Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Hangi “dâhi” şu “turkuaz” milli takım formasını başımıza sardı?
Tribünlerde önce bir grup bağırıyor:
“Kırmızııııııııııııı...”
Onu diğer grubun gümbür gümbür sesi cevaplıyor:
“Beyaaaaaaaaaz...”
Ve birkaç kez daha...
“Kırmızıııııı...”
“Beyaaaaaaaaz...”

Turkuaz ve salyangoz

Ama...  Sahada bizim milli takım futbolcularının formaları turkuaz.
Kenardaki hoca Fatih Terim’in sırtındaki eşofman da turkuaz. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?.. Bu “akla ziyan” buluş (!!) bir yana, onu Milli Takım’ın sırtına giydirmek kararı nasıl bir kafa yapısıdır?
Çocuklar bile sahada o turkuaz garabeti içinde kendilerini milli maçta gibi hissetmemiş olmalılar.
Fransızca açık mavi bir taş rengi olan “turkuaz” sözcüğünün içindeki ilk hece “Türk” diye, sen kalk 85 yıllık kırmızı-beyaz formanı çıkart at, yerine “Müslüman mahallesinde satılan salyangoz” söylemini hatırlatan açık mavi formayı koy.
Ne zaferler, ne coşkular, ne efsaneler yaşatan kırmızı-beyaz formanın suçu ne?
Ordinaryüs Lefter, Taçsız Kral Metin, Uçankale Cihat, Panter Turgay, Mehmetçik Basri, Çengel Hüseyin, Baba Hakkı ve daha niceleri ulusal futbol tarihini o kırmızı-beyaz formalarla yazdılar.
Turkuaz da nereden çıktı? Ne anlamı var, ne derinliği... Olsa olsa özenti...
Atatürk’ün laik, demokrat Türkiye’si için yüreğim çarpmasa, sırf şu forma yüzünden maçı izlemek gelmeyecek içimden...
Kırmızı-beyaz, bayrağımızın... Cumhuriyetin kuruluşundan beri ulusal formamızın renkleri...
Bayrağın rengini de mi turkuaz yapacaksınız?
Yılmaz Özdil’den bir satırla noktayı koyayım:
“Gıcıksanız kırmızı-beyaz’a açık açık söyleyin kardeşim, hiç lafı dolandırmayın.”


Turkuaz ve salyangoz

BÖLÜKBAŞI’YI İZLEYİN (2)
7 Haziran’da bu köşede “Deniz Bölükbaşı’yı izleyin” diye yazmıştım.
“Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesinde, MHP’nin omuz vermesi” ilk MHP sürpriziydi.
Ardından, Başbakan Erdoğan’ın “başörtü” yakınmasına ve MHP’den “Getir Anayasa değişikliğini Meclis’e, oylarımızı veririz” çağrısı ve bu tavrın arkasında durması ikinci MHP sürprizi oldu.
MHP’de kökten bir strateji değişimi vardı.
İlkinde “Başbakan Erdoğan’ı, Gül’ün cumhurbaşkanlığı için sıkıştırmak” hesabını anlamak için siyaset alfabesinin “A”sını bilmek bile yeterlidir.
İkincisinde ise hem Erdoğan hem AKP öyle bir belalı labirente itilmişlerdi ki, sonunu görmek bir yana, tam bir karabasan üretilmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin türban kararından sonra, onun tetikleyebileceği “AKP’yi kapatma”  -olası- kararı da yaz sıcağında ürpertiler veriyor. Şimdi de gene MHP’den bir başka sürpriz öneri...
“AKP’nin ve AKP hükümetinin olası bir kapatma kararının ipoteği altında olması, Türkiye’de ve dünyada tereddütler yaşatıyor. Ekonomi düşüşte. Bu durumda bir kapatma kararı beklenmeden haklarında dava olmayan AKP milletvekilleri koparlar, yeni bir parti kurarlar. Erdoğan ve arkadaşları hükümeti onlara bırakır. Anayasa Mahkemesi’nden kapatma kararı çıksa bile Türkiye, siyasi istikrar içinde yoluna devam eder. Kapatma kararı alınmazsa, parti kendini fesheder, AKP’ye katılır, Erdoğan ve bakanları bıraktıkları yerden devam ederler. Türkiye’nin iyiliği için bu formül dikkate alınmalıdır.”
Kendi kendime “Siyaset masasına bu kartı da Deniz Bölükbaşı mı attı?” sorgulamasını yaparken, bir baktım ki, Bölükbaşı, bir gazeteciyle yaptığı söyleşide bütün bunların arkasında olduğunu açıkça söylüyor.
O halde MHP’den AKP’yi sıkıştıracak yeni sürprizler için Deniz Bölükbaşı’yı izlemeye devam etmek gerek.