Bugün Petra, dünyanın "yeni 7 harikasından biri..."Meraklısı internete girip ayrıntılı bilgiyi bulur.Ben, "Petra'da yılbaşı"nı anlatayım.Binlerce insan gece karanlığını aydınlatan 10 binin üzerinde mum arasından bir vadide akıyor.3-4 metre genişliğindeki vadinin iki tarafında 600 milyon yılda oluşmuş dimdik yükselen kayalar... Titrek sarı-kızıl ışık oyunlarıyla harika bir güzellik.Konuşmak yasak. Bu güzelliği bozacak hiçbir ses istenmiyor. Bu yılbaşı Ürdün'de çöl ve kültür safarisine çıktık. Bir grup arkadaş, antik kent Petra'daydık. Sadece özenle ve gürültü yapmadan atılan adımların hafif hışırtısının müziği...Kıvrıla kıvrıla 2 kilometre böyle geçiliyor.Vadinin sonu, büyükçe bir meydana açılıyor. Efes'in kütüphanesine benzeyen ve dağa oyulmuş olan "hazineye" varılıyor.Meydan da binlerce mumla aydınlanmış.Kelimelerimin yetmediğini düşünürseniz fotoğrafını sunuyorum. Gene çıt yok. Herkes hazırlanmış sıralara oturuyor. Derin sessizlik içinde keman ve flütle muhteşem bir konser...Ne şampanya, ne kahkaha, ne yeni yılı kutlama öpüşmeleri... Sadece derin sessizlikte bu müzik.Sonra... Gene aynı mumlarla aydınlatılmış vadide 2 kilometrelik tırmanış... Adımların hışırtısından başka ses yok...Yeni yılın bilinen danslı, içkili kutlamaları otellerin salonlarında...Sizce birincisinin yanında bu ikinci kutlama yavan kalmıyor mu?Bizim tarihi değerlerimizde de bunlar neden yapılmaz? .. Efes, Bergama, Aspendos, Meryem Ana ve diğer tarih hazinesi coğrafyalarımız sadece hayal gücü ve yaratıcı zekâ eksikliği nedeniyle dışlanıyorlar.Eski Roma'nın hipodromuna da gittik. Gene burnumun direği sızladı. Roma komutanları ve Roma lejyonerleri kılığında Araplar, o dönemi canlandıran savaş gösterileri ve gene o dönemin araba yarışlarını yaptılar.Hipodromun 2 bin yıllık taş tribünleri dolmuştu. Nihayet deniz seviyesinin 418 metre altındaki dünyanın en alçak noktası olan Ölüdeniz veya diğer adıyla Lut Gölü'ne gittik.En büyük otel zincirleri orada da var.Lut Gölü'nde boğulmak mümkün değil. Öylesine yoğun bir su ki, isteseniz de batamıyorsunuz. Siyah şifalı çamuruyla sıvandım. Sarı şortumu görenler, Fenerbahçe'nin yeni siyah futbolcusu dediler. "Siyahi" olmak değil de "FB'li" olmak, her GS'li gibi ağırıma gitti. Elif Şafak, bizim ŞEFFAF ODA' ya ilk kez konuk olacaktı. Onun hakkında okuduklarımın ötesinde bütün konuklar için yaptığım gibi dostlarını arayıp özelliklerini sormuştum.Murat Belge'nin anlatımı şöyleydi:"Ciddidir. Havadan sudan pek konuşmaz. Amerika'dan gelişlerinde bazen arar, yemeğe çıkarız. Hemen lafı edebiyata, siyasete getirir." Gerçekten... Kendini, iç dünyasını ele vermemek onun doğası haline gelmiş.Bugün yayımlanacak ŞEFFAF ODA' nın ikinci kez konuğuydu Elif.Çekimlerinde bir baktım kutunun kapağı aralanmış.Kendinden, duygularından, aşktan, hamilelik sonrası geçirdiği depresyondan söz ediyor. Hatta çok ilginç bir Elif daha çıktı ortaya...Aşkın Nur Yengi'nin şarkılarına mikrofonda eşlik etti. Eliyle tempo tuttu. ELİF-AŞKIN DÜETİ Söyleşi konumuz hamilelik ve doğumdu. Aşkın Nur Yengi ve Elif Şafak, yenilerde doğum yapan iki anne...Elif Şafak, izlenimlerini "SİYAH SÜT" adlı kitabına yazdı.Bu adı şöyle açıklıyor:"Eski nesillerin inancında -sütün çürümesi- diye bir deyim var. Anneannemden duymuştum." Ama Siyah Süt'ün asıl mesajı, beyaz anne sütünden bu kitabı yazmak için mürekkep oluşturmak.Aşkın Nur Yengi de zor bir hamilelik ve zorlu bir hamilelik sonrası dönem geçirmiş.İkisinin de depresyonlu ayları olmuş.Aşkın, 5 şarkıyla bu hamilelik sürecinden kilometre taşlarını seslendirdi.Gerçekten güzel söyledi.Aşkın'a, aşk, evlilik, hamilelik ve bebek sahibi olmak daha da derinlik kazandırmış.Kitapta Elif, içindeki kadınları konuşturuyor...Her biri başka bir Elif Şafak; "Pratik Akıl Hanım, Hırs Nefs Hanım, Saten Şehvet Hanım, Can Derviş Hanım, Anaç Sütlaç Hanım, Sinik Entel Hanım." Elif Şafak'ın içindeki şarkı söyleyen 7. kadına ne isim koysak?Muganniye Hanım mı, Hanende Hanım mı?En iyisi ona bırakmak........................... 2 yeni anne gunericivaoglu@milliyet.com.tr Not: Yer kalmadı. Taha Kıvanç'ın (Fehmi Koru) hakemlik(!!) çağrısı için satırlar salı günü...