Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

SON Osmanlı da göçtü. Osman Efendi’den sonra ailenin başına geçmesi gereken en yaşlı Osmanlı, ABD silahlı kuvvetlerinden emekli bir çavuş olan Cem Efendi’ydi, aile üzerinde otoritesi olamazdı. Kimse bu statü için onu kabullenmiyordu. Geçen yıl öldü.
Osman Efendi’nin ölümüyle birlikte saltanat geleneklerindeki son kale düşmüş oluyor.
Osman Efendi’yle Milliyet ve Kanal D için 2 kez söyleşme şansım oldu.
Çok zarif, yakışıklı, hoş sohbet, rint meşrep, nüktesi bol, gülen ve güldüren, görgülü bu son Osmanlı’yla sohbet keyifliydi.
Saatler eriyordu.
Daha önce yayımlanan bu söyleşilerden bazı satırları yansıtayım...

Haberin Devamı
Osman Efendi notlarım

Parasız kalmadık
DEDESİ Abdülhamit tahttan indirildiği sırada çocukmuş. Viyana’da yaşıyorlarmış.
Zaten yeterince varlığa sahiplermiş.
Ayrıca...
Sultan Abdülhamit’ten de diğer Osmanlılara olduğu gibi babası Burhanettin Efendi’ye de bir büyük kutu dolusu pırlanta gönderilmiş.
Babası da kültürlü bir adam olduğu için diğer aile bireyleri ellerinde avuçlarındakileri savururken onlar düzenli bir yaşam sürdürmüşler.
Osman Efendi de daha sonraki yıllarında Güney Amerika’da madencilik yapmış. Kısacası hiç para sıkıntısı çekmemişler.
İş hayatından elini çektikten sonra da New York’a yerleşmiş.
Manhattan’daki geniş sayılabilecek şık dairesinde konuğu olmuştuk.
Eşi de Afgan kraliyet ailesinden Zeynep Tarzi...
Osman Efendi notlarım

Hitler’i tanıdım
OSMAN Efendi anlatıyor... Babası Burhanettin Efendi, klasik batı müziği tutkunudur.
Çok iyi piyano çalar.
O kadar ki, Osmanlı parçalanırken Burhanettin Efendi’ye başta Fransa olmak üzere galip Avrupa devletlerinden önce Arnavutluk, sonra da Suriye Kralı olması için öneriler gelir.
Burhanettin Efendi “ben müzik yapacağım” diyerek her iki öneriyi de reddeder.
O zamanlar Viyana’daki konağa babasının birlikte piyano çaldığı Viyanalı bir kadın sanatçı gelirmiş.
Beraberinde de orta boylu zayıf bir erkek.
Babası onu yukarı almaz, aşağıda bekletirmiş.
“O bekleyiş sürecinde de bize çok enteresan savaş hatıralarını anlatırdı. Böyle ellerini kollarını sallayarak, zaman zaman tepinerek konuşurdu” diye anlatıyor Osman Efendi...
Ardından bir kahkaha atıyor...
Sürprizi patlatıyor.
“Meğer o adam Hitler’miş.”
Osman Efendi onu severmiş ama babası “o iyi bir adam değil” dermiş.
O yüzden yukarı almazmış.

Osman Efendi notlarım

ATATÜRKSÜZ TÜRKİYE OLMAZDI
YÜZYILLARCA halifelerin ailesi olan Osmanlı’nın sonuncusu acaba Atatürk, Cumhuriyet ve laiklik için ne düşünüyor?
Televizyon kameraları önünde gözünü kırpmadan mesajını veriyor:
“Osmanlı’yı Atatürk devirdi.
Ama... Atatürk olmasaydı Türkiye olmazdı. Türkiye’yi yeniden o kurdu.
Ben de ona teşekkür borçluyum.”
Bunu söylerken samimi olduğunu hissediyorum.
Eşi Zeynep Osman’ın (Tarzi) da gözlerinin içi gülüyor. Bu da doğal.
Annesi, Atatürk Cumhuriyet Türkiyesi’nin ilk kadın doktorlarından biri ve Pakize Tarzi Kliniği’ni kuran ilk iş kadınlarından Pakize Tarzi.

PADİŞAH OLMAZDIM
OSMAN Efendi’ye açıkça soruyorum:
“Farz edin ki, Cumhuriyet sisteminden saltanat yönetimine dönüş oldu... Son Osmanlı olarak size tahtı teklif ediyorlar. Gelenek de bunu gerektiriyor, kabul eder miydiniz?”
Cevabı, “Kesinlikle hayır” oluyor. Ya tam tersi... “Eski Bulgar Prensi’nin seçimlere girdiği ve kazanarak başbakan olduğunu” hatırlatıyorum. “Aynı şeyi yapar mısınız?” diye soruyorum.
“Kamboçya Kralı da öyle... Tacı bıraktı, seçimlere girdi, Cumhurbaşkanı seçildi” söylemiyle güncel siyaseti iyi izlediğinin işaretini veriyor. Ama... “Taçlı ya da taçsız siyasete hayır” tavrı kesin.
Daha yazabilecek başka ilginç anılar da var.
Allah’tan rahmet diliyorum.