Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından hükümete iade edilen kanun hükmündeki kararname, dün akşam Başbakan Bülent Ecevit'in bir yazısıyla yeniden onaylanmak üzere Çankaya'ya gönderildi.
Başbakan Bülent Ecevit'in gerekçesi şöyle...
1- Kanun hükmündeki kararnamelerin cumhurbaşkanları tarafından imzalanması kuraldır.
2- Sayın Cumhurbaşkanı, kanun hükmündeki kararnameyi imzalamayıp geri göndererek, kanunlar için geçerli olan yöntemi uygulamıştır.
O halde...
Tıpkı kanunlarda olduğu gibi, onaylanmak üzere Cumhurbaşkanlığı'na ikinci kez "aynen" sunulan kanun hükmündeki kararnamenin de imzalanması gerekir.
3- Kanun hükmündeki kararnamenin Başbakanlığa iade gerekçesi, 1991 tarihli Anayasa Mahkemesi kararına dayanmaktadır.
Anayasa'nın 38 ve 91. maddelerine göre disiplin düzenlemelerinin de ceza hükmünde olacağına işaret edilmekte ve gene aynı maddelere göre bu düzenlemelerin kanun hükmünde kararname ile yapılamayacağına işaret edilmektedir.
Buna karşılık...
1987 yılında hakim ve savcıların özlük hakları ile ilgili kanun hükmündeki kararname için Anayasa Mahkemesi'nin farklı bir kararı olmuştur.
O kararın gerekçesinde, Anayasa Mahkemesi hakim ve savcılar için disiplin düzenlemelerinin kanun hükmünde kararname ile yapılmasının Anayasa'ya aykırı olmadığı... Ceza ve disiplin düzenlemelerinin ayrı alanlar sayılması gerektiği yolunda görüş bildirmiştir.
Bu durumda, Anayasa Mahkemesi'nin aynı konuda iki ayrı kararı mevcuttur.
Devletin bütün organlarını ve Cumhurbaşkanlığı'Anayasa Mahkemesi'nin sadece 1991 tarihli kararı değil, 1987 tarihli kararı da bağlamaktadır.
Sıraladığımız gerekçelerle kanun hükmündeki kararnamenin imzalanmasının ve aynı konuda iki farklı kararı olan Anayasa Mahkemesi'ne gerekli görüyorsanız, son kararı için başvuru yapılmasının doğru olduğu inancındayız.
Başbakanlık yazısı, elbette kelime kelime böyle değil.
Ama...
Özet mesaj budur.

Beklenen

Kanun hükmündeki kararname, dün akşam 19.50'de Köşk'e ulaştı.
Siyasi değerlendirmelere göre Cumhurbaşkanı Sezer'in İstanbul'daki yazlık çalışmalarını üç gün içinde keserek Ankara'ya dönüşünün asıl nedeni, hukukçularıyla birlikte ayrıntılı bir inceleme yapabilmek... Siyasi değerlendirmelerde bulunmak.
Çünkü...
Devlet, hem Cumhurbaşkanı'na hem Başbakan'ına birer özel uçak vermiş.
İkisinin karşılıklı görüşmeleri, Türkiye'nin her yerinde mümkün.

Aklın yolu

Bu durumda ne olacak?
Cumhurbaşkanı Sezer'in KHK'yı onaylayıp, yürütmeyi durdurma kararı ile birlikte Anayasa Mahkemesi'ne başvurması sorunu çözebilir.
Anayasa Mahkemesi, böylece birbirinden farklı iki kararını bir bakıma içtihadı birleştirme kararı diyebileceğimiz "son kararla" çözüme ulaştırır.
Fakat...
Cumhurbaşkanı, imza atmamakta ısrarlı olursa kriz mi doğmalı?
Hayır...
Cumhurbaşkanı ile hükümet arasında devletin işleyişini engelleyen bir ur olmamalıdır.
Araştırmalarımıza göre...
Daha önceleri kanun hükmündeki kararnamelerin hiçbiri böyle iade edilmemiş.
Cumhurbaşkanları, belirli konuların düzeltilmesini isteyen bir notu, genel sekreterleri aracılığıyla hükümete iletmişler.
Diyalog yoluyla pürüzler giderilmiş.
Bu kez de Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında bir diyaloğun kurulması ve sorunların kişisel inat görüntüleri halini aldığı vitrinden uzaklaştırılması aklın yoludur.
Cumhurbaşkanı ile Başbakan'ın konuşmadığı... İki tarafın birbirine sürekli hukuk dersi verdiği bir Türkiye, sadece bu ülkenin iç ve dış düşmanlarını sevindirir.




Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr