Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


ANKARA


Ankara'da izlediğimiz CHP Kurultayı'nın "sosyal demokrat, demokrat için kurttur" görüntülerine gerçek bir sosyal demokrat boyut...
Federal Almanya Sosyal Demokrat Partisi'nin birbirini yenen, art arda üç genel başkanının isimleri şöyledir:
Scharping... La Fontaine... Schröder.
Ama kongre bittiğinde kim genel başkan olmuşsa, diğer ikisi genel başkan yardımcılığı görevlerini almışlardır.
Son seçimde ise Schröder, Başbakan olduğunda, diğer ikisi hükümette bakandılar.
O nedenle...
Alman kamuoyunda bu üçlüden "üç atlı araba" anlamına gelen "troika" diye söz edilir.
Keşke şu kurultaydan sonra manzaralar böyle bir bütünleşme olsa.
Çünkü...
Sosyal demokratlık homo homini lupus (insan insanın kurdudur) çerçevesinde değildir.
"İnsanın insana omuz verme felsefesine" dayalıdır.

Kutsal mürekkep

Almanya'daki "troika"nın özelliği şuydu:
"Scharping, sivil toplum örgütleriyle iyi ilişkiler içindeydi.
Schröder, çağın ekonomik mabetleri diye anılan finans kapitalle dirsek temasındaydı.
Oscar de La Fontaine ise entelektüel kesimle diyaloğu sağlıyordu.
de La Fontaine, "elbette yeni ekonomiyle ve çağdaşlıkla dirsek temasında olmalıyız ama sosyal demokrasiden uzaklaşıyoruz" gerekçesiyle, hem Schröder hükümetindeki Maliye Bakanlığı'ndan hem milletvekilliğinden istifa etti.
Doğum yeri olan Saarbrücken'in bir köyüne kapandı.
O da, bir "iç muhasebe" süreci yaşadı.
Tıpkı Deniz Baykal gibi belki günah çıkardı, belki günahkarları saptadı.
Ama...
Sonunda...
Kamuoyunun karşısına 600 sayfalık bir kitapla çıktı.
En çok satan kitaplar listesinin başına geçen siyasal içerikli tek yapıt oldu.
"Nerede hata yaptık, nerede haklıydık, neler yapmalıyız?" sorularının hepsinin cevabı o kitapta.
Oscar de La Fontaine, siyasete bu yapıtla dönüyor.
Deniz Baykal'dan uzun süreli bir söyleşide, "siyasetten ayrı kaldığı 15 aylık iç muhasebe sürecini" dinledim.
Keşke...
Baykal da, 15 ay süreyle aldığı notları bir kitap haline getirseydi.

Adam olmaktır

CHP'nin kurucusu Atatürk'e bir hoca, CHP henüz Halk Fırkası'yken sorar:
"Paşam, Halk Fırkası - asridir - deniyor.
Asri olmak ne demek?"
Mustafa Kemal, cevap verir:
"Asri olmak, adam olmak demektir."
Asri
yani çağdaş...
İster Deniz Baykal, ister Altan Öymen ya da bir diğeri...
Etraflarındaki "adam gibi" en fazla iki adamın dışında başka asri kişilikleri kazanmalılar.
Örneğin...
Kişiliğinde, sosyal demokrat kültürünü, etiğini, yüreğini Batı standartlarıyla simgeleyen ve hiziplerin üzerinde düzeyi olan Ercan Karakaş'ı...
Yukarıdaki satırlarda andığım troika, genel başkanlar nutuk atarken, Karakaş'la bizim özlem yüklü söyleşimizdi.
CHP'de Ercan Karakaş, DSP'de İsmail Cem, ANAP'da Sibel Çarmıklı gibi isimlerle umutlanmak isterdik.
Oylamaya geçildiğinde ise...
Kimin kazanacağı için bir sürü senaryo... Her ayak oyunu için ayrı bir öngörü...
Birinci turda seçim olmazsa, ikinci ya da üçüncü turda neler olacağı tahminleri... Genel başkan adaylarının en yakın kurmaylarının bilgisayarlarındaki il il oy hesapları...
Oysa...
Bütün bunların sonunda zirveye "bir CHP troikası çıkıyor mu?"
Önemli olan budur.
Deniz Baykal'ın seçilmesi halinde, Genel Sekreter Zülfü Livaneli...
Siyasetin ayrımcılığı içinde, bakalım müziğin evrensel dili bütünleştirici olacak mı?


Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr