Kemal Derviş, ABD'ye uçmadan önce yaptığı açıklamayla ciddi ve inanılır kişilik örneği verdi.
Onun yaratma çabasında olduğu güven ortamına - belki de - psikolojik bir katkı...
Fatih Terim'e göre; Bugünkü maçın favorisi Galatasaray.
Nedenlerini anlatıyor:
"Onları 3 kez yendik. Ali Sami Yen'de, sahaya yenilgilerin fobisiyle çıkacaklar."
Terim'in söylediği 3 galibiyetin biri Galatasaray, İkisi Fiorentina'ya ait.
"Biz" deyimini kullanması, "onun, nerede olursa olsun sarı - kırmızılı renklerle örtüştüğü" gerçeğini ortaya koyuyor.
Terim, ayrıca "Milan'da sakat ve kırmızı kartlı sayısının 8 olduğuna" da işaret ediyor.
"Bu da Galatasaray'ın şansını arttırmakta" diyor.
Ve nihayet... Terim, "maçın Ali Sami Yen'de oynanacak olması nedeniyle seyirci faktörüne" işaret ediyor.
"Maç öncesi favorim Galatasaray" diye vurguluyor.
Fatih Terim'le bundan sonraki çizgisi ve tercihleri için yaptığımız konuşmayı yansıtmıyorum.
Avrupa'nın yönetimi sağlam ve etik değerleri olan herhangi bir kulübünü zaten büyükler arasına taşır.
O skalada bir büyüğün başına geçerse, finali oynatır.
Türkiye'nin de kolları ona açık.
Şimdi Bodrum'a gidecek... Oradaki Galatasaray'lı dostlarla özlem giderecek.
Sonra Güney Amerika'ya uçacak.
Genç yetenekler bakacak... İyi profesyonelleri saptayacak.
Sezona sıkı hazırlanıyor.
Sadece bugüne kadar çizdiği başarı grafiğiyle değil, bundan sonra yapacaklarıyla da Türkiye'ye "uluslararası standartlarda örnek olmayı sürdüreceğini" söyleyebilirim.
Fatih Terim'le bu konuşmamız, aslında 15 - 16 yıldır, zaman zaman yaptığımız ve gazetedeki köşeme ya da TV yorumlarıma taşımadığım dost söyleşilerinden biriydi.
Bir bölümünü buraya yansıtışımın nedeni, "insanlarımıza iyimser bir mesaj verebilmek"tir.
Türkiye'nin şu günlerde buna gerçekten ihtiyacı var.
Ekonomideki tedirgin bekleyişin sinir sistemlerinde geometrik diziyle yükselen moral tahribatı, yürek ısıtıcı mesajların akupunktur etkisiyle "U" dönüşü yapabilir.
İki hafta önceydi... Amerikalı Psikolog John Hartung, İstanbul Davranış Bilimleri Merkezi'nde bir eğitim seansı bağlamında, bu iddiaları kanıtlayan gösteri yaptı.
Alkolün insan vücudunun hangi noktalarında yoğunlaşarak sinir sisteminde rahatlatıcı etki yaptığını saptamışlar.
Göğüsün sol üst kısmı... Omuzlar öne eğildiğinde sol ve sağda ortaya çıkan iki çukur... Üst dudaktan buruna ve alt dudaktan çeneye uzanan şeritler... İki gözün altlarındaki birer nokta ve iki kaş arasının üstü.
O noktalara ikişer dakika tek parmakla, bazısına işaret parmağı bazısına da orta parmakla fazla bastırmadan çizilen daireler, vücuda birkaç saat sürecek rahatlama, iyimserlik, umut sağlıyor.
İşte güzel haberlerin topluma yansıması da böyle düşünülmeli.
Karanlık ve gergin ortamlarda oluşan negatif enerji ve salgılar, pozitife dönüştüğünde sadece bir konuya değil her konuya daha sağduyulu, daha olumlu ve umutlu yaklaşmak olasıdır.
Toplum psikolojisi de "U" dönüşüne hareketlenmeli.
O nedenle... Ulus olarak Galatasaray maçının iyi sonucuna ve Galatasaray'ın tur atlayışına ihtiyacımız var.
Sonucun, futbol sevincinden çok daha büyük çapta ve çok daha derin etkisi olacaktır.
Zincirleme etkileşimle toplumun yaşamakta olduğu ekonomik travmayı giderebilir.
Kaçışı, umuda tırmanış kararlılığına ve toplumsal sağduyu dayanışmasına dönüştürebilir.
Haydi Galatasaray... "Başarmalısın".