Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Atatürk’ün Savarona’sı -artık Recep Tayyip Erdoğan’ın, bir ihtimalle de Ekmeleddin İhsanoğlu’nun kullanacağı “Cumhurbaş-kanlığı yatı” olacak.
135 metrelik bu kuğu gibi yatın boyaları, iç dekorasyonu yenilendi.
“Tik” ağacından güverte yenileriyle değiştirildi.
Yattan yata veya karayla irtibat için motorlar alınıp yerleştirildi.
Savarona’yı daha önce hurda haldeyken “jilet olmaktan” kurtaran ve adeta -aslına uygun- yeniden inşa eden Kahraman Sadıkoğlu Atatürk’ün kullandığı eşya ve objeleri de yata yerleştirmişti.
Şahsi koleksiyonundan da parçalar koymuştu.
Bütün bunlar demirbaş listesiyle birlikte yat Milli Emlak emrinden Kültür Bakanlığı’na devrediliyor.
Ancak...
Cumhurbaşkanı’nın kullanımına tahsis edilecek.
Erdoğan ya da bir başka isme takılıp kalmadan, olayı Türkiye devletinin temsil boyutunda görmek gerekir.
Özel bir şirketin “charter teknesi” olarak yıllardır işletildiğini, içinde yabancı kadınlarla fuhuş yapıldığı ihbarı üzerine polis tarafından basıldığını hatırlayın.
Atatürk’ün yatının böyle bir skandala sahne olması içimi acıtmıştı.
Daha o zamanlar “Bu yatın devlet tarafından alınıp Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın kullanımına sunulması ya da müze yapılması” gerektiğini yazmıştım. Tarih 12 Eylül 2013 ve işte o satırlardan bazıları:
...........................
Aslında daha düzeyli konukları da oldu Savarona’nın.
Örneğin...
Evlendikleri zaman Prens Charles ve Lady Diana’ya da kiralanmıştı. Ama...
Bu yat “charter (kira) teknesi” olamazdı.
Devlet tarafından geri alınarak yabancı devlet konukları için kullanılacak olmasını ve müze yapılmasını bir kez daha alkışlıyorum.
Benim siyasi bakışım bellidir fakat belirtmekte fayda var, kimse siyasi konjonktür gereği “iktidar güzellemesi” gibi yorumlamasın.
...........................
Hatta bu konudaki ilk yazım daha önce, 2 Ekim 2010 tarihindedir.
Şöyle yazmışım:
Geride kalan hafta sonu... Bodrum Türkbükü önlerinde “kuğu” gibi beyaz bir yat.
Savarona’ydı ya da ona “ikizi” gibi benzeyen bir başka güzellik...
Eşim Canan’a “Atatürk’ün yatının charter (kirada) çalıştırılması hiç yakışık almıyor. Devletin protokol yatı olarak hizmet vermeli” dedim.
Türkiye’ye gelen başkanlar, başbakanlar, krallar, şeyhler, BM ve IMF gibi uluslararası kuruluşların başındakiler bu yatta ağırlanmalı.
Görkemi ve zarafeti ötesinde, tarihi de önemli.
Cumhuriyetin kurucusunun yatında ağırlanmak ne güzel bir anı olur.
Ayrıca bu yat, Atatürk’ten önce New York/Brooklyn Köprüsü’nü inşa eden John Roebling’in kızı Emily Roebling Cadwallader’e aitti.
1931’de Hamburg tersanelerinde denize indirilmişti.
Öte yandan...
Cumhurbaşkanı ve başbakanların sahillerdeki otellerde kalmak yerine Savarona’da tatil yapmaları, daha şık olur.
Dilediği sahilde demir atar.
Makam uçakları olduğu gibi makam yatı da olmalıdır.
Atatürk’ün yatına “fuhuş baskını” manşetleri canımızı çok acıttı.
Bu rezaletin tekrarlanmasına devlet izin vermemeli.
Savarona’nın müze olması da mümkün. Ama...
Bütün özellikleri korunarak yılın belli bir sürecinde müze olarak halka açılır, gerektiği zaman denize açılarak devlete hizmet verir.
...........................
Cumhurbaşkanı’nın ve -gerekli olduğunda- Başbakan’ın kullanacağı ya da yabancı devlet adamlarını ağırlayacağı bu yatın Türkiye’nin itibarı için de önemli olacağı açıktır.