BEYRUT’TA 2 Türk pilotunun kaçırılarak rehin alınması sıradan bir terör olayı değildir.
Türkiye’nin Ortadoğu coğrafyasına “orantısız” girdiğinin de bir işareti olabilir.
“İmam Rıza’nın ziyaretçileri” adlı bir Şii örgüt, “Suriye’de savaşan grupların rehin aldığı 9 Lübnanlının iade edilmesi karşılığında 2 Türk pilotunu serbest bırakacağını” açıkladı.
9 Lübnanlıyı kaçıranlar büyük olasılıkla radikal Sünni savaşçılar.
Kaçırılanlar ise Şii “İmam Rıza’nın ziyaretçilerine” mensup 9 Lübnanlı.
Peki...
Türk pilotlarının bu hesaplaşmada ne yeri olabilir ki?
Türkiye taraf değil.
Burada eğer bir “sebep-sonuç” bağlantısı kurulursa “Türkiye’nin Ortadoğu’ya ve özellikle Suriye’ye elini fazla soktuğu” söylenebilir.
Yoksa yıllarca Ortadoğu’da ülkeler, halklar birbirini yedi ama neden kimse Türkiye’ye bulaşmadı?
Ortadoğu yangınlarından kıvılcımlar Türkiye’ye yıllar boyu neden sıçramamıştı?
Şimdi değişen ne?
1 yılı aşkın süredir Türkiye’nin uyguladığı Ortadoğu ve Suriye politikası bizi kum ve kanla karılmış o belalı coğrafyaya çekiyor.
Elbette AB eşiğinde olan Türkiye bölgesine ilgisiz kalamaz ama abartma olmamalı. Çünkü aynı zamanda bir Ortadoğu ülkesi.
“Fiziki coğrafya” olarak tanımı “ağırlık olarak Ortadoğu” ise de “zihniyet, uygarlık, demokrasi” coğrafyasında Türkiye, Avrupa’ya çok daha yakın.
Bölgenin klasik anlamda, “insan haklarına dayalı tek çoğulcu demokrasisi” Türkiye...
Fiziki coğrafyayı öne çıkarmak ve “zihniyet, medeniyet, demokrasi” coğrafyasını geride bırakmak Türkiye’nin başını ağrıtmakta.
Sorunlular “kulübünde” Türkiye’nin üyelik kaydı olmamalı.
Ortadoğu’ya “yeteri kadar yakın, gereği kadar uzak” kalmalıyız.
Bu bağlamda geçenlerde bu köşede yayımlanan yazımdan bazı satırları yeniden yansıtıyorum...
ARAPSAÇI VE TÜRKİYE
DIŞİŞLERİ Bakanlığı’na yeni girmiş genç diplomatlara deneyimli büyükelçiler “mesleğin inceliklerini” öğretirler.
Bunlardan birinin de Araplar için olduğunu CNN yorumcusu emekli büyükelçi Yalım Eralp’ten dinledim.
“Arap işlerinde taraf olursak, biz de Arap saçına dönüşürüz” derlermiş.
Son yılların Ortadoğu çekişmelerinde Türkiye’nin “taraf” olma politikaları, genç diplomatlara verilen bu nasihati hatırlatıyor.
Başka sözler de var:
“Petrolle, kan ve kumla karılmış Ortadoğu çamur gibi kaygandır.
Ayağını kaptırdın mı çamura kayarsın, seni içine çeker.
Batağında boğulma riski vardır.”
Başka?
“Çölde kum tepelerine inanç olmaz.
Çöl rüzgârları nereden eserse kumlar o yöne savrulur, bir bakarsınız kum tepeleri yer değiştirmiş.”
Ya çölde görülen serap ?
“Çölde ışık oyunlarıyla hakikat sanılan görüntülere aldanmak da vardır.”
“Suriye açılımı!” bütün bunları hatırlatıyor.
TÜRKİYE’YE KUŞKU VAR
O yazıda TARAF gazetesinde tam sayfa bir haber manşetinin “El Kaide, Türkiye’den Suriye’ye geçip savaşıyor” olduğunu yazmıştım.
Dünkü TARAF’ta ise ayrıntılar var.
“Ceylanpınar’da elektrikler kesiliyor, El Kaide sınırın öte yanına geçince elektrikler yeniden geliyor” diye bir manşet haberi...
Doğrudur veya yanlıştır bilemem ama dünya medyasında “El Kaide’nin Suriye’ye Türkiye üzerinden geçtiği” yolunda sürekli haberler yayımlanıyor.
Dünya kamuoyunda da bu konuda soru işaretlerinin kanaate dönüşme süreci hissedilmekte.
“Şiilerin Türk pilotlarını hedefe alması” Türkiye’nin daha büyük belalarla da karşı karşıya kalabileceği riskine ışık tutuyor.
Okuduğum bir haber ürperticiydi.
Dünyanın en tehlikeli teröristi olarak aranan bir Arap müthiş teknolojilere imza atmış.
Örneğin...
“Dedektörlerin göremediği patlayıcıya dönüşen ince iç çamaşırı” yapmış.
Bununla da yetinmemiş, insan bedenine yutma yoluyla ya da bir başka şekilde dahil olan ve dedektörler tarafından görülemeyen, saptanamayan “patlayıcı kapsüller” yapmış.
Her ikisi de uçaklara, toplantılara “canlı bombalar” için.
Türkiye bunlarla uğraşmaya “çanak tutmamalı”, gereksiz yere bölgede “orantısız müdahil” konumuna geçerek enerji tüketmemeli.
Özay Şendir
“Erdoğan, Osmanlıyı diriltmek istiyor…”
11 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Şaşırtan Çin
11 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Yatırımda yeni şifre: Hızlı nakit
11 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Nükhet Duru: Fırınlanmadan, pişmeden kalıcı olunmaz
11 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Vadeli lider vs. Vadesiz lider: Habemus Papam...
11 Mayıs 2025