"Almanya'da aynı otomobil alımı için neden daha az vergi "deniyor?..........Bizde Emlak Vergisi neden diğer AB ülkelerinden şu kadar euro yüksek?..........Emekli aylığımız gerçi 4 ülkeden fazla ama 7 ülkeden de düşük... Neden?........." Ve bunun gibi... Türkiye, AB üyesi olsaydı doğalgaz bedelini de b"yle karşılaştırmalı ve net sorgulayacaktı.Zaten, Türkiye AB üyesi olsaydı, ne doğalgaz bedellerinde, ne yaşamın tüm boyutlarında, bu sorunlar hala olur muydu? AB ortak tek para euroya geçtikten sonra, 12 üye ülkenin fiyat karşılaştırmaları net, tartışma dışı ve kolay hale geldi. Y"netimler sorgulanıyor... Zorlanıyor: Sen k"prüsünde zeybetika Ama ilk kez yılbaşı gecesi Paris - Sen Nehri üzerindeki k"prüde dalgalanan 12 dev ipek bayrak arasında birini kıskandım.Hem de tedavisi "yok" hallerde.Mavi zemin üzerine beyaz yatay çizgileri ve k"şesinde beyaz haç olan bir bayraktı. Yunanistan bayrağı...Sen Nehri üzerindeki Pont Neuf adlı k"prü, mavi projekt"rlerle aydınlatılmıştı.Gece ve g"k, Sen sularının karanlığı, taş k"prü reklamlardaki Parliament mavisine d"nüşmüştü. 2002' ye girişle birlikte, 12 AB ülkesinde ortak para Euro'ya geçiş şenliğiydi bu.Işık oyunlarıyla Sen Nehri duvarlarına AB ortak parası Euro simgesi olan içinden yatay çift çizgi geçmiş E harfleri yansıtılmıştı. 12 bayrak Avrupa' nın 12 lordluğunu, coğrafyanın efendilerini temsil ediyordu sanki. AB' nin bekleme odasına lütfen(!) kabul edilmiş ve kapının belki de hiç açılmama tehdidi altındaki bir Türkiye yurttaşına acı veriyordu. O bayrağın her dalgalanışı yüreği matkap gibi oyuyordu.İnsan hakları, demokrasi ve ekonomide Türkiye hala hazırlık sınıfında okutulan sakal bıyığı çıkmış kocaman bir adamın garip ve hüzün verici g"rüntüsünde. Yunan bayrağının yanında b"yle bir Türkiye hologramının parçasıydım. Kendimi Notre Damme' nin kamburu Quasimodo gibi hissettim. Kıskanmam... Gıpta ederim. Yani imrenirim. Umut tomurcukları Ortasında, yüzlerce yıl "nce rahiplerin su çıkardıkları - hala dolu - kuyusu, eski taş duvarları Paris' in alın yazıları gibi bir hoş mekan.Orada genelde seçilmiş kitaplar satılır.Eski... Yeni...Ama mutlaka ilginç.Çağların ağırlığında bel vermiş ahşap rafların "nünde saatler akar gider.O gün aldığım kitaplardan biri de Hit Parade CIA idi. CIA' nın "en şanlı(!)" operasyonları diyelim.Kitapta 1960' lı yıllarda CIA' nın Atina' da tezgahladığı darbe de anlatılır. Albaylar Cuntası d"neminde, ekonomi felaket. Enflasyon almış başını gidiyor. İşkenceler, faili meçhuller, baskı, sansür ve demokrasi rahmine, yani doğduğu topraklarda sürgülenişi...1970'lerde Türkiye, muhtıralı ara d"nemin, Yunanistan ise Albaylar cuntasının tünellerinden çıktığında her iki ülkeye de Avrupa'dan yapılan "tam üyelik çağrısı" d"nemin Başbakanı Ecevit' ten "Onlar ortak biz pazar... istemiyoruz. Bizi Avrupa'nın bahçıvanı yapacaklar" gibi s"ylemlerle geri çevrilmeseydi... Türkiye bayrağı da 2001' in son gecesi Pont Neuf' te dalgalanıyor olacaktı.Fert başına milli gelirimiz 10 bin doların üzerine çıkacaktı, enflasyonu yüzde 1' de kalacaktı. Türkiye insanı vize için sabah karanlığında konsolosluk kapılarında kuyruğa girmeyecekti.Dilediği Avrupa ülkesinde çalışacak, iş kuracaktı. Avrupa Parmamentosu seçimi için oy kullanacaktı.İnsan hakları ve demokrasi sınavlarının yaşı geçmiş, sürekli dışardan imtihana giren haylaz "ğrencisi gibi g"rülmeyecekti.Y"neticilerini doğalgaz fiyatları için euro birimiyle sorgulayacaktı........... 2002' yi ıskalamamanın "fevkalade" "nemi, belki de son şansımız olmasındadır. g.civaoglu@milliyet.com.tr Sen kıyısında, çok eskilerde manastır olan bir kitapçı vardır.