Bu akşam Ankara Garı'nda "Cumhuriyet Bayramı - JAZZ" randevusu var.
Ve anılar...
1920 yılında Ankara Garı'ndaki 2 katlı taş evde Fikriye Hanım, akrabası ve sevgilisi Mustafa Kemal Paşa'ya piyano çalardı.
Ona Rumeli Türküleri söylerdi.
Zaman zaman uzaklardan Yunan'ın top sesleri duyulurdu.
Acaba Fikriye, "Mustafa Kemal'in Cumhuriyet'i kuracağını ve Cumhuriyet'in 79.yılının taş evin birkaç metre ötesinde caz konserleriyle kutlanacağını" aklından geçirebilir miydi?
Dün gece Ankara'ya keyifli bir tren yolculuğu vardı.
Müzisyenler, yazarlar, çizerler, sanatçılar ve sanatseverleri taşıyan bir tren...
Harika bir sanat gecesi; Restoranda tıpkı 1930'lu yıllarda olduğu gibi kolalı bembeyaz masa"rtüleri, peçeteler...
Pırıl pırıl kadehlerden içilen rakılar...
Cumhuriyet, Atatürk ve sanat muhabbeti...
Müzik...
Sabah Ankara Garı...
Ve akşam trendeki caz gruplarından Ankara Garı'nda konser...
Hepsinde, yüzyılın başlarında taş evde yaşanmış heyecan... Fikriye'nin parmaklarından yeni bin yıla uzanan titreşimler...
Ankara Garı'ndaki 2 katlı bu taş bina, Kurtuluş Savaşı boyunca karargahtı.
Mustafa Kemal'e, uzaktan akrabası ve sonraları da sevgilisi olan Fikriye Hanım eşlik ediyordu.
Odaları yan yanaydı. Aralarında özel bir geçiş kapısı vardı. Fikriye Hanım'ın karyolası ve Atatürk'e geceleri müzik yaptığı piyano, hala oradadır.
Atatürk cepheye de bu binadan gitmişti.
Şimdi Çankaya Köşkü olan bağ evini de Fikriye Hanım bulmuş, onartmış ve döşetmişti.
Ama... Kader... O evin sahibesi Latife Hanım oldu.
"Gar'da Cumhuriyet Bayramı ve JAZZ"ın fikir babası ve uygulayıcısı Hakan Erdoğan...
İmza attığı her etkinlik bir olay.
Örneğin... Daha 1993'te "Carmina Burana Hipodromda" açık hava konserini düzenlemişti. Türkiye'nin en kalabalık izleyicisi olan klasik müzik konseriydi.
1996'da, Yedikule Zindanları'nda İdil Biret konserini düzenledi. 6 bin kişi, çimenlerin üzerinde bir klasik "ilki" paylaşıyordu.
Çaykovski'nin 1812 Uvertürü, gerçek top atışları eşliğinde seslendirilmişti. Muhteşem bir ortamdı.
1996 sonunda, Ankara Atatürk Spor Salonu'nda "Yeni Yıl Konseri: Dansa Davet"i düzenledi.
J.Strauss'un valsleri çalınırken, setin önündeki pistte yüzlerce çift dönüyordu.
Ya Ankara Or - An Sitesi'nin terkedilmiş taşocağında klasik konser...
Müziğin büyüsüyle taşocağını sanat mabedine dönüştürmek, ne hoş bir çılgınlık...
Ve yıl 1997... Ankara Hipodromu'nda "Opera Ateşi..."
Carmen, Tosca, Kuğu Gölü ve Fındıkkıran...
Hipodrom içinde yakılan gerçek ateşler...
Şarap eşliğinde, yerlerde oturarak açık havada opera dinlemenin keyfini çıkaran binlerce sanat aşığı...
Aya İrini'de Fazıl Say'dan klasik müziğin, piyano tuşlarında cazla, Aşık Veysel'le, Dede Efendi'yle kucaklaşması...
Yıl 1998... Atatürk Orman Çiftliği içindeki bira fabrikasında klasik müzik etkinlikleri ile... Hayvanat Bahçesi'nde rock, caz ve pop konserlerinin örtüşmesi...
Ve daha bir dizi heyecan verici güzellikler... Örneğin Bach günleri...
Bugün Ankara Garı'nda İzzet Öz'ün sunacağı konser, 20.yüzyıl başlarındaki gibi buharlı lokomotifle gelecek olan bandodan Vatan Marşı'yla başlayacak.
Kurtuluş Savaşı, mazlum ulusların ilk ve onurlu başkaldırısıydı.
Başkaldırının müziği olan caz, bugün başkaldırının yani "kurtuluşun rahmi" Ankara Garı'nda, Fikriye'nin piyanosundan yükselen tınıların yürekliliğini yeni bin yıla taşıyor olacak.
29 Ekim'i seviyorum.