Enerji Bakanı Cumhur Ersümer, Mesut Yılmaz ve ANAP kurmaylarının bulunduğu içe dönük toplantıda şöyle diyor:
"İstifa etsem de konuşmam.
Hakkımdaki soruşturma önergesi kabul edilir ya da gensoruyla düşürülürsem, komisyonda, Meclis görüşmelerinde izahat vermem.
Yüce Divan'a gerçekleri anlatırım.
Yargılanırım... Arınır gelirim.
Çünkü... Hiçbir yanlışım yok."
Yakın çevreden dinlediklerim bunlar.
Meclis'e saygısızlıktan değil.
Ersümer gergin.
"Onurunun kırılmış olduğu" gibi bir duyguya sahip.
Ayrıca... "Gerçek anlamda hukuki bir gerekçe olmadığı" kanısında.
"İddianamede suçlanmasıyla kamuoyunda, medyada yükselen tepki dalgalarıyla yargısız infaz yapıldığı" görüşünde.
Mesut Yılmaz ve ANAP kurmayları da Ersümer'le aynı kanıdalar.
Ersümer'e "istifa edemezsin... Kişisel karar veremezsin. Partinin siyasal iradesiyle bakan oldun, aynı siyasi iradeyle kalır ya da gidersin" diyorlar.
"Anavatan'ı yolsuzluklarla içiçe göstermek için bazı odakların çabalarından" kuşkulular.
İddianameye gelince...
"Ersümer'in görevden aldığı üst düzey bürokratlar tarafından suçlandığını, hatta onların bazı ifadelerinin zor kullanılarak alınmış olabileceğini" dile getiriyorlar.
"Ortada bir suç var idiyse, savcı, iddianamede yuvarlak ifadelerle yetinmezdi. Doğrudan Adalet Bakanlığı'na başvururdu.
Başbakanlık'a fezleke çıkarılırdı.
Başbakanlık da dokunulmazlığın kaldırılması ve yargılama istemini, Meclis Başkanı'na iletirdi" diyorlar.
Ve "neden bu yola gidilmedi?" diye soruyorlar.
Hükümet ortağı partilerin liderler toplantısında, Yılmaz bu görüşleri dile getirebilir.
Ancak... Bütün bunlar Anavatan'ın hukuk yorumudur.
Başka partilerin hukuk yorumları ise farklı olabilir.
Örneğin MHP'nin...
Kamuoyu beklentilerine gelince...
Strateji Mori kamuoyu araştırma kuruluna göre; İşte Türkiye'de halkın ilk 2 sorunu:
"1- İşsizlik ve hayat pahalılığı.
2 - Yolsuzluk ve rüşvet."
Yolsuzluk ve rüşvet, daha önceki araştırmalarda da vardı.
Ama... Uzun süre ilk sıralardaki PKK, Güneydoğu sorunu, işsizlik ve enflasyon sıralamasından sonra.
Oysa şimdi, yolsuzluk ve rüşvet, toplumun sorunlar gündeminde birden öne çıkmış.
Neden?
Çünkü toplum, yıllardır yüksek enflasyonda bir denge oluşturmuştu.
Ücretlere, maaşlara ve fiyatlara enflasyon oranında artışlar geliyordu.
Toplumun yaşam düzeyi düşmüyordu.
Ama... Artık bütçe açığı ve borçlanma saadet zinciri koptu.
Deniz bitti.
Krizle birlikte halk, ilk kez bu enflasyonla işsizlik yanığını teninde hissediyor.
Yaşam kalitesi yarı yarıya düştü.
Öfkeden alev alev toplum, "sorumlu"yu buldu.
Yani "hortumlama" diye bilinen yolsuzluk ve rüşvete.
Zaten İtalya'da "Temiz Eller" operasyonunu başarıya ulaştıran da kamuoyu ve medya desteğiydi.
Türkiye bu sürece girmekte.
Beyaz Enerji iddianamesinde Ersümer'in adının geçmesi, böyle bir zaman kesitine rastlaması nedeniyle duyarlık yarattı.
Ne yargıcız ne de savcı...
Ersümer için karar verme mercii de değiliz.
Ama şu çok kritik süreçte Ersümer, Anavatan ve koalisyon ortağı partiler zorlu bir karar vermek zorundalar.
İstifa "suç kabulu" demek değil.
Ekonomi, yeni bir siyaset krizini daha taşıyamaz!