Suriye için Washington’dan gelen haberler, Obama ve Putin’in konuşmalarıyla “kafalar karıştı.”
Bir “ayıklama işlemine” girişelim.
Ama önce bazı ön bilgilere ve kaynaklara işaret etmekte fayda var.
.......................
ABD diplomasisi “track-2” yöntemini yoğun kullanıyor.
“Track-2”nin anlamı “2’nci yol...”
Dışişleri Bakanı, büyükelçiler, diplomatların yanı sıra “resmi olmayan” kişilerle, özel temsilcilerle haritada olmayan “tali/ikincil” yollardan ilişkiler kurmak.
Örneğin...
Obama’nın Kuzey Irak, Kuzey Suriye ve özellikle Kürtlerle ilişkilerini yürüttüğü isim Bredtt Mc Gurk diye biri bölgede hayli etkili.
Bu adam akademisyen, yarı diplomat “think tank” diye anılan düşünce kuruluşlarının mensubu...
Yani...
Çok şapkalı.
Bölgedeki etkisine bir örnek vereyim.
Yakın zaman da Barzani ile PYD’nin lideri Salih Müslim’i Erbil’de bir araya getirdi.
“Anlaşmalarını” ya da en azından “aralarındaki soğukluğun giderilmesini” sağladı.
Mc Gurk, Başkan Obama adına sürekli bölgede.
.......................
Bir başka örnek Randa Slim adlı Beyrutlu bir kadın akademisyen.
O da sürekli bölgede.
ABD’yi temsilen Ortadoğu liderleri ve “karar alıcılarla” sürekli görüşmeler yapıyor.
ABD dış politikasına katkıları olan rolü var.
Bu bilgileri Dış Politika yazarı Verda Özer’den Hürriyet’teki yazısı üzerine “Kim bu Randa?” sorum üzerine dinledim.
Verda, Amerika’nın, İngiltere’nin “track-2” aktörlerinden çoğuyla diyalog halinde.
Yazılarındaki analizler kaynaktan bilgilerle aydınlatıcı.
..........................
Şimdi...
Randa Slim’den aldığım bilgiler ve cevaplarla bazı satırlarını yansıtarak yazımın başındaki “ayıklama” işlemi için düğmeye basıyorum.
ABD ve Rusya arasında henüz bir anlaşma olmuş değil.
İki konuda uzlaşamıyorlar.
1- Rusya “Esad’ın hem IŞİD’e karşı savaşın hem de Suriye’de siyasi çözümün parçası olmasını istiyor.” ABD ise “IŞİD’e karşı Esad’la birlikte savaşmayı reddediyor.
Zira bunun Esad’ı “kalıcı kılacağını” düşünüyor.
Bununla beraber Slim “ABD, geçiş sürecinde Esad’ın olmasını kabul etmekte.” Hatta şu anda düşmesine de karşı.
Çünkü “Esad’ın yerini cihatçıların alacağı” endişesinde.
“Fakat sonunda gitmesinde ısrarlı...”
2- Rusya Esad’a her muhalifi “terörist” olarak görüyor.
ABD ise IŞİD ve Nusra dışındaki muhaliflerin vurulmasına karşı. Bu genellemede ABD için PYD sahada bir müttefikken Türkiye’nin bu konuda duruşu Rusya’yla örtüşüyor.
(Rusya’nın, hatta Esad’ın bile PYD’ye karşı böyle net bir karşı tavır içinde olmadıklarını düşünüyorum. Rojova’yı Suriye Kürtlerine bırakan Esad değil miydi? G.C.)
Slim’e göre “Ankara gibi Riyad da ‘Esad ya gidecek, ya gidecek’ demekte. Suudi Arabistan izlenmeli. Riyad’dan rüzgârlar ılımlıya dönüşürse IŞİD’e karşı ABD ve Rusya’nın birlikteliği beklenebilir.”
Slim “Yine de Suudilerden gelecek açıklamayı bekleyin” diyor. “Tamam derse ABD’nin eli rahatlar ve Rusya’yla işbirliğinin önü açılır” diye noktayı koyuyor.
Ama ihtiyatlı...
Çünkü Suudi Arabistan “Esad sonunda gitmeli” görüşünden kolay kolay vazgeçmez.
...........................
Otobandan çıkıp “tali yoldan yürüyüşte manzara bu.”
Özay Şendir
Özel’den Sosyalist Enternasyonel mesajları ve İsrail
23 Mayıs 2025
Cem Kılıç
Üretken yapay zekâ dört işten birini tehdit ediyor!
23 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Hayal bile kuramıyoruz!
23 Mayıs 2025
Zafer Şahin
Rakamlar yalan söylemez
23 Mayıs 2025
Abdullah Karakuş
Suriye, İsrail ve karıştırıcılar
23 Mayıs 2025