Bugün Anlatan, Hakkâri ve yöresi Dağ ve Komando Tugayı Komutanı Em. Tümgeneral Osman Pamukoğlu.Gündüz ve gece... İlkbahar-yaz-sonbahar-kış dört mevsim PKK'yı özel timlerle markaja alan ünlü komutan Pamukoğlu, 1995 kış sonu artık içeride dağların temizlendiği kanısındadır.İlkbahar yaklaşırken İran'ın Jerma-Bektar mevkiinde 385 PKK'lının, toplandığı istihbaratını alır.Bunlar havaların ısınmasını beklemektedir. Birkaç hafta sonra gruplar halinde Türkiye'ye sızacak ve eylem koyacaklardır. Zamanlama önemlidir...Ciddi bir baskınla yok edilmeleri gerektiği inancındadır. Bir sınır dışı operasyon öyküsü yansıtacağım. Bu öyküden günümüze ve yarınlara uzanan çok ders var. Jerma-Bektar kampı, Türkiye-İran hududunun sadece 8 km uzaklığındaydı. 3500 m yükseklikteydi. Çevresi tamamen boştu. En yakın köy 12 km uzaktaydı. Yani...Çok iyi düzenlenmiş bir baskınla birkaç saat içinde bu 385 PKK'lı etkisiz hale getirilirdi. Sabahın ilk saatlerinde TSK'nın dağ ve komando güçleri geri çekilmiş ve Türkiye tarafına dönmüş olurlardı. Böyle bir harekâtı İran da mesele yapamazdı.Çünkü...Sürekli "Bizim topraklarımızda PKK kampı yoktur" tezini masaya koyuyordu.Osman Paşa gece gerçekleşecek bu harekâta "yarasa" adını vermişti.Türkiye, İsrail örneklerini andıran tarihi bir operasyon yapmış olacaktı. Yarasayı uçurmak Osman Paşa "Yarasa Harekâtı" planını Ankara'daki üstlerine bildirir.Önce, Ankara'dan yeşil ışık yakılır.Ancak...Hemen ardından "Osman Paşam bekle" talimatını alır. Sızan bilgilere göre, harekâta dönemin Başbakanı Tansu Çiller onay vermiştir ama Dışişleri karşı çıkmıştır. Konu dönemin Cumhurbaşkanı Demirel'e duyurulmuştur.Harekâtın planlandığı gün güneş batarken Ankara'da en üst düzeyde toplantı sürmektedir ve hâlâ Osman Pamukoğlu Paşa'ya bildirimde bulunulmamıştır. Ankara: "Bekleyin..." Bu arada müthiş bir yağmur bastırır.Dağ ve komando taburunun baskın yapacak birliklerinde, bu doğa olayı "Allah'ın armağanı" olarak yorumlanır.Çünkü...Yağmur perde gibi inmektedir. Birkaç metre ötesini bile görmek mümkün değildir. Baskın için ideal hava koşuludur bu. Osman Paşa Ankara'dan talimat beklerse operasyonun riske gireceğini düşünür.Çünkü 3500 m yükseklikteki dağlarda yürüyerek gün ışımadan sınırın 8 km ötesine sızmak önemlidir.Düğmeye basar. Birlikleri, yağmur altında ve zifiri karanlıkta yola çıkartır.Gidebildikleri kadar yol alacaklardır.Bu arada Ankara'da "kırmızı ışık" yakılırsa, Osman Paşa da onlara "Operasyon iptal edilmiştir, dön" emrini verecektir.Ama..."Yeşil ışık" yanarsa operasyonun zamanında tamamlanması için gerekli mesafeler alınmış olacaktır.Ne yazık ki... Ankara'dan gelen zirve kararı olumsuzdur: "Operasyonu iptal edin, İran'la karşı karşıya gelme riski var." Oysa...İran'ın böyle bir harekâta tepki göstermesi için önce sınırın kendi tarafında PKK kamplarına izin verdiğini kabul etmese gerekir ki, büyük olasılıkla İran olayı bilmezlikten gelecektir. Allah'ın armağanı Operasyon Ankara'ya takılmıştır. Orhan Paşa ve kurmayları üzgündür.Bu 385 PKK'lının çok geçmeden gruplar halinde Türkiye'nin sınır karakollarına baskınlar yapacağı, kan akıtacağı, şehitler vereceğimizi bilmektedirler. Aradan 2 ay geçer. Türkiye ve dünya medyasının yayın gündeminde "Türkiye-İran savaşı Ankara'da siyaset dorukları tarafından önlendi" haberi patlar. Güya F-16'larla İran sınırı ötesi vurulmak istenmiş, fakat, bu uçuşlar durdurularak mutlak bir Türkiye-İran savaşının önüne geçilmiştir(!!...)Osman Pamukoğlu ve kurmayları bu saptırmayla kahrolurlar. Kokusu 2 ay sonra Ve beklenen olur. Son zamanlarda adı çok geçen Dağlıca mevkiindeki Ortaklar Karakolu PKK tarafından basılır. 15 şehit verilir. 23 PKK'lı öldürülür. Ne yazık ki, bu PKK grubundakilerden 80'i Ankara'da takılan "Yarasa Harekâtı"nın hedefindeki Jerma-Bektar Kampı'ndan sızmışlardır.........................Yoruma gerek yok.........................(*) Osman Pamukoğlu; Unutulanlar Dışında Yeni Bir Şey Yok. İnkılap Yayınevi. gunericivaoglu@milliyet.com.tr Bıçağı bilemek