Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Zidane'ın yaptığı gibi Hollanda Milli Takımı'ndan Van Bommel'e kafa vurmuştu. Hem de öyle göğsüne falan değil, suratına...Ancak... Hakem, olayı, bir "sarı kartla" geçti.İtalyan Materazzi'nin göğsüne kafa vuran Zidane ise, "kırmızı kart"la oyundan çıkarıldı. Dünyanın en büyük futbolcularından biri olarak spor tarihindeki yerini alan Zidane'ın, futbol yaşamını böyle noktalandırmak "adil" mi?Keşke "bir öfkeye mahkum etmeseydi her şeyi..."Ama...Rakip oyuncuya "kafa atmak", kırmızı kartlık suç ise, Figo, nasıl oynamayı sürdürdü?Portekiz-Hollanda maçından sonra olay, maçın hakemi tarafından, "o anın psikolojisi" olarak yorumlanmıştı.Peki... Hakemin "psikoloji yorumlarıyla" Figo'ya gösterdiği bu toleransı, finalde Meksikalı hakem, Zidane'dan hangi nedenle esirgedi?............................Futbolun kuralları yeniden düzenlenmeli.Bu görüş, giderek taraftar kazanıyor.21. yüzyılın insanları, 90 dakika hiç gol atılmayan bir karşılaşma seyretmeyi artık yeterince "güzel bir spor gösterisi" olarak görmüyorlar.Basketbol, sık sık kuralları değiştirilerek, bol sayılı, hızlı, göz zevki veren bir spor karşılaşması haline getirilmekte. Futbolda da buna ihtiyaç var.Futbolu da, çok gollü bir spor dalına dönüştürmek için kurallar değiştirilmeli.Ayrıca... Hakem hataları ya da hakemin görmediği "kör alanların" gözlem altında tutulması için basketbolda olduğu gibi "çift hakem" sistemi önerilmekte.Çift hakem olsaydı, belki, Zidane-Materazzi arasındaki bu üzücü olay gerçekleşmezdi..............................Materazzi, olayı anlatıyor...İkili mücadelede Zidane'ın formasını çekmiş. Bu, futbolun olağan mücadele yöntemlerinden biri. Zidane, bunun üzerine Materazzi'ye "formamı çok istiyorsan, maçtan sonra sana veririm" demiş.Bu da doğal. Çünkü, derbiler sonrası iki takımın oyuncuları birbirlerinden forma alırlar.Hoş bir anıdır.Ama Materazzi -nedense- bu söyleme sinirlenmiş ve küfür etmiş.O konuda dudak okuma "rivayetleri" muhtelif.Materazzi'nin, Zidane'a "terörist" demiş olmasından tutunuz da, annesine ya da kız kardeşine "fahişe" diye küfretmesine kadar uzanan iddialar var.Ancak içlerinden biri, bana daha "olası" göründü.Zidane, "formamı istiyorsan, maçtan sonra veririm" söylemine karşılık, Materazzi'nin "karının üstündekileri tercih ederim" dediği ve "Zidane'ı zıvanadan çıkardığı" yolundaki iddia, "psikolojik tetikleme" için daha "tahrik edici" görünüyor.Çünkü... Zidane "forma vermek" söyleminden sonra, yürüyüp gidiyor, Materazzi'nin, eşini hedef alan bir lafı üzerine, bir Cezayir bedevisi göçmenin oğlu olan Zidane'ın geleneksel değerlere dayalı kültür dokusunda sinir sistemi kontak atıyor ve geri dönüp birkaç adım yürüdükten sonra kafayı yapıştırıyor.Hiç kimse durup dururken geriye dönüp 3-5 adım atarak rakip oyuncuya vurmaz..............................Zinedine Zidane'ı 1998 Dünya Kupası'nda, Fransa'yı şampiyon yapan bir futbol virtüözü olarak izledim.Paris stadyumunda bize futbol sarhoşluğu yaşatan enfes bir şampanya gibi köpürdü.Hayran olmuştum.Sonraları, Antalya/Kemer Fransız Tatil Köyü'ne geldi.Bir dirhem yağı yoktu. Çelik bir tel gibiydi.Ama... Gözleri bir çocuk saflığıyla bakıyordu.Az konuşan, fakat şakalaşmayı seven bir "sakin güçtü."Tanıyınca daha da sevdim.Tarihe, finalde "kırmızı kart" görerek, hakemin sahadan kovduğu ama FIFA'nın bu turnuvada en iyi oyuncu ilan ettiği bir futbol gurusu olarak geçecek.L'EQUIPE spor gazetesi, 1 tam sayfa onun fotoğrafını bastı. Yanına "Kalbimizden 10 not aldın. Teşekkürler" yazıldı...............................Kendi doğrularıyla devleşen Cezayirli göçmen çocuğu Zidane'ın, Fransa'da "ikona" oluşu, etnisite ayrımcılığı yapan Sarkozy gibi politikacıları yaralayacaktır. g.civaoglu@milliyet.com.tr Futbola devam... Birkaç hafta önce Portekiz Milli Takımı'ndan Figo da tıpkı...