Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hangisi Türkiyenin gelecek nesilleri tarafından kutsanacak? Hangisi Türkiye için daha ışıltılı?İşte Başkent Hastanesi 709 nolu odada yapılacak liderler toplantısının altı çizilerek vurgulanması gereken önemi.709 numaradan "Başbakanımız yarı mobilize" gibi sağlık bildiriminden çok, askeri ya da polisiye motorize örgütlenme çağrısı yapan "kitsch" (rüküş) açıklamalar bir yana... Asıl beklenti AB yolculuğunun mobilize edileceği zirve kararlarıdır. Başkent Hastanesi 709 nolu oda, Türkiyenin yazgısını değiştirebilir. Tarihe "Türkiyenin ABye üyelik yolunu açan kararların alındığı oda" ya da "ABye üyelik umudunun son nefesini verdiği oda" olarak geçebilir. 3 anahtar - İdam cezasının kaldırılması.- Anadilde radyo - TV.- Anadil öğrenimi.Bu üç konu ABye karşı Türkiyenin elinde 3 anahtar olabilir.Türkiye olarak kendimize güvenelim.En zorlu sorun "idam cezasının kalkmasıdır."Avrupada yasalarında hâlâ idam cezası bulunan Türkiyeden başka ülke yok.Türkiye de elbette uygarlık liginin dışında kalacak değil.Ancak...30 bin insanımızın kanının sorumlusu Abdullah Öcalan bunun önündeki engel...İlke olarak idam cezasının karşısındayım... Gene de Öcalan faktörü girdiğinde kafaların karışmasını anlıyorum.Duygusal tepkileri yürekten paylaşıyorum. Bir kez daha sıralayayım: Apodan son günah mı? Dirisiyle 30 bin cinayetinden sonra Öcalan, idamıyla da genç nesillerimizin geleceğini mi katletsin?İdam sehpasında onu sallanırken görmek rahatlatıcı olduğu gibi kendimizi aldatmaktır da. Çünkü sonuçta ipe Türkiyenin 200 yıllık Avrupa misyonu ve genç nesillerimizin Avrupa hayali çekilmiş olacaktır.İdam cezası kalkmamış bir Türkiye ile üyelik görüşmesi başlamaz. Tren kalkabilir.Bu gerçeğin bilincinde olmalıyız.Peki...İdamdan kurtulsun... Üç beş yıl sonra elini kolunu sallayarak aramızda mı dolaşsın?Hayır.Kesinlikle hayır.Avrupanın "ağırlaştırılmış müebbed cezasını" uygulamalıyız.Anayasada bir değişiklik yapılır.Abdullah Öcalan ve onun durumunda olanlar için, ağırlaştırılmış müebbed hapis cezası Anayasanın "değiştirilemez maddeleri" arasına konur. Yani...Tıpkı "devletin şekli cumhuriyet" ve "temel ilkesi laiklik" gibi, hiçbir şekilde, hiçbir oy çoğunluğuyla, hatta TBMMnin oybirliğiyle bile bu Anayasa maddesi değiştirilemez. Öcalan affedilemez, onun cezası indirilemez, ertelenemez...Yaşamının son saniyesine kadar hücresinde kalması güvenceye alınır.Daha önce de yazdım, İtalyanın mafya babası, yeraltında bir çelik kutuda yaşamının son saniyesine kadar tutulacak.Çelik kutudaki bir terör konservesi...Keşke bu karar çıkabilse.Topluma iyi anlatılır.Anadilde öğrenim ve Anadilde radyo - TV yayını için de, olası sömürüyü, kötüye kullanımı önlemek mümkün. Fakat... Tarihi hata sicili ABnin o zamanki adı Ortak Pazardı.Yunanistanla birlikte Türkiyenin de tam üyeliği için ısrarlı çağrılarda bulunuyordu.Buna karşılık Ecevit "Onlar ortak, biz pazar olmayız. Sanayileşmiş Avrupa, tarım ülkesi Türkiyeyi bahçıvan yapmak istiyor" diye karşı çıkmıştı.Bugünkü nesiller o vahim tarihi yanlışlığın kurbanlarıdır.Oysa, Türkiyede fert başına milli gelir, şimdi 10 bin doların üstünde olacaktı.Yabancı sermaye akacaktı.TC vatandaşı Avrupa pasaportu taşıyacaktı.Vize kuyrukları olmayacaktı.PKKlara kim kulak verirdi?Bölünme lafı kimin aklından geçerdi?Ecevit, 1970 sicilini temizleyecek çabayı içtenlikle gösteriyor.Keşke 2002de de direnerek aynı tarihi yanlışı Devlet Bahçeli yapmasa.Gelecek nesillerin yazgısı, Bahçelinin vizyonunda ve sağduyusunda izdüşümü bulmalı. g.civaoglu@milliyet.com.tr Ecevit 1970li yıllarda tarihi hata yapmıştı.