Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bugün Dünya sinemasında gençlik yıllarımın rüya kadını Brigitte Bardot'ydu... Hele "Ve Tanrı Kadını Yarattı" filmindeki Bardot, inanılmazdı. Sadece fiziği değil, sesinin kaynak suyu gibi prılıtılı akışı da... "Harley Davidson" şarkısının son hecesinde "sonnn" diye, dişi vurgusunda onu motorumun arkasında belime sarılmış, sürat yaparken hissederdim kendimi...Beline kadar uzanan dalgalı saçlarının rüzgârda uçuşunu tahayyül ederdim.Olgunluk çağlarımın hayal kadınları arasında ise, Sophie Marceau vardır. Hele o "Cesur Yürek"teki Sophie...Onunla bir terasta, arkamızı denize vermiş, şampanya yudumlayacağımı aklımdan bile geçirmezdim.Bu hayalim gerçekleşti. Yazısı ve fotoğraflarımız yarın...Antalya'nın kırmızı festival halısında yürüyenlerden, büyük sinema gurusu Francis Ford Coppola'yla konuşmamızı da yarın yazacağım. Bugün bizden güzellikleri yansıtıyorum... Siyasete, 48 saatlik bir "sanat parantezi" açtım, Antalya'ya Film Festivali'ne gittim. NURGÜL'ÜN FIRÇASI Türkiye'den pek çok kadın sanatçı, sınırların ötesinde sinemanın dünya mabetlerine girmeyi denemiştir.Onlardan, merdivenlerden tırmanarak mabedin kapısına en yakın olanı Nurgül Yeşilçay..."Yaşamın Kıyısında" adlı filmin Cannes'da "En İyi Senaryo", Kiliseler Birliği'nden "Ekümenlik" ödüllerini ve son olarak da Avrupa Parlamentosu'ndan ilk kez verilen sinema ödülünü alması büyük başarı.Fakat... Daha önemlisi, bu filmin Almanya tarafından Oscar ödülüne aday adayı olarak gösterilmesidir.Avrupa'nın sinemada iddialı ülkelerinden Almanya'nın, başrolünde bir Türk kadınının oynadığı ve Türk yönetmeninin/senaristinin yapıtı olan filme Oscar için "milli forma" giydirmesi az şey değil.Hele bir de akademinin ön jürisi tarafından Oscar için yarışacak 4-5 aday film listesine girerse, bu film, Türkiye'nin şu sıralar uluslararası platformda ihtiyacı olan müthiş bir vitrin katkısıdır.En iyi yabancı film Oscar'ı bir rüya...Bilmem gerçek olur mu? Fatih Akın da zaten "Aday film olması dahi önemli" diyor.Bu çizginin devamı, artık ufukta görünen Hollywood'dur.Fatih Akın, Avrupa'dan Amerika'ya göçü anlatan bir film yapma projesini anlattı. Yani... İtalyanların spagetti kovboy türünden kovboy filmleri değil."Nurgül'le bundan sonraki projelerinde de beraber olmak istediğini" söyledi. "Yaşamın Kıyısında" gerçekten güzel bir yapıt.Kesişen öykülerin kesişmeyen öykülere dönüştüğü, ucu açık bir örgü.Eksenin bir ucunda ölüm, diğer ucunda doğum... İkisi birbirinin içinde insanlık bağlarını oluşturuyor.Ve... Türkiye'den, özellikle Türk hapishanelerinden görüntüler, konuşmalar Midnight Express'in bıraktığı kötü izlere cevap gibi...Elbette birçok alanda olduğu gibi hapishanelerde de koşulların AB ile uyum sürecinde büyük aşamalar yaptığını kabul etmek gerek.Ancak... Fatih Akın'ın da güçlü lobilere sahip Rum ve Ermeni diyasporasına malzeme vererek yıldızını parlatacağı Türkiye manzaraları çizmemesi onun dürüstlüğü...Ucuzluk yapmamış. Aslında bunca drama karşın Nurgül de, Fatih de yaşama gülerek bakmayı, kendileriyle dalga geçen yaşamla onlar da dalga geçmeyi biliyorlar.Her ikisi de muzip.Fatih Akın "Muzip ne demek?" diye sorsa da kendisi bu kelimenin tam karşılığı. Makyaj masasında Nurgül Yeşilçay'a makyaj yapmaya kalkıştım. Sonra fırçayı eline o aldı, TV için makyajımı yapacak birikime sahip...Yıllardır hem resim yapıyor, hem de heykel. Kimileri sanatçı doğuyor. gunericivaoglu@milliyet.com.tr