Ünlülere, narkotik polisin baskınları adeta “vitrin” düzeninde yapılmakta.
Bunun topluma etkisi nedir?
“Popüler psikiyatri” dergisinde “gençlere yanlış eğilimler yaptığını” okudum.
Gençler bu “ünlü sanatçıları bilinçli olarak ya da bilinçaltlarıyla” kendileri için “rol model” görüyorlar.
“Kötü” bir alışkanlık olduğunu bilseler de bir “ünlü kişi fantezisi” diye algılıyorlar.
Aralarında “uyuşturucu kullanımına” yönelenler -ne yazık ki- oluyor.
Ekranlarda, gazetelerin magazin sayfalarında o ünlüleri bu bayram boyunca zaman zaman gördüm.
İşte “Popüler Psikiyatri” dergisi sayfalarını karıştırmamla aynı zamanda örtüştü o ünlülerin haberleri.
Sanıyorum narkotik polisin de bu konuyu irdelemesinde fayda var.
Öte yandan, baskınla teşhirin “caydırıcılık” etkisini de göz ardı etmiyorum.
“Ünlüyüm” diye kimsenin “dokunulmazlık” zırhı olmadığı mesajı da verilmekte.
Ama...
“Teşhir” edilmeden de uyuşturucu kullanan ünlülere narkotik şube takibi ve işlemi zaten “caydırıcılık” etkisi yapmaz mı?
NEDEN KULLANIRLAR?
DERGİ bu konuda bazı sorulara cevaplar sunmakta.
- “Ünlüler arasında uyuşturucu kullanımı daha mı yaygın?”
Cevap:
Öncelikle uyuşturucuyu sadece ünlüler kullanıyor değil.
Onlar “ünlü” oldukları için gündeme geliyor.
“Gerçekten üretken olan ünlüler (gerçek sanatçılar)” arasında ağır uyuşturucular yaygın değil.
Çünkü “ağır uyuşturucular” üretkenliği bozar.
İşlerini sürdüremez hale getirir.
Öte yandan, fazla iş yapmayan, sadece magazin dünyasında ünlü olan kişiler daha fazla risk altındalar.
Sanatçılar arasında esrar kullananlar olabiliyor.
Bu madde bohem bir yaşantıyla paralel gidiyor.
Kendini herkesten farklı gören ya da farklı olmaya çalışan kişilik yapıları buna daha eğilimli oluyor.
- “Ünlüler genellikle uyuşturucuya nasıl başlıyor?”
Cevap:
Genellikle birbirinden görerek başlıyorlar.
Bu kişilerin daha çok parası olduğu için uyuşturucu satıcılarına cazip bir pazar oluşturuyorlar.
Yakalanmaktan korktukları ve sokak satıcılarına gidemedikleri için pahalı sosyete satıcılarına gitmek zorunda kalıyorlar.
Etrafındakiler arasında “aracılık” yapan kişiler oluyor.
- “Nedenler diğer insanlarınkinden farklı mı?”
Cevap:
Toplumdaki uyuşturucu kullanımının büyük psikolojik problemlerden kaynaklandığı kanısı/sanısı yanlış.
Kullananların büyük bölümü, arkadaş etkisiyle ve keyif aldıkları için başlar.
Bir kısmı zamanla bağımlı hale gelir.
Hiç kimse bağımlı olmak için madde kullanmaya başlamaz.
Her yeni kullanıcı, sanki bağımlı olanlar “enayiliğinden” bağımlı olmuş ve kendisi asla olmayacakmış gibi ön kabul içinde davranır.
Oysa...
Nice iradeli ve akıllı insan, uyuşturucu ile eriyip gitmiştir.
- “Hangi yapıdakiler daha fazla risk altında?”
Cevap:
Özellikle “narsist” yapıda, kendine aşırı güvenen, “bana bir şey olmaz” ya da “ben her şeyi hallederim” havasındaki kişilerde uyuşturucu kullanımı daha sıktır.
Ünlüler arasında, yaşadığı başarılarla başı dönen ve kendini böyle bir narsistlik girdabına kaptıran kişiler görüyoruz.
........................
Daha önceki haftalarda ve bayramda konuştuğum ailelerden bu “uyuşturucu” kaygılarını dinledim.
Bazı illerin “uyuşturucu trafiği merkezi” olduğunu da anlattılar.
Caddelerdeki süper lüks pahalı araçları göstererek “baronlardan” bahsettiler.
Bu rezillik lise öğrencilerine kadar uzanmıştı.
Narkotik polis tonlarca uyuşturucu ele geçiriyor sık sık.
Rakamlar, zehir pazarının ne kadar yaygın ve geniş olduğunu gösteriyor.
Terör örgütlerinden silah tacirlerine, baronlara, çetelere uzanan ve ahtapotun kolları gibi sınırların dışına da sarkan bir lanetli trafik bu.
Siyasetin yavaş çekime girdiği şu bayram sürecinde toplum yüzeyinde zift gibi yayılmakta olan bu zehir salgınına dikkat...