Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla suçlanan 4 eski bakanın soruşturma komisyonuna ifade vermeleri öncesi mahkeme “yayın yasağı” koydu.
Bu yasağın sızıntısız uygulanma ihtimali var mı?
Şimdiden kararın delineceği görünmekte.
Başta Cumhuriyet olmak üzere 4 günlük gazete kararı “yok hükmünde” saydıklarını açıkladılar.
Ve internet gazeteciliği yapan T24 ile birlikte Rota Haber, Diken, On7Yirmi5 ve Grihat siteleri de bu yayın yasağına uymayacaklarını bildirdiler.
4 günlük gazete ve 6 internet gazetesi...
Bunlar komisyon sürecinde alabildikleri bütün bilgileri yayınlamak için kamuoyu önünde angajeler.
............................
Gerçi...
Soruşturma komisyonu görüşmeleri, tutanakları, sunulan belgeler gizlidir.
Ancak bu hukuk gerçeğine karşın gazeteci çatlakları bulur ve sızıntıları alır.
Parlamento tarihimiz bunun örnekleriyle doludur.
Yayın yasağına gelince...
Gazetecinin sızdırdıklarını yayımlaması, kamuoyuyla paylaşması önlenmek istenmiş oluyorsa da işte 10 gazete ve internet gazetesi bu yasağı dinlemeyeceklerini açıkladılar bile.
Onların yayınlarının dış basına ve televizyonlarına da kaynak oluşturacağı şimdiden görünüyor.
O halde -yargıya saygımla- bu “yayın yasağının” amacına ulaşmak pratiğinden yoksun bir karar olduğunu düşünüyorum.
Hatta...
Sırf “yasak” nedeniyle yaratılan “sansür” algısı sızıntıları büyüteç altında gösterecek etki çapını katlayarak artıracaktır.
............................
Basın Konseyi ve Gazeteciler Cemiyeti de açıklamalar yaparak “yayın yasağını” protesto ettiler.
Bunu “sansür” olarak tanımladılar.
“Yolsuzluk ve rüşvet soruşturması sürecinde gerçekler gizlenmek isteniyor” gibi bir algı yaygınlaşabilir.
Öyle ya...
Neden bir “yayın yasağı?”
Hele böylesine hassas bir konuda “sansür” çağrışımları yapmak bir iktidarın siyaset mizanına “artı” kazandırır mı hiç?
Tersine...
Her yasak kafaları daha da bulandırmaz mı?
Aslında “yolsuzluk ve rüşvet” gibi toplumun çok hassas olduğu bütün demokrasilerde deprem etkisi yapan, bizde de 4 bakanın istifasına neden olan bu iddia soruşturulurken değil yasak “şeffaflık” gerekli değil mi?
Hatta...
Gerek “soruşturmanın gizliliği” hükmünün gerek “yayın yasağı” kararının kaldırılmasını iddialara konu 4 eski bakanın istemeleri beklenir.
İktidarın da kendi bakanları şahsında hükümet ettikleri dönemin aklanması için şeffaflık istemesi gerekmez mi?
..........................
Gazeteciliğimin yanı sıra “hukukçu” kimliğimle şu duruşumu vurgulamak isterim.
Suç sabit oluncaya kadar herkes masumdur.
İddiaların kanıtlanmasına kadar kimse için önyargı kabul edilemez.
Ve...
Bu temel hukuk ilkelerinin sağlıklı işlemesi için “şeffaflık” şarttır.
Demokrasinin bütün kuralları ve kurumları “şeffaflık” ölçüsünde çağdaştır.