Türkiye ve İsrail

Gazze’yi bombalayan İsrail pilotları, jet uçaklarıyla eğitim uçuşlarını nerede yapıyor?
Konya’da...
Türkiye’nin terörle ve özellikle PKK ile mücadelede başta pilotsuz uçaklar olmak üzere, ileri teknoloji ürünü aparatlar nereden alınıyor?
İsrail’den...

İsrail’e Ortadoğu ülkeleriyle ilişkilerinde Mısır ve Ürdün’le birlikte hangi ülke omuz veriyor?
Türkiye...
Ermeni lobisine karşı Amerika’da ve Avrupa’da Türkiye’nin yanında yer alan, dünyanın en güçlü lobisi nedir?
Musevi lobisi...
Türkiye dış politikasının endeksli olduğu ABD’nin siyaset, finans, medya ipleri kimlerde?
Musevilerde...
.......................
Bu liste uzar gider...
Öyle bir kalemde üzeri çizilecek gibi değildir.
Bizim de yüreğimiz bu son ölümlerle, yaralanmalarla dağlandı ama büyük devletler uçak gemileri gibidir. Siyasetlerini günlük öfkelerle bir anda değiştiremezler. Türkiye de büyük devlettir.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın duyguları insanidir ama söylemlerinde daha ölçülü olmalı.
Hele önümüzdeki yerel seçimleri de gözeterek büyük çoğunluğu Müslüman olan Türk milletinin duyarlığını tırmandıracak politikalar ölçü kaçtığında Türkiye’nin çok zararına olabilir.

KURBAN, ZAMANLA BIÇAK OLUR
Psikolojide “kurbanın bıçağa dönüşümü” diye bir teori vardır.
“Kurban olanlar,” zamanla “kurban eden bıçağa” dönüşürler.
Özellikle Ortadoğu’da bu teorinin örnekleri çoktur.
İsrail için de kullanılır.
Yüzyıllar boyunca hep mağdur, hep kurban olan Museviler, en son Nazi Almanya’sı ve faşist İtalya’da kitle halinde yok edilmişlerdir.

II. Dünya Savaşı’nda kıyılan Musevi sayısı 6 milyondur.
Aradan geçen yıllarda bir zamanlar “kurban olan” Musevilerin, Filistinlilere karşı “kurban eden bıçağa, füzeye” dönüştükleri yolunda görüşler çoğalıyor.

Yılbaşı kıyımı
Gazze’deki insanlık dramı dehşet vericidir. 21. yüzyılda hâlâ bu sahnelerin yaşanmakta oluşu gelecek için umut kırıcı.
Ancak...
Sadece İsrail’i kınamak, yüzeyde kalmak olur.
Son haftalarda Hamas’ın İsrail topraklarına sürekli gönderdiği Katyuşa roketleri, ateşkesin uzatılmasına yanaşmaması, İsrail’den bir karşılığa çıkarılmış davetiye gibiydi.
Zaten Telaviv de, sık sık, “bardağın dolmakta olduğunun” işaretini veriyordu.
Olanlar sürpriz değil ancak bu denli orantısız bir güç kullanımı tahmin edilmiyordu.
Ve öyle görünüyor ki, önümüzdeki günlerde İsrail darbeleri ağırlaşarak sürecek.
Hem havadan, hem de büyük olasılıkla kara harekâtı yapılarak...
İnsanlara acı yüklü ve kanlı bir yılbaşı armağanı bu...

ALTERNATİF TARİH
Bazı kilometre taşları farklı olsaydı, tarih de farklı yazılırdı.
Buna “alternatif tarih” deniliyor.
Sözgelişi...

Filistin’de, daha başından itibaren mücadelenin simgesi ve önderi olan Filistin kurtuluş hareketlerini sandıkta yenerek Hamas nasıl iktidar olabilmiştir?
Sorunun cevabı bugünün yakın tarih izahıdır.
Yaser Arafat’tan sonra Filistin Kurtuluş Örgütü’nde iktidar boşluğu yaşanmıştır.
Örgüt içinde menfaat çeteleri oluşmuştur.
Yolsuzluklar almış yürümüştür.
Filistin’in silahlı güçleri, dükkânları, işyerlerini, hatta evleri basarak haraç dönemini başlatmışlardır.
Filistinliler kendilerini temsil eden güçlerden soğumuşlar, yaka silker hale gelmişlerdir.
Böyle pisliklere bulaşmayan Hamas’ı yeğlemişlerdir.
Ve radikal Hamas, böylece seçimleri kazanmış, iktidar olmuştur. Uzlaşılara karşı çıkmış, İsrail’le köprüleri atmak politikasını yürütmüştür.
Bunun sonucu olarak da hem İsrail’den hem de başta Amerika olmak üzere Batı ülkelerinden Hamas yönetimindeki Filistin’e yardım musluklarını kapatmıştır. Gazze’ye ambargo uygulanmıştır.
Sonuç:
Hamas daha da sertleşmiş, İsrail’i füzelerle vurmaya başlamıştır. Şimdi de ektiği rüzgârı fırtına olarak biçiyor. Masum insanlar, kadınlar, çocuklar ölüyor.
Açlık, sefalet daha da derinleşiyor.
Not: Üç gün izinliyim. 1 Ocak’ta yazım yayımlanmayacağı için şimdiden Yeni yılınızı kutluyorum. Dünyaya barış ve refah diliyorum. (G.C.)