Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

GALATASARAY-Kopenhag maçı öncesinde bir Galatasaray yazısı...
Fenerbahçe’de üstün performansla oynayan Caner’i izlerken içim burkuluyor.
Böyle bir oyuncu nasıl kaçırıldı?
Galatasaray yönetimi en düşük maliyetle Caner’i takımda tutabilirdi.
“Bonservis ücreti” verilmedi, Fener’e kaptırıldı.
Oysa...
Sapır sapır dökülen Galatasaray savunmasında Caner duvar örerdi.
........................
Başkan Ünal Aysal durduk yerde kongreye gitti.
Bütün transferler o ara buzluğa kondu.
Galatasaray’ın eşiğindeki Alper Potuk ve Gökhan Tepe gibi iki yıldız Fenerbahçe ve Beşiktaş’a kaydı.
İkisini de izlerken Galatasaray adına içim cız ediyor.
........................
Galatasaray, takım yapılanmasını “yabancılar” ile kurdu.
Federasyonun “6 yabancı” sıralamasıyla hesaplar çöktü.
Caner, Alper, Gökhan sarı-kırmızılı forma giyselerdi böyle mi olurdu?
Şimdi...
Mancini’nin eli zayıf.
Sistem kurmakta zorlanıyor.
........................
Öyle “rahatsız edici” transferler yapıldı ki gol kralı Burak ve Alex tarafından Türkiye’nin en iyi futbolcusu gösterilen Selçuk bile geçen yılki performanslarının yarısını bile sahaya yansıtamıyorlar.
Drogba ve Sneijder tercihleri hem sistemi bozdu, hem bu iki oyuncunun liderlik konumlarını sarstı.
Evet Drogba çok büyük topçu.
Onun futbolunu, stilini, zekasını, olgunluğunu, kişiliğini alkışlıyorum.
Ama...
Ne o -yeterince- koşuyor, ne Sneijder.
Takım 9 kişiyle oynar gibi.
Yaş ortalamasını da yükselttiler.
Sadece Drogba -belki de- yeterli olabilirdi. O bir guru...
........................
Öte yandan...
Takımda klikler de oluşmuş.
Hakan Şükür çoğu “Galatasaraylı oyuncunun birbirleriyle sadece sahada konuştuklarını” söyledi Maraton programında...
Toplu yemeklerde bile birbirleriyle konuşmayanlar varmış.
Sahada “nasıl olsa topu bana atmayacak” düşüncesiyle birlikte rakip sahaya akmak ilkesi pas tutmuş.
........................
Galatasaray’a çok hizmeti geçen yönetici arkadaşlardan “Fenerbahçe öyle bir takım kurdu ki aslında iki takım bile çıkarabilir. Biri lig birincisi, diğeri lig ikincisi olabilir” gibi yorumlar duyuyorum.
Bunları yazmak acı veriyor.
İki yıl üst üste şampiyon olmuş bir Galatasaray ligde bu sıralara mı düşmeliydi?
Bu iki şampiyonluğun Ünal Aysal’ın başkanlığı dönemiyle örtüştüğünü de “es geçiyor” değilim. Fakat bu yıl süper lig sıralamasındaki yeni yapılan yanlışların kanıtı.
........................
Ya Fatih Terim’in gönderilişi?
Bugün Galatasaray’da yarın başka bir takımda “devşirme” teknik direktör değil o...
Galatasaray’ın kaptanlığını yıllarca yapmış, futbolculuğa noktayı Galatasaray’da koymuş, Galatasaray’ın 30 yılı aşkın süredir kongre ve divan kurulu üyesi...
Takımı 8 yıllık görev süresinde 6 kez şampiyon yapmış.
Galatasaray’a UEFA şampiyonluğu kupasını getirmiş.
Galatasaray’ın ve Türkiye futbolunun “ikonu” böyle bir saygın kişiye birkaç saatlik toplantıda “görevinize son” kararı olmamalıydı.
Galatasaray Türkiye’nin en fazla taraftarı olan kulübü.
25 milyonluk camia bunu içine sindiremez.
Hele sezon başlamış, aradan 5 hafta geçmişse...
Çok kararlıysanız, sezon sonunu beklerdiniz, Galatasaray’a layık “şık” ve “düzeyli” bir karşılıklı anlaşma formülüyle başka bir hocaya geçebilirdiniz.
........................
Mancini de elbette “iyi hoca” fakat yeni sezona hazırlık aylarında göreve başlatılmalıydı. Hem takımı kendi kafasına göre düzenlemek, hem de gerek oyuncularını, gerek diğer takımları tanımak için zamanı olabilmeliydi.
Bülent Tulun’a tribünlerden protestolar var.
Aslında...
Tulun Türkiye ve dünya futbolcularını, onlarla ilişki kuracak kontakt adamları tanıyan bir “özel insan...”
Ancak...
Bülent Tulun’dan “futbol genel danışmanı” olarak değil, “nokta hedefler” için yararlanılmalı.
Hedefe odaklanır ve sonuç alır.
Atmaca gibidir.
Ama “başkanlık politikası ve kulüp stratejisi danışmanlığı” ayrı bir donanımı gerektiriyor.
Hele onun Galatasaray’ın Alex Ferguson’u olan Fatih Terim ile çatışma sahası bulabilmesi daha da büyük hata.
........................
Bütün bunlardan sonra dileğim: “Keşke Galatasaray tüm böyle eksilerden artı” üreten sonuçlara uçsa.
Akşam maçı bu umutla izleyeceğim.
Süperlig için Galatasaray adına “düşük profilli umudumu” besleyeceğim.
........................
Maç sonrası not:
Eksilerden artı üretmek işte budur. Mancini’yi ve bütün Aslanları kutluyorum. Devamı da böyle gelmeli...