ABD, Irak’ı Türkiye’siz vurmak için "B" planını uygulamaya koymadan önce Türk "B" planını bekliyor.
Açayım.
Meclis’teki oylamada "EVETöler güvenoyu sayısı olan 276’nın altında kaldı. Abdullah Gül, aslında buna layık değildi. Özenli üslubu ve dengeli kişiliğiyle başbakanlığı süresince - birkaç hata dışında - kriz yönetiminde puanları genelde olumluydu.
Güven sağlamıştı. Popülaritesi, kamuoyu araştırmalarına göre Erdoğan’ı yakalamıştı.
Tezkere oylamasında birkaç oy, onun talihsizliği.
Siirt’te Erdoğan’ın seçilmesinden sonra, rüzgar başka yönden esecek. Abdullah Gül hükümetinin, tezkereyi ikinci kez Meclis’e yollayamayacağı ve ancak siyaset coğrafyasında büyük değişiklik olursa kırmızı ışığın yeşile dönüşme şansı bulunduğu ortada.
Yani... Geçen hafta cumartesi, Meclis’te tezkere oylanıncaya kadar koşullar Abdullah Gül’ün başbakanlığı sürdüreceğini gösteriyordu. Oylamadan sonra, ABD kuvvetleri Türkiye’ye konuşlanacak, savaş için geriye sayım başlamış olacaktı.
Böyle bir süreçte artık başbakan - elbette - değişmezdi.
Türkiye, yeni başbakan, bir kısmı değişmiş bakanlar kurulu, yeni hükümet programı, bu programın Meclis’te tartışılması, güvenoylamasıyla uğraşamazdı.
AKP Genel Başkanı Erdoğan, milletvekili seçildiği ve önünde yasal engel kalmadığı halde gene başbakan olamayacak, siyaset yaşamını milletvekili sıralarında oturarak sürdürecekti. Erdoğan da zaten "acelem yok" diyerek bu mesajı vermişti.
Ama...
Bir oylama oldu ve siyasetin kimyası değişti.
Artık koşullar Erdoğan’ın başbakanlığı için...
İşte "B" planı.
Gelecek hafta bugün, çok büyük olasılıkla Recep Tayyip Erdoğan başbakan.
Tezkereyi de ikinci kez getirebilir.
Bunun için hızlandırılmış takvim yaprakları şöyle.
- 9 Mart... Siirt ara seçimlerini Erdoğan kazanıyor.
- 11 Mart... Erdoğan, mazbatasını alıyor.
- 12 veya 13 Mart... Erdoğan Meclis’te yemin ediyor. Yeminin hemen sonrasında Abdullah Gül, başbakanlıktan istifa ediyor.
Cumhurbaşkanı Sezer, parlamento geleneklerine göre Meclis’te en fazla milletvekiline sahip partinin genel başkanı olarak Erdoğan’a hükümeti kurma görevini veriyor.
Bir olasılıkla, Erdoğan, Çankaya’ya çıkarken cebinde yeni bakanlar kurulunun listesi olur. Hükümeti kurma görevini veren yazıyı Cumhurbaşkanı’ndan alırken, - Türkiye’nin duyarlı durumunu gerekçe göstererek - listesini de sunabilir. Geçmişte Özal, Yıldırım Akbulut’a hükümeti kurma görevini verdiği sırada, bakanlar kurulu da aralarında saptanmış ve o anda onaylanarak açıklanmıştı. Yani bu "ekspres" sürecin siyaset tarihimizde örneği var.
Hatta, Gül’ün hükümetteki yeni konumu (dışişlerinden de sorumlu başbakan yardımcısı) dışında Erdoğan’ın "hükümette hiçbir değişiklik yapmayacağını" söylemesi, takvimi daha da hızlandırabilir. Sezer’in, onay vermek için listeyi incelemek üzere beklemesine gerek kalmaz.
Bu süreçte, denetçilerden Saddam için olumsuz mesaj...
"Veto" kullanan 1 - 2 ülke olsa bile Güvenlik Konseyi’nden ABD’nin oyçokluğuyla karar çıkartması... "Kuzey Irak’ta Kürtlerin durumu, dağıtılan silahların yeniden toplanması, Türkmenlerin statüsü" gibi hala Türkiye’yi rahatsız eden konularda ABD’nin güvenceler vermesi... Bunlar ikinci tezkere için Erdoğan’ın elini kuvvetlendirir.
"B" planının önsözü de Erdoğan’a ait.
Türkiye’nin "başta 73 milyar dolar dış borç olmak üzere karşı karşıya bulunduğu koşulların tezkerenin kabulünü gerektirdiğini" o söylemişti.
Keşke şu süreçte savaşsız çözümü sağlayacak bir "C" planı da olsa.
Ya çok küçük bir olasılıkla Erdoğan, seçimleri yitirirse?