Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

TÜSİAD Başkanı Muharrem Kayhan'ın Başbakan Mesut Yılmaz'dan aldığı izlenim şöyle:
"Rahatlamış... Daha güven içinde gördük."
Yani...
"Çok yakın bir gelecekte hükümetin düşmesi...
FP ile DYP'nin CHP desteğini sağlayacağı - seçim hükümeti - kurulması... 1998 sonbaharında erken seçim" kaygılarını aşmış bir Mesut Yılmaz...
İzlenimlerini ve Mesut Yılmaz'a söylemlerini, yansıtalım.

Bu hükümet, beklentileri - yeterince - karşılayan bir başarı ortaya koyamadı.
Ancak...
TÜSİAD'ın da teslim ettiği gerçek şu:
"Meclis, iki konuda son derece kararlı ve kesin çalıştı.
Bunlardan birincisi; 8 Yıllık Kesintisiz Temel Eğitim...
İkincisi; Fiskal konulardaki tutum.
Yani...
Devletin harcamalarını kısmak ve vergi gelirlerini artırmak...
Örneğin...
Bütçe açığının öngörülenden daha düşük tutulabilmiş olması, vergi reformunun hazırlanmış bulunması... Bu konuda bazı tasarıların yasalaşması."
Fakat...
TÜSİAD, bunların yeterli olmadığını Başbakan'a dünkü söylemlerinde belirtiyor.

Bu bağlamda, "son bir yılda özelleştirmenin, geride kalan yıllara göre çok daha fazla olduğuna", fakat "büyük beklentilerin gerçekleşme şansının yüksek olmadığına" da işaret ediyorlar.
Çünkü...
Birkaç milyar dolar yatırımı göze alan yabancı sermaye, bunun sağlam güvencesini de arıyor.
Uygulamada ya da hukukta sorun çıktığı zaman, çözümü ulusal yargı organlarına bırakıldığında, kendilerini yeterince hukuk şemsiyesi altında hissetmiyorlar.
Bu güven kuşkusu - özellikle Türkiye için - sanılmasın.
Uluslararası yabancı sermayenin - genel tavrı - böyle.
Onlar, ulusal yargı yerine "uluslararası bir tahkim kurulunu" tercih ediyorlar.
Daha çok kullanılan diliyle "uluslararası güvenilir kişilerden oluşan bir hakem heyeti".
Özelleştirme anlaşması imzalanırken, devletin temsilcileriyle, parayı getiren yabancı sermaye, isimleri belirlenmiş bir hakem kurulu üzerinde anlaşıyorlar.
"Anlaşmazlık halinde, sorunu bu hakem heyetinin çözeceğini... Devletin ve yabancı sermayenin o bu hakem heyetinin kararını kabul edeceğini" belirtip, altını imzalıyorlar.
Böylece...
Uluslararası piyasalarda hukuk açısından sermayenin gidebileceği ülkelerin "yatırım yapılabilir ülkeler haritası" oluşuyor.
TUSİAD, Yılmaz'a bu öneriyi yapıyor.

Öneri gerçekçidir.
Türkiye'de özelleştirmenin topallamasının başlıca nedeni, hukuk boyutlarının yetersiz kalışıdır.
Merhum Özal,
küreselleşmeye geçerken konunun hukuk altyapısını ihmal etmiştir.
Daha bankerler olayından başlayarak Türkiye'de finans adımları hep önde atılmış, hukuk sistemi bir türlü ona ayak uydurtulmadığı için ya skandallar yaşanmıştır...
Ya da başarısızlık.
"Anayasa bir kez ihlal edilse ne olur?" zihniyeti, aslında Türkiye'nin ekonomisine büyük zararlar vermiştir.
Özal, mühendis kökenliydi ve işadamıydı.
Bu nedenle, sosyal bilimlere serin kalırdı.
Hatta...
DPT Müsteşarıyken "Fuzuli harcama" diye sosyal planlamanın yatırım önerilerine karşı çıktığı bilinir.
Oysa...
Özal döneminde Anayasa değişiklikleri yapılırken Türkiye'nin gelirlerini belki de ikiye katlayabilecek "uluslararası tahkim heyeti" maddesi de konulamaz mıydı?
Yabancıların mülk edinmesiyle ilgili madde de Fransa, İspanya, İtalya, Yunanistan'daki gibi değiştirilemez miydi?
Daha telefonun özelleştirme işini bile sonuçlandırabilmiş değiliz.
Türkiye'nin çok büyük yabancı sermaye girişlerini gerçekleştirmesi için bu konu tartışılmalıdır.
Artılarıyla ve eksileriyle...
En azından böyle bir tartışma sonucunda belki de sakıncalarını görebiliriz.
O zaman...
Gene, uluslararası sermayeye güven verecek bir başka formül geliştirilebilir.

Bir diğer duyarlı konu ise; Yılmaz'ın "biz devlet olarak fiyatlarımızı neredeyse sabit tuttuk. Ama, özel sektör zamlarını yaptı" sitemidir.
İşadamları "bilinen" cevabı veriyorlar:
"Biz halka açık şirketiz.
Ortaklarımıza hesap veriyoruz.
Zararına mal satamayız."
Bunlar doğru sözlerdir.
Ne var ki...
İşadamlarının sadece Yılmaz'dan değil, kamuoyundan gelen sitemdeki - insaf ölçülerini - de dikkate almaları gerekir.
Onlara verilen mesaj şudur:
"Ekonomideki zamları elbette yansıtacaksınız.
Ama...
Psikolojik beklentilerle ya da - ortam müsait - diyerek yaptığınız abartılı ilave zamlardan, bazılarınızın fırsatçı zamlarından kaçının" mesajıdır.




Yazara E-Posta: G.Civaoglu@milliyet.com.tr