Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

MALİYE Bakanlığı Gelirler Genel Müdürü Doç. Dr. Nevzat Saygılıoğlu ABD'ye gidiyor.
ABD vergi idaresi kurumunun konuğu olacak.
Bir hafta kadar sürecek bu inceleme sonrası, Vergi Daireleri Otomasyon projesinin hayata geçirilmesi için olası aksaklıkları saptayacak, gerekli ilaveleri yapacak.
Bu bağlamda gözlemlerde bulunacak.
Dönüşüne kadar aslında Türkiye'nin çağdaşlığa adımı olan Vergi Reformu Yasası'yla ilgili yankılar, eleştiriler, görüşler, daha belirgin hale gelmiş olacak.
Bazı zorunlu düzenlemeler yapmak üzere tebliğler çıkarılacak.

Örneğin...
Reform yasasındaki mali af hükmü...
Bu hüküm yeterince açık değil.
30 Eylül'e kadar, yastık ve yatak altındaki paraların bankalara yatırılması...
Böylece tüm nakit birikimlerinin - gizli tutulanlar dahil - kayda alınması amaçlanıyor.
"Bunlar için vergi getirilmeyeceği ve kaynak sorulmayacağı" belirtilmekte.
Ancak...
Sadece "7 - B maddesiyle sınırlı olmak üzere..."
Oysa...
Yasanın diğer maddeleri ve başka yasalarla bu durumda olan kişilerin yıllarca sürecek soruşturmaların hedefi olmaları da olası.
Çünkü...
Madde, "mali milat" ilan edercesine kamuoyuna sunulan "bütün birikimlerin bankalarda bloke edilmesi" halinde, her türlü vergi ve kaynak soruşturması dışında kalacağını açıkça söylemiyor.
Oysa amaç buydu...
Kaçakçılık, uyuşturucu trafiği gibi yollardan sağlanan kara para dışında "mali milat" öngören bir tebliğ çıkarılacak.
Gerçi tebliğ, yasa kadar güçlü değil... Ama, gene de, devletin vergi bürokrasisine çizdiği rotadır.
"Bir şok para girişi sağlamak" hedefleniyor.
Bunun dışında telif ücretleri için de bazı ilginç formüller var.
Çünkü...
Yasa hazırlanırken amaç aydınları cezalandırmak değildi.

Vergi reform yasasının uygulanması için "VERGİ DAİRELERİ OTOMASYON PROJESİ" yani, kısa adıyla "VEDOP" hayata geçirilecek.
Hedefler şöyle:
1- Vergi mükellefi bundan böyle müşteri gibi görülecektir.
Ona göre ilgi, sevgi ve saygı gösterilecek.
2- Vergi mükellefinin işlemlerinin son derece süratle yapılması, hatta vergi dairesine gelmesi gereği dahi olmaksızın işini görmesi yüksek teknolojiye endekslenecek, internet'ten yararlanılacak.
Bilgisayar donanımlı vergi daireleri vatandaşın hizmetinde yer alacak.
Önümüzdeki yıl 118 vergi dairesi, 2000 yılında ise, bütün vergi daireleri bilgisayarla otomasyona geçmiş bulunacak.
Bunun için "Bilgisayar donanım ihalesi" açılıyor.
3- Teknolojideki bu ilerleme, merkezde karar ve denetimi de etkileyecek.
Örneğin...
Hangi sektörlerde, ödeme sıkışıklığı var?
Türkiye'nin genel ekonomisi bundan nasıl etkileniyor?
Otomosyan ve yakından izlemeyle bu soruların cevapları alınacak.
Stopaj, KDV ya da diğer vergilerde süratle indirimler yapılacak.
Sözgelişi...
Eğer tekstil kesiminde ihracat tıkalıysa...
Ya da...
Turizmde durgunluk görülüyorsa...
Bu kesimlerde süratle stopaj ve KDV indirimlerine gidilebilecek.
Öte yandan...
Vergi mükelleflerinin izlenmesi, bunlara haciz vs. gibi yaptırımlarının uygulanması, günü gününe ekranlarda görülecek.
Bir "uç örnek" daha verelim.
Vergisini ödediği halde hakkındaki "yurtdışına çıkma yasağı süren" yurttaşlara artık rastlanmayacak.

Ne yazık ki...
Maliye personelinde reformu öngören tasarı, artık iyice yorulan Meclis'e sunulamadı. Yasalaşmadı.
Oysa, gereklidir.
Vergi idaresi yüksek teknolojiye geçerken, zihniyet değişimiyle, çatık kaşlı, ceberrut devletin yerini, güler yüzlü bürokrasi alırken...
Vergi mükellefi bir bakıma müşteri gibi algılanırken, vergi personelinin de profili değişebilmeliydi.
Üstün nitelikle vergi bürokrasisi yaratabilmek için bu kesimde olanaklar artırılmalıydı.
"Hizmet ek ödeneği" öngörülmeliydi.
Batı ülkelerinde görülen türde personel yetişmesi için eğitim sistemleri devreye sokulmalıydı.
Özellikle mesleğe yeni gelen gençler için...
Saygılıoğlu, dünkü konuşmamızda "mükellefi önyargıyla, potansiyel suçlu olarak görmeyen... Tam tersine onlara hizmet vermeyi temel felsefe edinen bir profil çizmek çabasındayız" dedi.
Böylesine duyarlı bir ortamın bürokrasisi, kişisel geçim sorunlarından mümkün olduğunca uzak kalabilmelidir.
Ayrıca...
Diğer kesimlerden daha üst düzeyde niteliklere sahip gençlerin bu sektöre özendirilmeleri de gerekiyor.

Ve nihayet bu reform yeni bir vatandaş türünün profilini de çizecektir.
Batı demokrasilerinde "tax payer" (vergi ödeyen) vatandaş çok önemli bir vasıftır.
Yurttaş, devletin bütün hizmetlerinden ve hizmetlilerinden "ben bir vergi ödeyenim" diyerek hesap sorar.
Parasının savrulmadığını denetler, parasının karşılığı olan güler yüzlü ve etkin hizmeti ister.



Yazara E-Posta: G.Civaoglu@milliyet.com.tr