Toprak-larını genişle-tirken Osmanlı önce Rumeli’ye (Avrupa’ya) yönelmiştir.
Anadolu’nun geri kalanı, Ortadoğu, Kuzey Afrika’da toprak kazanımları sonraki yıllara/yüzyıllara yayılır.
Atatürk’ün kurucusu olduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin de yüzü Avrupa’ya dönüktü.
Elbette toprak kazanımı değil ama reformlarının, devrimlerinin, çağdaş medeniyetler hedefli zihniyetinin kazandırdığı “Avrupalı” kimlik kartıyla...
.............................
Laik devlet...
Evrensel değerlerde kurulan / yenilenen üniversiteler...
Konservatuvar...
Opera...
Güzel Sanatlar....
Senfoni Orkestrası...
Genç Cumhuriyet’in o dönemin “BM”si olan “cemiyet-i akvam” üyeliğine davet edilmesi...
Bunlar bir Ortadoğu devleti kimlik kartında yazılı olamazdı.
Türkiye Avrupa zihniyet coğrafyasındaydı.
.............................
Türkiye, Avrupa Konseyi’nin üyesidir.
Hem sadece “üye” değil “kurucu üye...”
Böyle ikinci bir Ortadoğu ülkesi var mı?
Türkiye NATO üyesidir.
Batı dünyasının -çoğu en güçlüler arasında yer alan- ülkelerle aynı bloktadır.
Böyle ikinci bir Ortadoğu ülkesi var mı?
Türkiye AB’ye tam üyeliğin kapısından girmiştir, bekleme odasındadır.
“Tam üye olur ya da olmaz” ama AB’nin kurumsal, ticari, hukuksal özel üye statüsüne sahiptir.
Ayrıca...
Türkiye Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin de üyesidir.
Ortadoğu ülkeleri arasında hiçbirinin böyle bir statüsü yok.
Ve...
Futboldan tutun spor dallarında Türkiye kulüpleri ve Milli Takım’ı “Avrupalı” olarak sahalara çıkıyor.
Kısacası, Türkiye’nin -moda söylemle- “stratejik derinliğinin” kökleri asıl Avrupa’dadır.
Daha büyük fotoğrafta ise “Avrupa’yı da kapsayan batıda...”
.............................
Bu satırlarla amacım “Türkiye Ortadoğu ülkesidir, böyle patlamalar olabilir” söylem eksenli tartışmalara, polemiklere girmek değil.
O güncel top da yokum.
Bu düşüncelerim çok daha öncesinden beri kafamda.
Satırlarımla “Batılı Türkiye’yi Ortadoğu’ya kaydıran” zihniyet erozyonuna işaret ediyorum.
Yüzü Batı’ya dönük, kimlik kartları Batılı olan, kültür devrimi, laik devlet yapılanması ile çağdaş Batı normlarını hedefleyen Türkiye “zihniyet erozyonuyla” Ortadoğu’ya kaydırıldığı içindir ki “kan, kum, petrolle karılmış bölge çamuru” sınırın bu tarafına sıçrıyor.
Ortadoğu’nun siyasal, sosyal hastalıklarından üreyen mikroplarla Türkiye enfekte oluyor.
.............................
Yani...
Ortadoğulu olduğu için değil, Türkiye, “sığ stratejilerle” Ortadoğu batağına çekildiği için bu patlamalar... Yaşanan bu acılar...
Özay Şendir
Özel’den Sosyalist Enternasyonel mesajları ve İsrail
23 Mayıs 2025
Cem Kılıç
Üretken yapay zekâ dört işten birini tehdit ediyor!
23 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Hayal bile kuramıyoruz!
23 Mayıs 2025
Zafer Şahin
Rakamlar yalan söylemez
23 Mayıs 2025
Abdullah Karakuş
Suriye, İsrail ve karıştırıcılar
23 Mayıs 2025