Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bugün Şu "türban baskınını" yapmasaydı da, muhafazakâr kesim önümüzdeki yerel seçimlerde zaten AKP'ye oy verecekti."Ahı gitmiş, vahı kalmış" Erbakan'ın partisine vermeyecek ya...Yani... Türban için anayasa değişikliği AKP'nin zaten kendi çekim alanında olanlardan bir "çıt" fazla muhafazakâr oyu getirmeyecek.Buna karşılık..."İslami siyaset motifi" ile hiç ilgisi olmayan ılımlı merkez sağ, merkez ve hatta CHP'de hayat görmeyen solculardan, AKP zihniyetini paylaşmayan sermaye kesiminden de son genel seçimlerde Erdoğan'ın partisine oy akmıştı."Erdoğan ve tayfasının Milli Görüş gömleğini çıkardıklarına, Türkiye'yi germeyeceklerine" inanmaya başlamışlardı.Zaten Başbakan Erdoğan da "Gündemimizde türban yok. Zaten sadece yüzde 1.5'lik bir kesimin sorunu" demiyor muydu?Ehh, ekonomi tıkırındaydı. AB ile yakınlaşma sürüyordu. Erdoğan ve takımı her fırsatta söylemlerinin içine Atatürk'ü ve laikliği de koyuyorlardı...O halde "Oyum AKP'ye" demişlerdi. AKP "türban operasyonu" ile "Oy mu kazandı, yoksa oy mu kaybetti?" Sorunun cevabı, yalın bir siyaset matematiğinde görünüyor. Başbakan Erdoğan'ın "Türban ya da başörtüsü velev ki siyasi simge olsun ne olmuş yani? Yasağı kaldıracağız" konuşmasıyla başlayan şu son süreç, ayakları suya erdirmiş olabilir.Çünkü... Son seçimde AKP'ye oy vermiş olanlar "Yoksa yanlış mı yaptık? Bu gidişin sonu hiç de iyi görünmüyor" demeye başladılar.AKP'yi başından beri destekleyen liberal gazete köşelerinde de soru işaretleri çiziliyor.Bunlar AKP'nin son seçimlerdeki "emanet oylarının" kopmakta olduğunun göstergesi...Durduk yerde, seçimlere çok az kala, bu "türban serüveni" AKP'ye bir şey getirmiş değil ama götürecek gibi görünmekte.Peki Erdoğan bunu niye yaptı?Hesaplarının tutmamış olması bir nedendir.Ama asıl neden belki, Başbakan Erdoğan esip gürlerken ve böylece eyleme geçmeden söylemde kalacakken MHP lideri Bahçeli'nin "Hodri meydan, Anayasa'yı birlikte değiştirelim" çıkışıyla köşeye sıkışmasıdır.Bahçeli'nin "MHP Grubu oylarıyla Anayasa'yı değiştirir, yükseköğretimde türban yasağını kaldırırız" çağrısından sonra artık "türban operasyonu" zorunluluk haline gelmiş olmalı.Bahçeli, "Böylece türban artık siyasi istismar malzemesi olamayacak" diyor. Oysa... Daha heybede neler var... Ortaöğretimde, ilköğretimde, devlet görevlerinde türban gene kadın özgürlüğü, gene kadın hakları, gene kadın-erkek eşitliği etiketleriyle siyaset pazarına sürülecektir. Ayaklar suya SAKIP AĞA'YA ÖPÜCÜK Sabancı Müzesi'nin alt kat galerisinde Türkan Sabancı'yla karşılaştık.Merhum Sakıp Sabancı'nın "yukarılarda bir yerlerden gözlüyorsa, nasıl da keyifle gülümsüyor olabileceğini" konuştuk.Sonra Türkan Hanım, parmaklarını dudaklarına değdirdi ve elini yukarı uzatarak, sevgili eşine öpücük yolladı.Ben de el salladım.Gerçekten Sakıp Bey ne güzel bir eser bıraktı.Atlı Köşk'ü müze haline getirdi. Yan tarafa ve zeminin altına galerilerle büyüttü. Modern bir müzenin gerektirdiği ısı, nem gibi bütün teknolojik donanımı sağladı.Güler Sabancı da amcasının bu emanetini çok güzel omuzladı.Nazan Ölçer'in katkısının da altını çizmeliyim."Louvre Koleksiyonlarından Başyapıtlarla İslam Sanatının Üç Başkenti; İstanbul, İsfahan, Delhi" sergisi de bunlardan biri.220 değerli parça...Nefes kesici güzellikteler...Galerilerde 7 neyzen sufi müziği yapıyordu. Akustik harikaydı.Sergilenen İslam eserleriyle güzel bir uyumdu.Serginin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından açılışından önce bir de davet vardı. Müzede de hizmet veren Çanga'nın, küçücük kaplarda sunduğu tadımlıklar ve Güler Sabancı'nın ürettiği Gülor şarapları, göz ve kulak zenginliğini, damak lezzetiyle tamamladı. gunericivaoglu@milliyet.com.tr