Beyaz pilavın üstü kehribar sarısı hurma parçaları ve nar gibi kızarmış bademle kaplanmış.
Ermeni pilavı.Yanı sıra...
Ermeni usulü zeytinyağlı dolma, kuyu kebabı gibi ağızda dağılan et,
Ermeni pilakisi, Ermeni irmik helvası...
Patrikhane Yönetim Kurulu'ndakilerin eşleri tarafından,
TV'deki
Durum programı ekibimize ve konuklara hazırlanan yemeklerden birkaçı bunlar.
Bu lezzet, sanki sevgi rayihasıyla harmanlanmış.
Program sonrası, sabaha karşı
saat 03.00'te patrikhanenin üst katındaki büyük salonda toplanmıştık.
ABD'nin
Ermenistan'ın,
Fransa'nın taciz menzilleri dışında, bu topraklarda sıradan bir vatandaş olarak yaşamlarını huzur içinde sürdürmek ve çocuklarına güvenli yurttaşlık statüsü bırakmak isteyenlerdi.
Aralarında, her toplulukta olduğu gibi birkaç
iki yüzlü de olabilir.
Biz, çoğunluk için izlenimlerimizi yansıtıyoruz.
Atatürkçü laik Jaklin
O gecenin dikkat çeken ismi
Jaklin Çarkçı'ydı.
Jaklin Çarkçı, Bimenşen'den,
Tacikizade Efendi'den şarkıları... Ve müziği
Romanos Melikyan, sözleri
Gothe'den olan ezgisiyle büyüledi.
Çarkçı'yı
Karmen'deki başarılı yorumuyla alkışlamıştık.
Türk Musikisi'ne harikulade yakın bir opera sanatçısı.
Babası
Jirayr Çarkçı da,
Devlet Opera ve Balesi'nin
İstanbul kadrosundaki ilk solistlerinden biriymiş.
Kızı
Jaklin'i daha
5 yaşında müziğe başlatmış.
İspanya, İtalya, Fransa, Almanya, Bulgaristan ve en son
Danimarka'da sahne almış bir değer.
Scala Operası'nın sınavını da kazanmış.
Ve mesajı:
"Atatürk Türkiye'sinin laik kadınıyım.Kariyer zorlukları çektim.
Ama...
Alabileceğim her şeyi aldım.
'Ermeni ya da diğer azınlıklar bir yere gelemez'
diye bir şey yok."Savarona'da yankılanan
Jaklin'in büyükbabası, milli boksör ve milli bisiklet yarışçısı.
Kalust Çarkçı'dır.
Ünlü boksör
Garbis'i yetiştiren antrenördür.
Büyükbaba
Kalust, sporculuğun yanı sıra tam bir
keyif adamı.
Sesi güzel.
Bir gece mezeler hazırlanmış... Denizden çıkmış balıklar ızgarada... Rakılar açılmış.
Moda'da kayıktalar.
Ve...
Türk müziği meşk ediliyor.
Onlar keyfin doruğundayken, yanlarına bir bot yanaşır.
Apar topar, o cıvardaki
Atatürk'ün
Savarona yatına götürülürler.
Huzuruna çıkarıldıklarında,
Ata onlara
"Gençler biraz da burada söyleyin" der.
Meşk
Savarona'da sürer.
Atatürk, genç Kalust'u büyüler.
Bir ara...
Atatürk sorar:
"Size için ne yapabilirim?"
Cevap verirler:
"Atam biz müzik aşıklarıyız.Safiya Ayla'yı dinlemek isteriz.
Ama paramız yok."
Bir işaret...
Sabahın ilk ışıklarında,
Safiya Ayla, Savarona'ya getirilir.
O da meşke katılır.
Büyükbabadan oğula, oğuldan
Jaklin'e,
Jaklin'den çocuklarına
Atatürk tutkusu sürüp gidiyor.
Jaklin Çarkçı, cemaatin bir simgesidir.
Ermeni vatandaşların o gece dile getirdikleri bir yakınmayı da yansıtayım:
"Lütfen PKK'ya ve onun başındakine Ermeni kökenli denilmesin.Çok yaralanıyoruz, çok üzülüyoruz.
Biz, PKK'ya da, Asala'ya da, Atatürk Türkiye'sine dönük her dış oyuna da karşıyız."
Bir takvim yaprağı
Yukarıdaki izlenimleri,
3 yıl önce
Ermeni Patrikhanesi'nde yaptığımız bir
Durum programından sonra
TV kamerasının göstermedikleri başlığıyla yazmışım.
ABD'deki
Ermeni tasarısı soğukluğu, kendi topraklarımızdaki bu güzel insanları vurmasın.
Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr