Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

PUSLU havayı seven kurtların dışında, bu ülkede kim, demokrasi dışı bir rejimi isteyebilir ki?..
Darbeciler yok mudur?
Her dönemde oldu.
Ya darbeseverler?..
Geçmiş yıllarda darbe söylentileri çıktıkça o darbeseverler lacivertleri giyip parlamento koridorlarında olağanüstü dönemin bakan adayları olarak volta atarlar, vitrin yaparlardı.

Manzara aynı, aktörler farklı

Yazdıkları yeni anayasa taslakları çantalarında olurdu.
Parlamento muhabirliği yıllarımda onlarla “Barut kokusu almış, lacileri çekmiş” diye dalga geçerdik.
“Ergenekon” etiketli dosyaları o nedenle hiç de hayal ürünü görenlerden değilim.
Darbeci halaskâr (kurtarıcı) maceracılar da, lacileri çeken puslu hava kurtları da, bu dosyalarda görülüyor.
Sadece son yılların değil, belki de son 10 yılın tortu birikimi bu.
Sonuna kadar gidilmeli ve demokrasi temizlenmeli.

Züccaciye dükkânında dolaşmak
ANCAK bu, hukuk devletinin bütün kuralları gözetilerek ve özenle yapılmalıdır.
Madem Batı standartlarında bir demokrasi için bu dosyalar birbiri ardına açılıyor, o halde polisin, yargının, medyanın, siyasi iktidarın, muhalefetin de Batı standartlarında kurumlar gibi davranmaları gerekiyor.
Yani...
Züccaciye dükkânında dolaşırcasına özenli, duyarlı olabilmek önemlidir.
Kırmadan, dökmeden...
Kamu vicdanının terazisinde “hak-hukuk” daralarıyla tartılarak...
Bunların dışına çıkıldığı izlenimleri verildiğinde Ergenekon sürecinin üzerine “kuşku gölgeleri” düşüyor.
“Siyasi iradenin” parmak izleri aranıyor.
Dosyalar “yargı” raylarında ilerlerken ansızın “Siyaset, cemaat kesişme noktalarında makas mı değiştiriyor?” kaygılarını veriyor.
Oysa... Ergenekon Ergenekon’a karşı gibi algılamalar oluşmamalı.
Özünde demokrasi cevheri olan ve bunun ortaya çıkması için topraktan, çamurdan, kirden, lekeden arındırılması gereken geç bile kalmış bir sorgulama ve yüzleşme bu süreç...
ÇYDD Başkanı Prof. Türkan Saylan’ın maruz kaldığı muamele bana bütün bunları düşündürdü.
İşaret ettiğim gölgenin en koyusu bu.


Manzara aynı, aktörler farklı

ÇİZGİYLE KİTAP YAZMAK
BAZI durumlar vardır ki, bunlar hakkında ciltler dolusu yazmaktan daha iyi ve etkili anlatım, birkaç çizgi olabilir.
Karikatür güçlüdür. Göze haykırır, beyni aydınlatır, kalbi ısıtır. Aşağıda, Aydın Doğan Vakfı Karikatür Yarışması’ndan iki seçme karikatür yansıtıyorum... “Zamanın ruhu” o iki karikatür için “İşte budur” hükmünü vermekte.