Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı




Kritik soru:
"ABD Irak'a Kuzey'den girmek için iki tümen gönderse ve Türkiye'ye konuşlandırsa...
Türkiye bunu kabul eder mi?"
Soran Graham Alison, Clinton döneminin savunma bakan yardımcısı. Şimdiki görevi Harvard Üniversitesi Kennedy Savunma Politikaları Merkezi Başkanı.
Cevabı: Hava Kuvvetleri eski Komutanı ve MGK eski Genel Sekreteri Em. Org. İlhan Kılıç veriyor:
"Hava olanaklarımızı Körfez Savaşı'nda verdik. Ama kara savaşı için Türkiye'den Irak'a girecek birliklerinizi konuşlandırmak!.. Bunun için Meclis kararı gerekir. Çok zor! Umarım buna ihtiyaç kalmaz."
Kılıç Paşa
nezaket söylemi içinde "olumsuzluğu" ortaya koymuştu.
Alison üsteledi:
"Başkan Bush, Başbakan Ecevit'e telefon etse... Bu isteği şahsen dile getirse... 'Türkiye'ye ihtiyacımız var' ne cevap alır?"
Kılıç Paşa "Ecevit'in yerine konuşamayacağını"
söyledi.
Alison bu kez bana sordu:
"Kamuoyu bu olasılık için ne düşünür?"
"Türkiye'de toplumun Saddam'ı desteklemediğini" söyledim.
"Fakat, toplum nabzının böyle bir kara harekatının Türkiye'den yapılmasından yana - hiç değilse şu aşamada - atmayacağını" vurguladım.
"Irak'a uzun sürecek ve hele turizm sezonuna rastlayacak bir ABD müdahalesi, Türkiye'de kaygılı beklentidir" dedim.
Bu konuşma dün Harvard Üniversitesi Kennedy Merkezi'nde geçti.
"Karadeniz Güvenliği" konulu bir panelin kahve molasında söyleşiyorduk.
Alison'un başka konuşmalarından aldığım izlenim ABD'nin Türkiye üzerinden kara harekatını ciddi olarak düşündüğü yolunda.

Bu izlenimi daha sonra söylem olarak bir başka panelde dinledim.
Konu "Irak'a müdahale ve Saddam..."
Konuşmacı ABD'nin önde gelen Irak Uzmanı Dr. Judih S. Yaphe Milli Savunma Üniversitesi'nin Milli Stratejik Etüdler Enstitüsü Eğitim Üyesi.
"Milli Savunma Bakanlığı'nın ve Beyaz Saray'ın Irak bağlamındaki nabzı parmaklarında atıyor"
denebilir.
Kılıç Paşa ve beni görünce "Irak'a müdahale için Körfez Savaşı'nda olduğu gibi çok uluslu güçler koalisyonu kurmaya ihtiyacımız yok. Sadece Türkiye bize yeter" dedi.
Konuşmacı olduğumuz Kennedy Merkezi'ndeki bir diğer panelde Kılıç Paşa'yı ve beni izlemiş, sorular sormuştu.
Konumuz "Türkiye siyasetinde asker faktörü" idi.
O aşinalık nedeniyle olmalı karşılıklı konuşmalarımız bu panelde de sürüyordu.
Kılıç Paşa soruyu net yöneltti: "Türkiye'den hangi desteği istiyorsunuz?"
Cevap: "Tam destek..."
Kulaklarımda daha önce Graham Alison'un, "Türkiye üzerinden Irak'a kara güçleriyle girmek" söylemi hala titreşimi devam ettiriyordu.
Tek kelimelik sorum oldu.
"Yani?..."
Cevap: "Sözgelişi... ABD'nin Afganistan'a müdahalesinde Pakistan'ın sağladığı destek."
İki söylem örtüşmekteydi.
Her ikisi de "Hani mesela" gibilerinden dile getiriliyordu ama kafalarında "Türkiye'den kara harekatı" olduğu sezilmekteydi.

Prof. Dr. Judih S. Yaphe'nin konuşmasında en önemli gördüğüm iki konunun altını çizeyim.
1- "Müdahalenin kendisinden çok, sonrası önemli. Kuzeyde Kürtler, ortada Sünni Araplar, Güneyde Şiiler olarak olarak üçe... Veya Kuzeyde Kürtler, Güneyde Sünni ve Şii Araplar olarak ikiye bölünmemeli.
Saddam'ın yerine geçtiğinde Irak'ın bütünlüğünü koruyabilecek aday yok.
Aileden biri kesinlikle olmaz.
2- Afganistan'a müdahale, sonuca varmadan ikinci bir cephe de Irak'a açılmaz."
........
Sonuç: Saddam'ın ipini çekmeye karar verilmiş. Irak'a müdahale ufukta görünüyor.
Türkiye bu kez Körfez Savaşı'nda olduğu gibi sadece hava harekatına üs vermekle yetinerek sıyırmakta zorlanabilir.
Olası savaşın içine daha fazla çekilmek üzere baskılar yoğunlaşabilir.