CHP’nin tavrı dört kelimelik bir formül: “Parti rozetli hakim olmaz...”
Burada hakim kelimesinin yerine “savcı” da koyulmalı.
“Parti rozetli savcı da olmaz.”
.........................
Hukuk inkılabı (devrimi) yapılırken dönemin Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt’un sadece savcılar için “cumhuriyet savcısı” unvanını yasa tasarısına koyduğunu yazmıştım.
Hatırlatayım...
Atatürk’ün konuyu tartıştığı çalışma arkadaşları Bozkurt’un “cumhuriyet savcısı” ifadesine itiraz ederler.
“Vali, kaymakam, müsteşar, hakim, genel müdür değil de neden sadece -savcı- için -cumhuriyet savcısı- denilsin ki?”
Ata’nın isteği üzerine Bozkurt izah eder:
“Sadece savcılar cumhurun ve cumhuriyetin korunması için devlet adına görevlidir.
O nedenle unvanları -cumhuriyet savcısı- olmalıdır.”
Atatürk bu izahla tatmin olur.
“Devam et Bozkurt” diyerek onayını verir.
“Cumhuriyet savcısı” öyküsünün kökü budur.
Cumhur bu ülkede yaşayan hangi dinden, mezhepten, dilden, ırktan, farklı siyasi görüşten olursa olsun hepimizi kucaklayan, hepimizin oluşturduğu 76 milyon insanımız demektir.
“Cumhuriyet savcısı” böyle bir bütün adına hak arar, adalet sürecini başlatır.
O halde “cumhuriyet savcısı” 76 milyondan sadece bir bölümünü temsil eden “siyasi partiler kontenjanından” göreve getirilemez.
O siyasi görüşün rozetini -fiilen- yakasında taşıması şart değil.
Onu oraya getiren siyasi parti iradesinin mührü, zaten rozetidir.
Bu bakımdan HSYK üyelikleri için RTÜK’te olduğu gibi iktidara ve diğer siyasi partilere büyüklüklerine göre kontenjanlar tanınması “yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı” temel ilkesiyle kesin çatışır.
...................
Bunun yerine “ortak aklın yolu” HSYK üyelerinin -savcılar ve hakimler kurulları ayrılarak- bir bölümünün Meclis tarafından “nitelikli çoğunlukla” seçilmeleridir.
“4’te 3” veya “5’te 4” çoğunluk öngörülürse pratikte bir iktidar partisinin o sayıda milletvekiline sahip olma şansı “yok” gibidir.
Bu durumda iktidar ve muhalefet partileri “tarafsız ve vasıflı” adaylar üzerinde uzlaşarak makulü seçerler.
Bir soru:
“Ya uzlaşma olmazsa?”
Meclis görevini yapamadığı için seçime gider.
Yahut -sakıncalarına rağmen- hakimler kurulu ve savcılar kurulu Meclis dışından seçilmiş diğer üyeleriyle görevi sürdürür.
.........................
Burada demokrasinin “denetim ve denge” unsuru için de bir hüküm inşa edilebilir.
Fakat...
Anayasa Mahkemesi zaten “bireysel başvurulara” açık.
.........................
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül görüşmelerinde “HSYK düzenlemelerinin Avrupa Konseyi, Venedik Komisyonu ilkelerine uygun olması gerektiğini, bunun Anayasa değişikliğiyle yapılmasına inandığını” söylemiş.
Doğru bir tavır.
“Referandum öncesi jüristokrasi vesayetinden, iktidarın söylemiyle Cemaat vesayetine girdiği iddia edilen HSYK, görüşülen yeni teklifle iktidar vesayetine girerse” yargıdaki yaralar daha da derinleşecek akut (müzmin) hale gelecektir.
Oysa...
Amaç, “adalet terazisinin” elden ele dolaşması değildir.
Terazinin gözü bağlı, yani -görerek şahsa göre değişen değil herkes için geçerli olması için görmeden- karar veren Adalet Tanrıçası Themis’in elinde kalması gerekir.
4 AYLIK HAMİLE
FRANSA Cumhurbaşkanı Hollande’ın diğer sevgilisi aktrist Julie Gayet küresel medya gündeminde birinci sıraya paraşütle indi.
Öyle bir isim yaptı ki gişesi garantili olacağı için yapımcılar peşinde olmalı.
Üstelik -doğrulanmamış- haberlere göre Julie Gayet 4 aylık hamileymiş.
Fransa’nın eski cumhurbaşkanlarından François Mitterrand’ın da sevgilisinden Mazarine adlı bir kızı olduğunu yazmıştım.
“Fransa’da cumhurbaşkanı olmanın şanından mı ne?”
.........................
Bu arada bir de düzeltme yapayım.
Fransa’nın eski Cumhurbaşkanı Valery Giscard d’Estaing’in sevgilisi Papandreu’nun değil, Karamanlis’in kız kardeşiydi.
