Tavır

- Medyayı kutlamak gerek. Bir süredir art arda patlayan mayınlar, bombalar gazetelerde küçük gösteriliyor. Televizyonlarda abartılmıyor. Görüntüler döne döne yansıtılmıyor. Oysa terör eylemini koyanların amacı, psikolojik etki yaratmaktır.Silahlı propaganda, terör eyleminin bir diğer tanımıdır. Toplumu psikolojik olarak çökertmek, ajite etmek, panik yaratmak, yıldırmak, sindirmek...Eylemleri bu hedefe taşıyacak olan ise medyadır. Medya aynalarında devleşmezse, eylem, yerel bir leke olarak kalır.Elbette bu ülkenin bütün insanları gibi, gazeteciler de yitirilen canların acısını yüreklerinde hissediyorlar ama artık deneyim kazanıldı...Bu cinayet şebekeleri, propagandalarını yapmak için iletişim kanallarını açık bulamayacaklar. Tam tersine... Aşağılanacak, zaman zaman görmezlikten gelinecekler.İnyore (ignorer) etmek aşağılamadır. Şiddetin kimyasını bozar.Boş salona oynayan bir tiyatro oyununun akıbetidir bu.........................2. saptama, "AKP hükümetinin şansıdır."PKK günlerdir kan döküyor.Medya, sağduyuyla bu eylemleri sayfaların eteklerinde tek sütuna bırakmakta. Ekranlarda şöyle bir gösterip geçiyor. Ama... Dahası...Muhalefet partileri de ateşin üzerine benzinle gitmiyor. Terör örgütleriyle mücadelede, hükümete destek veriyor.Bu olgunluk, İngiltere'de 7/7 terör saldırıları sonrası İngiliz medyası ve İngiliz muhalefet partileri ile paralel.Güzel değil mi?.........................Öyle görülüyor ki... Başta PKK olmak üzere, solda ve sağda kan akıtan terör örgütleri eylemleri sürdürecekler.Medya ve muhalefet partileri, demokrasinin beşiği İngiltere ile aynı düzeyde olan siyasal olgunluğu ve bilinci sürdürmeliler..........................- Şimdi bu bilinçli tavrı paylaşma sınavını, Türkiye insanı da geçmek aşamasında.Fakat üzerine üniforma giydirilmiş gibi tek tavırla değil.Önce İngiltere örneği...Art arda patlamalar olduğu dakikalarda İngilizler, son derece sakin, serinkanlı bir görünüm yansıttılar.Paniğe kapılmadılar.Yollar trafiğe kapandı... Onlar da, spor yapar gibi yürüyerek işlerine, randevularına gittiler.Başbakan Blair'in "Terör bizim yaşam tarzımızı asla değiştiremeyecek" söyleminin canlı kanıtları oldular.II. Dünya Savaşı'nda Alman uçaklarının bombardımanı bittikten sonra, nasıl sığınaklarından çıkıp işlerine, pub'larına, okullarına gidiyor, hatta golf oynuyor idiyseler, bu patlamalardan sonra da, aynı hayat tarzını sürdürdüler.Türkiye insanından beklenen de bunu yapabilmesi. Terörü küçümsemenin, aşağılamanın toplumsal davranış tarzı böyledir.Ve...Ekonomik yaşam da aynen sürmelidir.Çünkü... Silahlı propagandanın bir diğer hedefi, ekonomiyi çökertmek, işsiz, umutsuz, yılgın halkı düzenden koparmaktır. İstikrara sabotajdır bu.Türkiye insanı yıllarca deneyimden sonra yeniden aynı tuzağa düşmemeli.İngiltere insanı gibi o da, 3-5 bomba patladı diye yaşam tarzını değiştirmemeli........................."GÜNCEL PSİKOLOJİ" dergisinin son sayısındaki bir incelemeye göre, "kişilerin kendine güvenlerini yitirmeleri, başkalarının, hatta en yakınlarının bile onlardan uzaklaşmalarına neden olabiliyor..."Türkiye, insanları, muhalefeti, medyası, devleti, güvenlik güçleriyle kendine güvenini yitirirse ve bunu dışa yansıtırsa, bu oyunun kaybeden tarafı olur. Zaten asimetrik savaşın stratejisi budur.Koskoca Türkiye'yi, en duyarlı noktalarından nokta darbelerle çökertme girişimidir bu.Sonuç alma şansı, yok denecek kadar az.Hatta yok. Ama gene de deniyorlar.Çünkü... Kaybedecekleri bir şey de yok.Bu söylemimin kanıtı, canlı bombalardır.Pimi çekerek, kendisini ve masum insanları öldürenlerin kaybedecek neleri olabilir ki!.........................Eğer tavır konacaksa, -ki konulmalı- bütün siyasi partiler, medya, demokratik örgütler, kanaat önderleri bu büyük ulusu "terörü lanetleme gösterilerine" çağırmalılar.Milyonlar caddelere, meydanlara akmalı ve terör yarasaları, kabaran uygarlık ve insanlık tsunamisi altında boğulmalıdır. g.civaoglu@milliyet.com.tr Kuşadası terörünün dün akşam itibarıyla bilançosu: 5 ölü, 13 yaralı... Birkaç saptama yapayım...