Ayrılık kaçınılmazdı.İstifa için bin neden sıralanıyor.Bunların hangileri doğrudur - değildir şu aşamada bilinmez.Mumcunun açıklaması bile gerçeklerle tam örtüşmeyebilir.Ama siyasetin DNA gerçeği tektir.AKP ile Mumcunun dokuları uyuşmaz.Kromozom şifreleri, genleri farklıdır.Mumcu muziptir, lafını sakınmayan siyasi mizahçıdır.Örneğin...Konutta, bir gece sohbetindeydik. GS maçında, pankart açmak için iki yanına sopalar gerekiyordu, ama "Stat girişinde polis el koyar" diye kaygılar vardı. Sanıyorum, Anavatan MKYK üyesi KADERci Berna Türkeli, dönemin başbakanı Mesut Yılmaza "Siz geçirseniz" diye takıldı.Yılmaz, gülmeyi sever."Başbakana, Palto içinde, Ali Sami Yene gizlice sopa sok mu diyorsun?" cevabını verdi ama kızmamıştı. O da gülüyordu.Bakan Mumcu, "Siz de Galatasaraylısınız... Yapsanız ne olur" deyiverdi.Yılmaz ona güya kaş çatınca, Mumcu da çocuk gibi güya korkarak kapıya doğru koşmuştu.Böyle bir ortamda politika yapan, bir sonraki genel başkan olarak görülen Mumcu, AKPnin "Ağır ol da molla desinler" havasında/havasızlığında uzun süre yaşayamazdı.Mumcu, film setlerinde yönetmen yardımcılığından gelen, bağlama çalan, sanat mayasıyla yoğrulmuş bir adam.Delişmen ruhlu.AKPnin iç kabinesinde (nomenklatura) çizilen ve tebliğ edilen kırmızı çizgiler üzerinde tutkallanmış politika yapamaz.Raptiyelenmiş politika kelebeği olamaz.Uçağın en önünde oturur, duble viskisini getirtir. Yanında İslamı en toleranssız yaşayan bir milletvekili varken onlara hiç aldırmadan yudumlar.Lafını esirgemez.Mumcu, AKP henüz yeni kurulduğunda, seçimlerde ve sonra hükümet kurulurken AKP vitrini için gerekli imajdı. Değişimin kanıtı diye sunuluyordu.Ama...AKPde artık onun imajına ihtiyaç kalmadığı yargısı oluşmuş bulunmalı... Son 2 yıllık iktidar sürecinde artık AKPnin Erbakan partilerinden farklılığını kanıtlamak için başka vitrin imajları var... AKPli olmayan medyadan kankalar, AB yolculuğu nedeniyle, AKP yol haritasından şaşmadıkça yol arkadaşlığını - içinden çok gelmese de - sürdüren Atatürkçü laikler, Berlusconi gibi AB liderleri vs...Şu ya da bu neden olmasaydı bile bütün bu sıraladığım gerekçelerle, Mumcu uzun süre AKPde kalamazdı. Erkan Mumcu istifa etti... Onun hücreleriyle, AKP hücreleri arasında doku uyuşmazlığı vardı. Merhum Hüdai Oral için çok şey yazıldı ama onun bir politikacı olarak çok farklı bir özelliğine kimse değinmedi... Hüdai Oral hızlı konuşurdu. Döneminin "en fazla kelimeyi, en kısa zamanda, en anlaşılır ve en net telaffuzla" söyleyebilen hatibiydi.O nedenle CHPnin önemli kürsü tartışmalarında, Hüdai Oral parti sözcüsü olurdu.Sağlam ve yalın mantığı içinde, ayrılan süreyi en etkin kullanan hatipti.Kelimeler ağzından mehter yürüyüşü temposunda çıkan, yayan, baydıran, sıkan sözcüleri, siyaset ringinde karşısına alır, sözcük yağmuruyla serseme çevirirdi.Konuşmasını bitirince, Teksas kovboyları gibi, bacakları parabol çizerek, süratli adımlarla ve gülümseyerek yerine yürürdü.Diğer parti sıralarında önce şaşkınlık olurdu... Sonra da bu şaşkınlık yerini kızgınlığa bırakırdı.Fakat bütün bu siyaset polemiklerinde daima bir belirli düzeyi korurdu.Koyu renk kostüm, pırıl pırıl boyalı pabuçlar, özenle taranmış gür saçlar, ince bıyık, uzun boy... Denizli horozu gibi yaman dövüşçü ve korkusu, kompleksi olmadığı için iyi dost ve ağabeydi.Gazeteciliğimin ilk yıllarında hukuk öğrencisiydim tanıdığımda. Hem okuyor hem parlamento muhabirliği yapıyordum.İlk Enerji bakanıydı.Oral, "Hüdai Abi" idi bizler için.Dürüst, düz, sağlam bir kişilikti, hep öyle kaldı.Bunların hepsinin ötesinde hafızamda izi, "en kısa sürede, en fazla kelimeyi, en net telaffuzla, en anlaşılır tampoda" söyleyen hatip diye övülmesiydi.Nur içinde yatsın.Ailesine, dostlarına, ulusumuza başsağlığı diliyorum. g.civaoglu@milliyet.com.tr Hüdai Abi