Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bugün Bu sorunun cevabı "evet" olduğu sürece, anayasal düzen içinde Kürt gerçeğinin sorunlarına çözüm arayışı adreslerinden biridir.Dileğimiz de budur.Aksi halde, demokrasi armonisinde önemli bir ses eksik olur.Dağdaki namlu sesi baskın hale gelir.Bu bağlamda DTP için kapatma davasına başka pencerelerden de bakmak gerekiyor.Kapatma davası, sadece güncel bazı söylemler ve görüntüler nedeniyle mi... yoksa daha "derin" ve "takvime yayılmış" amaçlar da olabilir mi? DTP Türkiye'de "legal Kürt siyaseti"nin partisi midir?.. Eyyüp Demir'in "YASAL KÜRTLER" adlı kitabında "Türkiye'de Legal Kürt Siyaseti" tarihçesini okuyorum. (Tevn Yayınları, Nisan 2005)Tabii... Demir'in kendi görüş açısından...Objektif gerçeklerle -tamamen- örtüştüğü söylenemez.Ama... Tek sesli bir saz olmayan demokraside farklı seslere de açık olmalıyız.Şu satırların altını çizerek okudum.Aynen yansıtıyorum:HADEP hakkında açılan kapatma davası hukuki olmaktan ziyade siyasi bir karardı. Aslında iddianame incelendiğinde de bu çok net görülmektedir. Gerek üzerinde durulan iddia ve deliller, gerekse de davanın açılış zamanlaması oldukça dikkat çekiciydi. Örneğin seçimlerin 18 Nisan'da yapılacağı Resmi Gazete'de yayımlandığında seçimlerin erteleneceği tartışmaları söz konusuydu.Ocak 1999'da seçim takviminin resmen işleme girmesi seçimlerin ertelenmeyeceğini ortaya çıkarınca HADEP'in kapatılma işlemi devreye sokuldu. Gerek kapatma davası ve gerekse de "ihtiyati tedbir" kararının temel amacı HADEP seçmenini etkilemek üzerine inşa edilmişti. Ki, bu durum, seçim sonuçlarından da ortaya çıktığı gibi, HADEP seçmenini ciddi anlamda olumsuz etkilemişti............................Kapatma davası 2007'nin sonlarında açılıyor. 2009'da yerel seçimler var. Kapatma davasının, bu süreci de etkilemeyeceği düşünülebilir mi?Dava, kapatma kararıyla sonuçlanmasa bile "parametre" olabilir. Yerel seçim arifesinde AKP'nin, 2009 yerel seçimlerinde mutlaka almayı hedeflediği belediyeler var. İstanbul'da Kadıköy, Şişli, Beşiktaş, Bakırköy... İzmir Büyükşehir... Bodrum gibi CHP kaleleri...Bunları düşürmekte kararlı. Bir de Diyarbakır önemli.Özellikle Batı'dan gelen yabancı siyasetçiler Ankara'dan sonra Diyarbakır'a da gidiyorlar.Sanki... "İkinci başkent" ya da "Kürt siyasetinin başkenti" gibi gördükleri izlenimini veriyorlar.AKP'nin son genel seçimlerde Güneydoğu'da başarısını yerel seçimlerde tekrarlaması ve -belki de- Diyarbakır Belediyesi'ni alması uzak ihtimal değil.Zaten DTP de bu kaygı ve kuşkuyla "Diyarbakır" seçim hesaplarına bir süredir tepki vermekte.Demokrasidir bu.Oyunun adı, sandıkta kazanmaktır.AKP de sandıkta kazanmaya oynamakta haklıdır.Ancak... Demokrasinin kurallarına ve ruhuna uygun olarak oynamak gerek.Tam seçimlere yakın -olası bir- DTP'yi kapatma kararı kuşkular verebilir. Buna karşılık... Dokunulmazlığı kaldırılmak istenilen DTP'liler için Başbakan Erdoğan'ın "Siyasi linç yaptırmayız" söylemine de işaret edelim.Takiye değilse önemli.Ayrıca... Derin bazı güçlerin karşısında ve bu sözünün arkasında durabilecekse daha da önemli.Ne var ki... Parti kapatmamak görüşlerini paylaşmak bir şeydir ama demokrasi adına açılmış bulunan kredileri sorumsuzca harcamak ve istismar etmek, nihayet ortada "kapatılmaktan" başka seçenek bırakmamak ise başka bir şey...İmralı ya da Kandil, belki başka güçler DTP'nin kapatılmasını ve tek seçeneğin dağlara bırakılmasını istiyor olabilirler fakat "legal Kürt siyaseti" yapanların tümünün akıllarını peynir ekmekle yediklerine inanmak istemiyorum. Hele ABD, AB, Talabani, Barzani ve tüm yörede rüzgârlar PKK'ya karşı eserken... gunericivaoglu@milliyet.com.tr HEDEFTEKİLER