HENÜZ resmen açıklanmış olmasa da CHP İstanbul Büyükşehir Başkan adayı -çok büyük olasılıkla- Mustafa Sarıgül.
İstanbul seçimlerini hedef almışken onun İstanbul dışındaki illere yaptığı kısa geziler neden?
Sanıyorum...
İstanbul’un 16 milyonluk Türkiye harmanı olması bu nedenlerden önde geleni.
Sarıgül’ün gittiği iller ve oralarda gördüğü ilgi, İstanbul’daki hemşerileri için birer işaret.
Kendi köklerine ilgi gösterilmesi, sıladaki insana gönül okşamalarıdır.
Sarıgül özellikle İstanbul’daki Anadolu’ya ve Trakya’ya bu gezilerle de dokunuyor.
.........................
İstanbul’un önemi bu en büyük kentin sınırlarını aşar.
“Türkiye genel siyasetinde etki katsayısıdır.”
İstanbul Belediye Başkan adayı önümüzdeki siyaset sürecinin “turnusol kâğıdı” deneyi olacak. Siyasetin “başat rengi” görünecek.
Başbakan Erdoğan’ın Başdanışmanı (Ankara Milletvekili) Yalçın Akdoğan “altı boş” yazmaz. Satırlarında iktidarın nabız atışları da hissedilir. Cuma günü şöyle yazmıştı:
‘2014 Mahalli İdare seçimleri sadece il veya ilçe yönetimlerini belirlemenin ötesinde daha büyük bir siyasi anlam taşıyacak.
Arkasından gelen Cumhurbaşkanlığı seçimi ve bir sene sonraki milletvekili seçimi Türkiye’nin yakın geleceğinin şekillenmesinde büyük önem taşıyacak.
Bu yüzden yerel seçim sonuçları siyasi iklimi ve psikolojik üstünlüğü etkilemesi açısından daha farklı bir anlamı ifade edecek.
............ AK Parti’nin siyasi başarısına çelme takmak isteyen muhalefetin en fazla asılacağı şehir şüphesiz İstanbul olacak.
AK PARTİ YÜZDE 50’Yİ?AŞIYOR MU?
AKDOĞAN‘a göre “AK Parti ve CHP arasındaki makas o kadar açık ki, CHP adayı kim olursa olsun, kapanması mümkün değil.”
İşte yansıttığı rakamlardan bazıları:
‘Bugünkü anketler (yerel seçim anketleri. G.C.) AK Parti’yi yüzde 55.1, CHP’yi yüzde 29.9, MHP’yi yüzde 8.8 gösteriyor.
Hatırlanacağı üzere geçen seçimlerde Kemal Kılıçdaroğlu CHP’nin adayıydı ve diğer partiler adı konulmamış bir ittifak içindeydi. MHP’nin yarıya yakını, Saadet Partisi ve BDP’nin önemli bir kısmı AK Parti’ye karşı CHP’ye kaymıştı. Bu yüzden CHP milletvekili seçimine göre 3.5 puan daha oyunu artırmıştı. (Yüzde 37...) Şu an ki anketlere göre CHP yüzde 30 civarında. Diğer partilerden ciddi kaymalar olsa ve CHP oyunu yüzde 50 artırsa bile AK Parti’ye yetişemiyor. AK Parti yüzde 44’le belediye başkanlığını kazanırken şu an yüzde 55’lerde görünüyor.
Bu makasın kapanmasını beklemek çok gerçekçi değildir.
........ismi geçen kişilerin hedefi oyları ikiye katlayıp mucizeye imza atmak değil, Kılıçdaroğlu’nun yüzde 37’sini geçip siyasi mesaj vermek olabilir. Bu da Kılıçdaroğlu’nun sorunudur.
Aynı ankete göreyse Kadir Topbaş’ı başarılı bulanların oranı yüzde 66.6, başarısız bulanların oranı yüzde 26.27’dir. Fikir belirtmeyen yüzde 7 dağıtıldığında başarı oranı daha yükseliyor. AK Parti’nin oyu yüzde 55 iken başarılı bulunma oranının (Kadir Topbaş’ın, G.C.) bunun çok üzerinde olması, diğer parti seçmenlerinin de mevcut belediye başkanını belli oranlarda başarılı bulduğunu gösteriyor.
.............................
Daha önce de bu köşede yazmıştım.
Kadir Topbaş, yaptıklarının yanı sıra, ılımlı siyaset profiliyle “beyaz Türkler” diye anılan kesimden de destek alıyor.
Ama...
Bir diğer faktör daha var.
O kesimlerde “CHP’nin gene negatif yüklü, istemezükçü, sinameki” bir aday daha göstereceği beklentisi...
Sarıgül, bu önyargıyı kırabilecek isim.
Anketler bir de Sarıgül’ün adaylığı “parametresiyle” yapılmalı. Farklı bulgu sürprizleri olabilir.
Bir diğer faktör Sarıgül’ün muhalefet oylarına ortak payda olup olamayacağıdır...
Sarıgül, siyasi kişilik ve duruş olarak “her partiliye yakın...”
Bu bir avantaj.
Ayrıca...
Kürt siyasetiyle birlikte oyları artışa geçen MHP’yi kucaklayabilmesi de önemli.
Bu konuda önünde bir “başarı hikâyesi (success story)“ var.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Metin Feyzioğlu örneğinden söz ediyorum. Baro başkanlığı seçimlerini sadece CHP oylarına yaslansaydı kazanması mümkün değildi.
MHP oylarını yanına almayı bildi. Ayrıca... “Kürt kökenli” oyları da önemli ölçüde topladı. Çok çalıştı... İktidar adayına karşı ortak paydayı oluşturabildi.
..........................
Sonuç...
Siyasette 24 saat uzun süredir, anketlerin ise “garanti belgeleri” yoktur
