Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Fatih Terim'in kusuru(!) "çok iyi" ve "sıradışı" olması. Eğer "iyi" olmakla yetinseydi Galatasaray'sa "sıradan" birkaç küçük rötuşla durumu idare ederdi.
Oysa şimdi eleştiri oklarının hedefi. Çünkü... Terim, "statükoyu" zorlayan, kabukları kıran çok iddialı bir teknik adam.
Yepyeni bir Galatasaray oluşturmakta.
Genç, çok koşan, hırslı, paraya doymamış, şampiyonluklar yaşamamış, başarılara, kupalara aç çocuklardan bir takım yapıyor.
Antalya'daki turnuva, bu girişimi için umut verdi.
Özellikle son maçta Galatasaray iyi oynadı.

Önce Türkiye, sonra KKTC'de statükonun kabukları kırıldı.
Yönetim takımları, genç siyasetçilerle yeniden kuruldu.
Bazı ihtiyat kayıtlarımız vardı ve sürüyor ama yönetimi devralan genç kadro ile Türkiye geçen yıldan kötü mü... İyi mi?..
Genel kanı, ikincisi...
Türkiye'nin seçimler öncesinden kötü olduğunu iddia etmek insafsızlık olur.
Ekonomi, hala tam sağlığa kavuşmuş değil ama koltuk değneklerini attı.
Enflasyon çeyrek yüzyıldan buna ilk kez yüzde 20'lerin altına düştü. TL değerini koruyor. İhracat sıçramalar yapıyor. Üretim yüzde 100 kapasiteye yaklaştı.
AB'ye tam üyelik konusunda hayli mesafe alındı.
Bir önceki hükümet döneminde kapağı dahi açılamayacak yasa tasarıları art arda Meclis'ten geçti.
Demokrasi yolunda ciddi kazanımlar oldu.
Özellikle bürokraside "baş"a ve siyasette "başaltı"na güreşenlerde, dini tercih ve dayatmalar için ihtiyat kaydının altını bir daha çiziyor ve ilk tezkere krizinin günümüze kadar yansıyan eksilerini vurguluyorum...
Fakat bilançonun genel değerlendirmesi (+)'dır.
Son 40 - 45 yılın politikacıları sahneden artık uzaklaştırılmışlar ve roller (-)'den (+)'ya geçiş için bu genç kadroya verilmiştir.
Fatih Terim'in Galatasaray'da yapmakta olduğunu, halk da seçimlerde yapmıştır. Her ikisinde de statüko kabukları kırıldı.
Görüntü, eskiye göre daha iyi ve umut verici.
Ancak, tabii son sözü söylemek için erken.

Yeni Şafak'ta Fehmi Koru, KKTC'nin umudu olarak yönetimi devralan 3 genç adama işaret ediyor.
KKTC'de de halk, sandıklardan genç bir takım çıkardı. Mehmet Ali Talat, Serdar Denktaş ve Mustafa Akıncı...
Onların performansı, hem Kıbrıs'ta çözümü getirebilir... Hem de Türkiye'nin yazgısına büyük katkıda bulunabilir.
AB'ye tam üyelik için, tarihi bir misyonları da var.
Bugüne kadar çizgileri umut verici.
Ankara'yla ilişkilerinde sanılanın tersine, kendi çizgilerini korumakla beraber, diyaloga açık oldular.
Rumlarla görüşmeler başlamadan önce, kamuoyu, kanaat önderleri, bazı duyarlı çevrelerin dorukları onlara artık eskisi kadar güvensiz değiller.
.....
Sonuç... Daha 2 yıl öncesine kadar kimsenin rüyada görse inanmayacağı isimler, Türkiye'de ve Kıbrıs'ta yönetimi aldılar.
Daha 2 yıl öncesine kadar inanılmayacak şeylerin oluşumu sürmekte.
Bazı söylem ve eylemlerine katılmasam, hatta, kuşkular duysam da şu gerçeği vurgulayayım: "Burada ve Ada'da yönetimi alan genç siyasetçiler, sıradışı konuşarak ve sıradışı politikalar uygulayacaklarını söyleyerek oy istediler. Şimdi de yaptıkları sıradışıdır.