Sular fokurdamaya başladı

Güneydoğu’da sular ısınıyor. Hatta fokurdamaya başladı.
Dün Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay arasında yapılan “güvenlik zirvesi” son “Demokratik Özerklik” tırmanışını masaya yatırmış olmalı.
Bu bağlamda Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin “Kürt sorununda barış mesajları” süreçle örtüşüyor.
Özellikle Talabani’nin “Abdullah Öcalan’a selamlarının iletilmesi” isteği dikkat çekici.
Talabani Kuzey Irak Kürtlerinin Barzani ile birlikte iki liderinden biriydi.
Barzani’ye kıyasla Öcalan’a daha yakındı.
1996’da Barzani kuvvetlerinin önünden kaçmıştı.
Daha önceleri “Barzani - Öcalan özel görüşmesi” için bu köşede 28 Eylül 2006’da şu satırları yazmışım: (Bu görüşmenin ayrıntıları 1 Kasım 1996 tarihli yazımdadır.)

Talabani’nin dansıTalabani, Barzani’nin 1996’da ele geçirdiği Erbil’den panikleyip kaçarken...
Bürosundaki evrakı, kişisel dosyalarını, özel kasasındakileri bırakmıştı. Barzani’nin kuvvetleri, Talabani’nin Erbil’deki bürosunda bir de video bant bulmuşlardı.
Barzani’nin adamları, Talabani’nin kaçarken yanına alamadığı, yok edemediği bir video bandını bana göndermişti.
İşte o banttan gözlemler ve deşifreler...
...................
Video bantta, Talabani, Abdullah Öcalan’ın Suriye’deki kırsalda, yeri bilinmeyen bir evindedir. Tören kıtasını teftiş eder gibi Apo’nun evini koruyanların arasında birlikte yürürler.
Sonra Öcalan’ın gösterişli ama özentili salonuna geçerler.
Zaman zaman Talabani’nin anlattıklarına yüksek sesle gülmektedirler.
Neden mi?.. Çünkü Talabani, Türkiye ile dalga geçmekte ve şöyle demektedir:
“Buraya gelmeden önce Şam’da Türkiye Büyükelçiliği’nde idim. Büyükelçi ile konuştum. Bana sizinle ilişkim olmaması için gözdağı verdi. (Gülüşmeler)
Sizin Şam’daki evinizin ve Bekaa Vadisi’ndeki kampın dışında nerede oturduğunuzu bilmiyor. Merak ediyor. Benden laf almaya çalıştı. Söylemedim tabii.
Yani Türkler anlaşılan burayı bilmiyorlar. (Gülüşmeler)”
..................
Skandal bandı yansıtmaya devam...
- Öcalan: “Banka kurmayı planlıyoruz.”
- Talabani: “Bize bağışta bulunacaktınız. Bize yardım (para) toplamak için de bir kampanya başlatın.”
- Öcalan: “Kampanya başlayacak. Avrupa’da başlayacak. İnşallah sizin ve bizim bankamız olabilir.”
- Talabani: “Yoldaşlara... Cuma (Cemil Bayık) için, diğer yoldaşlar için 8-9 cep telefonuna ihtiyacımız var. Çünkü açık telefonlar dinlenebiliyor.”
- Öcalan: “Önemli şeyler varsa, biri faksla da gönderebilir. Sadece ikimizin bilmesi gereken önemli bir şey varsa, Dana (Şam’daki KYB Temsilcisi) ile gönderebilirsin.”
- Talabani: “ABD ve İngiltere benden PKK hakkında rapor istediler. Ben de ‘gözüm üstüne’ dedim.
Bir diplomat bana, senin Clinton’a gönderdiğin mektubun önemli olduğunu söyledi. Çünkü, konunun çözümünde inisiyatif onlara bırakılıyormuş.”
- Öcalan: “Almanlar da barışı destekliyor.”
- Talabani: “Kışın İngiltere bana geldi. Türkiye’ye karşı PKK’nın barışa hazır olduğunu söyleyebilecekleri delilleri olsun istiyorlar. (Talabani şimdi de ‘PKK ateşkese hazır’ söylemleriyle gene aynı senaryoyu oynuyor. G.C.)
Avrupa bu senaryoya önem veriyor. Bir barış planı hazırlıyor.
Türkiye’nin tam üyeliği için Avrupa (AB demek istiyor. G.C.) barış konusunda dayatacak.”
..................
Talabani, Apo’ya “Yoldaş Apo’nun hizmetinde olmaktan gurur duyuyorum” diyor.
Birlikte Ermeni asıllı Kürt sanatçısı Aram Tigran’ın hediyesi Ermeni konyağı içiyorlar.
..................
Irak Cumhurbaşkanı Talabani’nin PKK’ya ve Türkiye’ye bakışı...
PKK ile “derin” hukuku...

ORTADOĞU’NUN ÇAMURU
Kuyulardan fışkıran petrol ile bölgenin kumu kanla karılmış iki yüzlü politikalarla çamura dönüşmüştür.
Politika bu kaygan zeminde yapılır.
Tehlikelidir.
Güven katsayısı düşüktür.
Kürt sorunu ne yazık ki sadece Türkiye insanlarının iradesiyle çözülemeyecek kadar dış etkilere açıktır.
Ortadoğu’nun kaygan, tehlikeli, güven sayısı düşük çamurlu zemini sınırların bu tarafına da akmış, Kürt sorununa nüfus etmiştir.
Yukarıda, sesi, çözülmüş metni ve fotoğrafıyla yansıttığım “Talabani-Öcalan” baş başa -gizli- görüşmesi bir kanıttır.
Böyle kim bilir kaç görüşme kimler arasında yapılmıştır, bilemiyoruz.
Devreye başta ABD olmak üzere İngiltere’nin, Almanya’nın hatta bütünüyle AB’nin de kaçak hatlar çekerek girdikleri gene bu açığa çıkan görüşmeden anlaşılıyor.
...................
Ancak, köprülerin altından çok sular aktı.
Zaman içinde oyunun aktörleri değişim geçirmiş olabilir.
Ayrıca o zamanlar sadece bir “aşiret reisi” konumunda olan Talabani, artık Irak Cumhurbaşkanı.
Umarız ki Talabani Cumhurbaşkanı olduktan sonra “taç giyen baş akıllanır” değişimini göstermiş olsun.
Zor ama çare yok, oyunu Türkiye bu aktörlerle oynayacak.