Dün Meclis'te karşı karşıya gelen Anavatan ve DYP milletvekilleri için bir "sağduyuya çağrı" araştırması sunuyorum.
DYP'nin köklerinden biri olan Necmettin Cevheri'nin araştırması şöyle:
Aralık 1995 seçim sonuçları eğer DYP - Anavatan ittifakıyla alınsaydı, tablo şöyle olacaktı.
ANAP + DYP.................286 milletvekili
RP.........................149 milletvekili
DSP.........................72 milletvekili
CHP.........................43 milletvekili
Görülüyor ki, Anavatan ile DYP birbirlerinin gözlerini oymasalar ve tıpkı Fransa'da merkez - merkez sağ partilerinin ittifakı gibi bir modelle seçime girseler, tek başına rahat bir iktidar çoğunluğu alıyorlar.
Programlarını uyguluyorlar.
Başka yörüngelerin partileriyle ortaklık kurarak ağır ödünler vermekten, patinaj yapmaktan kurtuluyorlar.
Anavatan ve DYP yöneticileri, milletvekilleri, örgütü birbirlerine kırıcı sözlerle saldırmaktan, diş bilemekten vazgeçmeliler.
Söylemlerine ve eylemlerine özen göstermeliler.
Sonunda ortak yararları bir araya gelmektir.
Cevheri'nin elinde bir başka model daha var.
Anavatan + DYP + MHP ittifakı ile 1995 seçimlerinin değerlendirmesi...
Böyle bir geniş ittifakla 1995 seçimlerine girilseydi, sandıktan çıkan oylarla Meclis aritmetiği büyük çoğunluk oluşturabilecekti.
Şöyle ki:
Anavatan + DYP + MHP...................320 milletvekili
RP.....................................124 milletvekili
DSP.....................................67 milletvekili
CHP.....................................39 milletvekili
Bu araştırmaları bir de DSP ile CHP'nin ittifak halinde seçime girmeleri varsayımıyla yaptırmış.
Durum şöyle:
İkili ittifak olasılığı;
Anavatan + DYP.........................266 milletvekili
DSP + CHP..............................143 milletvekili
RP.....................................141 milletvekili
Üçlü ittifak olasılığı;
DYP + Anavatan + MHP...................301 milletvekili
DSP + CHP..............................129 milletvekili
RP.....................................120 milletvekili
Ayrıca, burada her il için ayrı ayrı partilerin çıkaracakları milletvekili sayıları da döküm halinde yer alıyor.
Görülüyor ki...
ittifaklar yapıldığında, Refah Partisi Meclis aritmetiğindeki ağırlığını büyük ölçüde yitiriyor.
Türkiye'deki oy sayısı olan yüzde 20'li oranların karşılığı olan - aşağı yukarı - sayıda milletvekilini RP, Meclis'e sokabiliyor.
Fakat...
Türkiye'nin gerçek eğilimleri, Meclis'e daha sağlıklı ve gerçekçi olarak yansıyor.
İstikrarlı bir iktidarı sandıktan çıkarıyor.
Yani...
Türkiye, yöneten demokrasiye geçebiliyor.
Çünkü...
Bugün Türkiye'de yeniden seçim yapılsa, oyların dağılımı 1995'ten pek de farklı olmayacağı görülmekte.
Yeter ki, bu sonuca ulaşmanın gerektirdiği akıl, vicdan ve sevgi devreye konabilsin.
- Akıl: Böyle bir dayanışma hem Anavatan'ın hem DYP'nin bugün Meclis'teki bütün milletvekillerini ve daha fazlasını seçtirebilir.
Türkiye'ye sağlam, istikrarlı ve yönetebilir bir demokrasi sunulabilir.
İrtica ile mücadele, yasalarla, cezalarla değil, milletin iradesiyle sağlanır.
- Vicdan: Türkiye'yi böylesine bir güzellikten ve demokratik çözümden sadece kin ve nefretle... Kişisel ihtiraslarla... Duygusal patlamalarla yoksun bırakmak, vicdanları kanatır.
Ayrıca...
Bu, tarih önünde gelecek nesiller için de bir sorumluluktur.
- Sevgi: Anavatan ve DYP ile CHP ve DSP, aynı kökten sürgünlerdir.
Birbirlerine sevecen bakarlarsa, ön yargılardan, tahrip duygularından sıyrılırlarsa, içlerindeki "siyasi trafik canavarını" yenebilirlerse, Türkiye de, kendileri de kazanır.
Dünkü Meclis görüntüleri bu bağlamda fazla umut verici değildi.
Dileyelim ki, hukuk üzerine siyasetin gölgesi düşmesin...
İki parti arasındaki derinlik, basiretsiz ve talihsiz söylemlerle uçuruma dönüşmesin.
Dünkü gündemin bir diğer önemli konusu da Mesut Yılmaz ile Baykal'ın görüşmeleriydi.
Öyle anlaşılıyor ki, Mart 1999'da yerel ve genel seçimler için anlaşma olmuş gibidir.
Haziran'a kadar İrtica ile mücadele, Vergi Reformu gibi tasarıların yasalaşması için CHP desteği sürecektir.
Sonrası?..
Seçim hükümeti ve Mart 1990'a kadar olan takvim, 23 Nisan görüşmesinden sonra yeniden ele alınır.
Şimdilik, Türkiye'nin önündeki sisler bir ölçüde dağılmıştır.
En azından bir takvimin yaprakları görünmeye başlamıştır.
Yazara E-Posta: G.Civaoglu@milliyet.com.tr