Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından hükümete iade edilen kanun hükmündeki kararname, dün akşam
Başbakan Bülent Ecevit'in bir yazısıyla yeniden onaylanmak üzere
Çankaya'ya gönderildi.
Başbakan Bülent Ecevit'in gerekçesi şöyle...
1- Kanun hükmündeki kararnamelerin cumhurbaşkanları tarafından imzalanması kuraldır.
2- Sayın Cumhurbaşkanı, kanun hükmündeki kararnameyi imzalamayıp geri göndererek, kanunlar için geçerli olan yöntemi uygulamıştır.O halde...
Tıpkı kanunlarda olduğu gibi, onaylanmak üzere
Cumhurbaşkanlığı'na ikinci kez
"aynen" sunulan kanun hükmündeki kararnamenin de imzalanması gerekir.
3- Kanun hükmündeki kararnamenin Başbakanlığa iade gerekçesi,
1991 tarihli Anayasa Mahkemesi kararına dayanmaktadır.
Anayasa'nın
38 ve
91. maddelerine göre disiplin düzenlemelerinin de ceza hükmünde olacağına işaret edilmekte ve gene aynı maddelere göre bu düzenlemelerin kanun hükmünde kararname ile yapılamayacağına işaret edilmektedir.
Buna karşılık...
1987 yılında hakim ve savcıların özlük hakları ile ilgili kanun hükmündeki kararname için
Anayasa Mahkemesi'nin farklı bir kararı olmuştur.
O kararın gerekçesinde,
Anayasa Mahkemesi hakim ve savcılar için disiplin düzenlemelerinin kanun hükmünde kararname ile yapılmasının
Anayasa'ya aykırı olmadığı... Ceza ve disiplin düzenlemelerinin ayrı alanlar sayılması gerektiği yolunda görüş bildirmiştir.
Bu durumda,
Anayasa Mahkemesi'nin aynı konuda iki ayrı kararı mevcuttur.
Devletin bütün organlarını ve
Cumhurbaşkanlığı'nı
Anayasa Mahkemesi'nin sadece
1991 tarihli kararı değil,
1987 tarihli kararı da bağlamaktadır.
Sıraladığımız gerekçelerle kanun hükmündeki kararnamenin imzalanmasının ve aynı konuda iki farklı kararı olan
Anayasa Mahkemesi'ne gerekli görüyorsanız, son kararı için başvuru yapılmasının doğru olduğu inancındayız.
Başbakanlık yazısı, elbette kelime kelime böyle değil.
Ama...
Özet mesaj budur.
Beklenen
Kanun hükmündeki kararname, dün akşam
19.50'de
Köşk'e ulaştı.
Siyasi değerlendirmelere göre
Cumhurbaşkanı Sezer'in
İstanbul'daki yazlık çalışmalarını üç gün içinde keserek
Ankara'ya dönüşünün asıl nedeni, hukukçularıyla birlikte ayrıntılı bir inceleme yapabilmek... Siyasi değerlendirmelerde bulunmak.
Çünkü...
Devlet, hem
Cumhurbaşkanı'na hem
Başbakan'ına birer özel uçak vermiş.
İkisinin karşılıklı görüşmeleri,
Türkiye'nin her yerinde mümkün.
Aklın yolu
Bu durumda ne olacak?
Cumhurbaşkanı Sezer'in
KHK'yı onaylayıp, yürütmeyi durdurma kararı ile birlikte
Anayasa Mahkemesi'ne başvurması sorunu çözebilir.
Anayasa Mahkemesi, böylece birbirinden farklı iki kararını bir bakıma
içtihadı birleştirme kararı diyebileceğimiz
"son kararla" çözüme ulaştırır.
Fakat...
Cumhurbaşkanı, imza atmamakta ısrarlı olursa kriz mi doğmalı?
Hayır...
Cumhurbaşkanı ile hükümet arasında devletin işleyişini engelleyen bir ur olmamalıdır.
Araştırmalarımıza göre...
Daha önceleri kanun hükmündeki kararnamelerin hiçbiri böyle iade edilmemiş.
Cumhurbaşkanları, belirli konuların düzeltilmesini isteyen bir notu, genel sekreterleri aracılığıyla hükümete iletmişler.
Diyalog yoluyla pürüzler giderilmiş.
Bu kez de
Cumhurbaşkanı ile
Başbakan arasında bir diyaloğun kurulması ve sorunların kişisel inat görüntüleri halini aldığı vitrinden uzaklaştırılması aklın yoludur.
Cumhurbaşkanı ile
Başbakan'ın konuşmadığı... İki tarafın birbirine sürekli hukuk dersi verdiği bir
Türkiye, sadece bu ülkenin iç ve dış düşmanlarını sevindirir.
Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr