Futbol yıldızları, teneke bir kulübede, yoksul bir ailede işte bu öpücüklerle doğarlar. Çocuklukta, gün batana, top görünmez olana dek varoşların çıkmaz sokaklarında top koşturarak geçer yılları...Sonra... Becerileri tribünlerde depremler yapar, beceri pırıltıları, yeşil sahayı gündüze çeviren projektör ışıklarıyla yarışır.Top, futbol yıldızına gülücükler dağıtarak gelir.Yıldız da topa güzel sözler söyler, onunla flört eder. Çalımlar, topuk pasları, röveşatalar, kafaya yükselişler, vuruşlar onun topla dansıdır.Ve fileyle seviştirir.Fener'de böyle iki, "yazgı değiştiren yıldız" var.Önce Alex... FB'yi şampiyon yaptı. Tıpkı, geçen yıl da Pierre Van Hooijdonk'un Sarı-Lacivertli renklere lig kupasını armağan etmesi gibi...Sarı-Lacivert 12. oyuncu taraftarsa, 24 gol ve 12 asistlik bir Alex, 13. oyuncu."13 mü?.."Belki 14 ve 15. de...GS onlar yüzünden şampiyon olamadı ama ikisinden de "güzel futbol şölenleri" izledik.Hem futbollarıyla hem de hiç çamurlaşmayan efendilikleriyle örnek oldular. .......................Neden Galatasaray'da bir Alex, bir Hooijdonk yok?Çünkü...Napolyon'un sihirli formül diye nitelediği "para" yok.Yönetim iyi mi?Buna kim "evet" cevabını verebilir?Birinin diğerini ürettiği kısırdöngüde Galatasaray yuvarlanıp gidiyor.Şükür 3.'lükten aşağı inmedi.Fenerbahçe; stadı, kurumlaşması, gelirlerini 5'e katlayışı ile güven veren bir takım.Kaderini değiştiren yıldızlar alabiliyor.Başkan Aziz Yıldırım, bu manzaranın altındaki imza.Galatasaray ise hüzün veriyor.Stadı dökülmekte, ekonomik yapısı çökmüş, parası yok, bugünkü yönetim hazin tablonun sonucu mu, nedeni mi?.. Tartışacağız........................Yönetimler, başarısızlığın faturasını kesecek adres ararlar.FB şampiyonluğu yitirseydi, elbette Daum "günah keçisi" ilan edilecekti.Bileti kesilecekti.Şampiyonluk, bu "B" planının uygulanmasını önledi.Galatasaray'da ise, yönetim suçluyu işaretparmağıyla gösteriyor: "Hagi..."Neden?Çünkü, kendinden başka bir adres gerek.Oysa... "İşaretparmağınla hedef gösterirken dikkat et, başparmağın kendini gösterir" diye bir söz vardır.Hagi'yi göndermek, yönetimin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.Hem neden Hagi?GS'nin bu yıl aldığı puan, geçen yıl şampiyon FB'nin aldığı puan kadar.GS, Türkiye Kupası'nı aldı. Daha önce şampiyon olarak müzesine kazandırdığı UEFA Kupası'na katılacak.Son iki haftaya kadar FB ile şampiyonluk heyecanını kafa kafaya sürdürdü. Samsunspor ve Gençlerbirliği talihsizlikleri olmasaydı, Hagi yönetiminde GS belki şampiyondu.Dişe dokunur hiçbir transfer yapılmadığı ve para olmadığı halde Hagi, bu takıma, savunması, orta sahası, gol adamları ile 1. sınıf futbol oynattı.Onlara heyecan aşıladı. Futbolun göz okşayan ince çalımlarını, sürpriz koridorlarını yansıttı.Sapına kadar Galatasaraylıydı.Tribünlere koşarak beraber top koşturduğu arkadaşlarına sahip çıkışı "sağlam yüreği", Şükrü Saraçoğlu Stadı'nın cehennem gibi ortamında tribünlere parmaklarıyla "5" işaretini yapışı "cesur yüreği" vurgular.1. Lig'den düşen Kız Basketbol Takımı'nı, ligde zor kalabilen Erkek Basketbol Takımı'nı da mı Hagi çalıştırıyordu?.......................Not: Yazının başlarında kimi satırlarda gene Eduardo Galeano'dan esinlendim, yararlandım. g.civaoglu@milliyet.com.tr Rüzgâr tanrıçası, Alex ve Van Hooijdonk'un ayaklarına birer öpücük kondurmuş.