olduğu gibi buz pateni yapmak için vakti ve parası vardır artık.
Nathalie'nin, Gerard Depardieu ile buluşma ve yatak izlenimlerini anlatma seansları başlar.
İlk izlenim:
"Kocan seni seviyor bunu söyledi"
Boşanmayı önleyen müthiş bir "anatomik arkeoloji" buluşu!
Peki nerede buluştunuz?
"Çok şık bir otel dairesi açtırdı."
Ne içtiniz?
"Şampanya..."
Neler söyledi, nasıl sevişti:
"Hoştu... Çok hoştu... Ben de bu beraberliği sevdim..."
Dikkat edin Nathalie aşık mı oluyor?..
Yoksa tahrik mi ediyor karısını?
Gerisini anlatmayacağım.
Bu filmde erkeklere yeterince "kırmızı alarm" var.
Kadınlara ise "kızılötesi" alarm:
Kadınlar, onlara dost görünen ya da dost geçinen kadın arkadaşlarının kocaları ya da sevgilileri için her söylediklerine inanmamalı. Yaşamı kendine ve eşine ya da sevgilisine karartmamalı.
En tehlikelisi kadının kadına yaptığı.
Filmin sonunda bu kızılötesi uyarımın kanıtını kendi gözlerinizle göreceksiniz.
Nathalie, Türkiye sinemalarına geldiğinde...
