AK Parti “manidar” sözcüğünü otomatiğe bağlamış.
Partinin kurmayları, Anayasa Mahkemesi’nin HSYK yasasında bazı maddeleri “iptal” kararı için de “manidar” açıklamaları yaptı.
Bu nasıl bir “manidarlıktır?”
HSYK Kanunu Meclis’te kabul edilip Cumhurbaşkanı tarafından imzalandıktan hemen sonra, CHP Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu.
Amaç...
Yasanın Resmi Gazete’de yayınlanıp yürürlüğe girmesinden önce Anayasa Mahkemesi’nden “yürütmeyi durdurma” kararı alabilmekte.
Çünkü...
Kanun yürürlüğe girdiği anda 500’e yakın HSYK idari personeli “boş” hükmünde olacaktı.
Adalet Bakanı yeni görevlendirmeleri kendi istediği gibi yapabilecekti.
Bir süre sonra Anayasa Mahkemesi bu kanunu iptal etse bile kararı geriye yürümeyeceği için, atı alan Üsküdar’ı geçmiş olacaktı.
Adalet Bakanı HSYK üyelerinin dairelerinde değişiklikleri de oldu bittiye getirecekti.
CHP bunu önlemek istemişti.
..............................
Ancak...
Anayasa Mahkemesi “başvuruyu, kanun Resmi Gazete’de yayınlanıp, yürürlüğe girdikten sonra yapmalısın” dedi.
CHP Resmi Gazete’deki yayından sonra bir kez daha başvurdu.
Anayasa Mahkemesi “başvuruda eksikler var” diyerek geri çevirdi.
Günlerden cumaydı.
O saatten sonra eksikler tamamlandı ama CHP başvurusu ancak pazartesi yapılabildi.
Üstelik...
500’e yakın HSYK görevlisinin “boş” hükmünde kalmasını durdurmak için Anayasa Mahkemesi “ivedi ve öncelikli” takvim de uygulamadı.
Bugünlere kadar gelindi.
.............................
O süre içinde HSYK hallaç pamuğu gibi atılmıştı bile.
İdari kadroların yanı sıra tetkik hakimleri, müfettişler dahil kadrolar uçuşmuştu.
Dahası hakim ve savcı atamalarıyla ilgili Birinci Daire de operasyon odaklarından biri olmuştu.
17 Aralık sürecinin hakim ve savcıları için tayinler gözler önünde gerçekleşti.
Sonuç...
Artık “geriye işlemeyen” bir iptal kararı ve “geriye dönülmesi mümkün olmayan tayinler...”
.............................
Bütün bunlardan sonra Anayasa Mahkemesi iptal kararının neresi “manidar?”
Anlaşılır gibi değil.
BAĞIMSIZ YARGI
ANAYASA Mahkemesi iptal kararının bir bölümüyle “pratiği” olmasa bile demokrasi için çok önemli olan hükmü de var.
Yeni HSYK Yasası’ndaki, yasama erki üzerinde yürütmenin/iktidarın gölgesini büyük ölçüde kaldıran “iptal” siyasi tarihe ciddi bir katkıdır.
Adalet Bakanı’na HSYK üzerinde bir tür “vesayet” veren bütün yetkileri iptal edilmiş bulunuyor.
Ankara büromuzdan Türker Karapınar’ın haber analizinde hepsi ayrıntılarıyla var.
Tekrarlamıyorum.
Ancak...
Belirteyim ki...
Yargının bağımsızlığı için “iktidar vesayetinden” ve “yürütme tasallutundan” kurtuluş demokrasi standardında her ülke için yükseliştir.
Anayasa Mahkemesi için “demokrasinin son kalesi” deniyor.
Belki de “iç kalesi...”
Ne kadar dayanır?
Yaşayarak göreceğiz.
Daha şimdiden iktidar kurmayları “Anayasa Mahkemesi vesayetinden” söz etmeye başladı bile.
Neyse ki yasa değiştirmekle bu kalenin kapıları açılamıyor.
Anayasa değişikliğine ise iktidarın Meclis’teki oy sayısı yetmiyor.