Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Güneri CİVAOĞLU

Fransız tarihçi ve politikacısı Tocqueville şöyle der:
"Tarih galerisindeki resimlerin çok azı orijinaldir... çoğunluğu kopyadır."
DSP'li Çalışma Bakanı Nami Çağan
ile yaptığım telefon konuşması sonrasında düşündüm; "Çağan bir kopya değil."
Söyleşimiz, son günlerin güncel tartışma konusu emeklilik yaşıydı. Bütçedeki "sosyal güvenlik kara deliğiydi."
Çağan,
birbirinin kopyası Çalışma Bakanlarından değil. Söyledikleri de, aralarına karbon kağıdı konularak çoğaltılmış kopya laflar değil.
Şöyle ki:

Bugüne kadar doğru bildiğimizi sandığımız bir yanlışı ortaya koyuyor.
Süleyman Demirel'in Başbakanlığında DYP - SHP hükümetinin ilk icraatı, emeklilikte yaş sınırını kaldırmak olmuştu.
Bugün, bütçeyi batağa saplamış kara deliklerden biri olarak görülen sosyal güvenlik açıkları, yıllardır, işte bu "emeklilikte yaş sınırını kaldıran" uygulamasıyla açıklanmaktaydı.
Çağan, bu yargıyı araştırmış.
"Doğru olmadığı" kanısına varmış.
Çağan anlatıyor:
"Aslında, emeklilikte yaş sınırı, önce 1969'da kaldırılmıştı.
17 yıl böyle sürmüştür.
1986'da Turgut Özal hükümeti, yaş sınırı olmaksızın genç emekliler üreterek, bütçenin batağa saplanacağını görmüş. Ve yeniden emekliliğe yaş sınırı koymuştur.
Ancak...
Yaş sınırı düzenlemesine - geçiş hükümleri - nedeniyle, Özal hükümetinin bu kararı hiç uygulanamamıştır.
Erken emeklilik nedeniyle bütçede kara deliğin açılmasında 1991'de kurulan Demirel hükümetinin bir etkisi yok.
Daha doğrusu, kadınlar nedeniyle, - yok - sayılabilecek çok küçük bir etki."
Görülüyor ki...
Kar topu, 1969'da yuvarlanmaya başlamış.
1992'ye gelindiğinde zaten bütçenin üzerine abanan koca bir çığ olmuş bile.
Çağan, sığ politika yapmıyor.
DSP'nin rakibi olan daha önceki CHP ve SHP'li Çalışma Bakanlarını suçlamıyor.

Çalışma Bakanı Çağan, ikinci bir "orijinal" görüntü daha vizyona getiriyor.
Çağan'a göre, bütçedeki sosyal güvenlik kara deliğinin asıl nedeni, Sosyal Yardım Uygulamaları.
Devlet, işçiden ve işverenden tek kuruş kesinti yapmadan, 1980'den bu yana 17 yıldır bütçeden Sosyal Yardım Uygulaması adı altında, çalışanlara karşılıksız para veriyor.
1980'den, 1996'ya kadar, işçiye - memura devlet bütçesinden Sosyal Yardım Uygulaması etiketi altında, tam 14 milyar dolar ödenmiş.
Bu rakam, katlanarak büyüyor.
Çağan'a göre, emeklilik yaşına sınır getirmekle, bütçeye bir nefes penceresi açılabilse de, yeterli değil.
Bütçeyi yeniden diriltecek olan "yaşam öpücüğü" işte bu Sosyal Yardım Uygulaması'nın kaldırılması olabilir.
Böylece...

Çağan'dan "kopya olmayan" ve devrim gibi sayılabilecek bir proje...
"İşsizlik sigortası"nı planlıyor.
Gerçi...
"İşsizlik sigortası" daha önceki hükümetlerin programlarında ve Bakan söylemlerinde yer almıştır.
Bu bakımdan, ilk bakışta orijinal görünmeyebilir.
Ama...
Daha önce, işsizlik sigortasının kaynağı bulunamamıştı.
Uygulamaya konamadığı için "gubbede hoş seda" olarak kalmıştı.
Oysa...
Şimdi, bir ciddi kaynak bulunmuş gibidir.
İşverenden yüzde 3... işçiden yüzde 2... toplam yüzde 5 oranında kesilen Zorunlu Tasarruflar kalktığında...
Çağan'ın fikri "bu kesintilerin sürmesi ve işsizlik sigortasına geçiş için finansman kaynağı oluşturması."
Eğer kaynağını da bulmuş göründüğü bu formülü hayata geçirirse, ilk kez "işsizlik sigortası" gerçekleşmiş olacak.
OECD üyeleri arasında işsizlik sigortası olmayan tek ülke Türkiye'deki bu utanç verici görüntü yok edilir.
Anavatan - DSP - DTP ortak hükümetinin yarınlarda seçim sandıkları kurulduğu zaman, seçim otobüslerinden söyleyebilecekleri farklı ve büyük bir olumlu hizmetleri işsizlik sigortası olabilir.
Çalışan yığınlara sıcak gelen çağdaş bir uygulama...
Sadece tepeden bakan ve üst üste zamlarla halkın üzerine çullanan görüntünün biraz olsun değişmesi yerinde olur.
Bu hükümetin yakaladığı büyük desteği, kimsenin kibirli gevezeliklerle eritmek ve halkta tepki dalgaları oluşturmak hakkı yoktur.
Çünkü... Hadise; bir Bakan, bir Başbakan, Başbakan Yardımcıları ve onların partilerini çok aşar.
Türkiye, RP'ye ve onun dönme desteğine karşı, laik ve çağdaş ortak paydanın duyarlı ve kritik demokrasi hesaplaşmasını bu hükümete endekslemiştir.
........
Not:Bir olumlu not daha...
Taner'in telefon sektöründe hızlı ve kararlı girdiği özelleştirme de aynı hızla sürerse... bu hükümet, kendi dönemine işsizlik sigortasının yanı sıra bir farklı ve orijinal damga daha vurmuş olur.

Yazara EmailG.Civaoglu@milliyet.com.tr