‘Sanat terapisti’ ressam...

FATMA Zeynep Çilek’le bir sergi açılışında tanışmıştım.
İlk bakışta “örtünmüş” bir ressam olarak dikkatimi çekmişti.
Konuştukça görüntünün ötesinde özellikleriyle daha da ilgi çekici oldu.
Amerikan Üniversitesi’nde “psikoloji” okumuş.
Diplomasının yanı sıra eğitimini “sanat terapistliği” alanında sürdürmüş.
Resim ve heykel sanatçısı.
Ruhsak Psikologlar Derneği Yönetim Kurulu’nda yönetici.
Eserleri İnce Aksoy, Raffi Portakal, Yahşi Baraz, Turgay- Nurcan Artam koleksiyonlarında yer alıyor.
Çok renkli bir sanatçı.

Galerinin bir köşesinde Ressam Zeynep Çelik’ten Mozart dinledim.

ITRİ’NİN BESTESİ TUVALDE
SANAT musikisinin dev ismi Itri’nin bestesini bilirsiniz;
“Allahümme salli ala seyyidina muhammedin” diye başlar...
Zeynep Çilek bu besteyi Arap harfleriyle tuvaline yansıtmış.
Dönemin musiki notası olan “Limonciyan nota” görselinden etkilenerek çalışmış.
Fotoğrafını koydum.
İki “op art” tekniğiyle yapılmış tablolar.
Birinde “vav” harfi iç içe geçerek üç kez kullanılmış.
“Vav” insanı temsil ediyor.
Bu harf ana karnındaki “cenin”in duruşunun görselidir.
...........................
Diğer “op art” ise ilk kez “vav”a “göz” ve “dudak” çizilerek sürrealist yaklaşım.
“Vav”ı kendi hayalindeki görüntüsüyle çizmiş.
Bir de yağlıboya “pixel art” çalışması...
Gene dini esinlemeler...
“Nun” kalemi temsil ediyor.
Kuran’da “Nun Suresi” yazı yazmanın önemini anlatır.
...........................
Galeride daha pek çok inançla beslenen çalışmaları var.
Bir köşede ise başka sürpriz.
“Elektronik piyano klavye...”
Zeynep Çilek ayaküstü Mozart çaldı.
4’üncü Senfoni’sini...
.........................
Galeriye gidin, hem tabloları görürsünüz hem de Zeynep Çilek’in sohbetiyle “art terapi” alırsınız.

“Vav” harfi insanı simgeliyor.

TASARIM/DEKORASYONDA

‘MECBURİ DURAK’

YUNANİSTAN’IN “Naksos Adası” ile ilk tanışıklığım çocukluk yıllarıma uzanır.
Barboros Hayrettin’in hayatını ve savaşlarını anlatan kitaplarında “Naksoslu Hasan” adlı kahraman bir levent anlatılır.
Aradan bunca yıl geçti, öğrendim ki dünyanın en iyi heykellerinin yapıldığı mermerler “Naksos” adasından çıkarmış.
Kadim Yunan’ın heykelleri bu mermerlerden yontulmuş.
Naksos mermerinden yapılmış yeni ve modern yapıtları ise Rezzan Benardete’nin showroom’unda gördüm.
........................
Benardete’lerin hepsi ayrı ayrı konularda başarılara imza atmış bir ailedir.
Ailenin en gençlerinden Rezzan Benardete Amerika’daki eğitiminden sonra iş hayatına geçti.
Ardından iç mimari ve türevlerine odaklandı.
Şimdi de Nişantaşı’ndaki Aziziye Palas’ta; “RB Living...”
Burada hem mekân tasarımı yapıyor, hem de eklektik tarzıyla showroom’unda dünyadan seçtiği ve kendisinin de tasarlayıp ürettiği objeleri sergiliyor.
Özetleyeyim...
“Yaşam alanlarından zevk almayı sağlayacak projeler, ürünler, tasarımlarla uğraşıyor.”
Mimar ve Feng Shui danışmanı Ayçen Seyman ve Rezzan Benardete, projeleri “Batı-Doğu, teknik ve estetik” açıdan inceliyor.
Kendi akımlarını uyguluyor.
Mekânları bazen yeni baştan, bazen ufacık bir dokunuşla mimari olarak baştan yaratıyor.
Benardete, RB Living’de mobilya, nevresim, ev tekstili, dekoratif objelere yer veriyor, her birini kendi seçiyor, bazılarını da kendi bambaşka bir objeye dönüştürüyor.
Zaman zaman sanatsal etkinliklere de ev sahipliği yapıyor.
RB Living, yurtdışındaki birtakım galerileri ve sanatçıları da İstanbul’da ağırlıyor.
Ünlü İngiliz fotoğrafçı Terry O’neill, Alman seramik sanatçısı Alexander Richard, Antik Yunan heykellerinin yapıldığı özel Naksos mermeri üzerine modern çalışmalar yapan heykeltıraş Ingbert Brunk’ın eserleri de Living’de...