Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Neden? Anlatayım......................CHP Genel Başkanı Deniz Baykal için şu, "şehir efsanesi" gibi yıllardır söylenir.27 Mayıs 1960 Askeri İhtilali'ne sürüklenmekte olan Türkiye'de, her akşam, Ankara'nın Kızılay Meydanı karışırdı. Dönemin DP iktidarına karşı gençler-memurlar her akşamüstü saat 17.00'de Kızılay Atatürk Bulvarı'nda birikirler ve slogan atarlardı.Onların üzerine atlı polisler gider, sloganlarla atlar/coplar karşı karşıya gelirdi.O gösterilerin tavan yaptığı tarih, 555K idi. Yani... "5. ayın, 5. günü, saat 5'te Kızılay'da..." O gün bu şifreyle 10 binler Kızılay'a akmıştı. Aradan yıllar geçti.O Deniz Baykal 1973'te, çok genç bir milletvekili ve hemen ardından Maliye Bakanı oldu ve nereden, nasıl çıktığı belli olmayan bir "fısıltı" önce kulaktan kulağa yayıldı. Sonra gazete sayfalarına yansıdı:"Deniz Baykal 555K'da, Atatürk Bulvarı üzerindeki İş Bankası önünde, ansızın dönemin Başbakanı Adnan Menderes'le karşı karşıya gelir.Menderes, göstericilerin attığı 'Kahrolası diktatörler, bu dünya size kalır mı?' sloganlarıyla son derece üzgün, tepkili ve duygusaldır. Makam aracından inmiş. Gençlerin arasına dalmış ve rasgele birisine 'İşte yakam. Sarıl yakama, hesap sor. Diktatör müyüm ben?' diye bağırmıştır. Genç de onun yakasına sarılmış ve şiddetle sarsmıştır.".....................Bu söylenti yıllarca tekrarlandı.Merhum Menderes'in Kızılay'da makam aracını durdurarak protestocu gençlerin arasına daldığı doğrudur. Bazı gençler tarafından -neredeyse- hırpalandığı söylenir. Orada bulunan gazeteci Emin Karakuş'un "kaplumbağa" formatında Volkswagen otomobiline alınarak oradan uzaklaştırıldığı da biliniyor. Aynı gün Deniz Baykal da o göstericilerin arasındaydı. Ancak... Söylentilerin bundan sonrası tamamen gerçekdışı. Bırakın Baykal'ın, Menderes'in yakasını tutmuş olduğu iddiasını bir yana, karşı karşıya bile gelmemişlerdi. Baykal, o olayı görmemişti bile.Zaten... Aradan 13 yıl geçtikten ve Baykal, Maliye Bakanı olduktan sonra "seçimleri ortanın solu hareketinin kazanması üzerine" genel bir karalama kampanyasının parçası olarak bu söylenti ortaya atılmıştır......................Ancak... Asıl önemli olan Menderes'in oğlu ve saygın bir politikacı olarak siyaset hafızasında vurgulanan Aydın Menderes'in "Deniz Baykal hakkındaki bu iddiaların" gerçekdışı olduğunu ifade etmesidir. Ve dahası... Son cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde "Deniz Baykal'ı cumhurbaşkanı adayı olarak göstermesidir." Bunu hepimiz atlamıştık. Bugün izleyeceğiniz Şeffaf Oda TV programımda Deniz Baykal, olayı anlatıyor. Tam da cumhurbaşkanı seçimleri yaklaşırken ilginç bir "anı" ve "güncellik" kesişmesi...Nereden nereye? Babasının yakasını tuttuğu iddia edilen Baykal'ı merkez sağın en saygın isimlerinden Aydın Menderes, cumhurbaşkanı adayı göstermiş......................Baykal'dan 12 Eylül 1980 askeri müdahalesi sonrası sürgünde geçen Zincirbozan anıları da bu programda yansıtılıyor. Baykal, siyasetin neredeyse çeyrek yüzyılına Başbakan ve Dışişleri Bakanı olarak damga vurmuş Demirel ve Çağlayangil ile "sürgünde sohbet" sürecini anlatıyor. "Onların şifrelerini açmak, onları çözmek, onları anlamak, onları konuşturmak için kararlıydım" diyor. Bazen aralarında "çok özel" konuşmalar geçtiğini, başkaları gelince sustuklarını anlatıyor.Baykal'ı dinlerken bir kez daha "siyasetin dikte edilemeyeceği" ve "siyasette ezber olmayacağını" anladım. g.civaoglu@milliyet.com.tr Merhum Başbakan Adnan Menderes'in oğlu Aydın Menderes'in, "Deniz Baykal'ı cumhurbaşkanı adayı gösterebileceği", her şey aklıma gelirdi de, bu değil söyleminin bir örneği...