MOSKOVA’da Mesut Yılmaz ile sohbetteyiz. Çok kilo vermiş. Siyasete asla dönmeyeceğini söylüyor. Kafasında bir Türkiye - AB kitabı yazacak. Mehmet Ağar için "DYP’yi toparlar" diyor. Kendi partisi için ise "Pakdemirli gibi bir ağabey gelse daha iyi olurdu" görüşünde...
Lenin’in 1917 Büyük İhtilali’nde işçi lideriyle anlaştığı tarihi çatının altında, ANAP eski lideri Mesut Yılmaz’la bir söyleşi...
Yemek masasında bir süre yan yana oturduk. Çok kilo vermiş.
Sıkı yemek rejimi uygulamış.
Yılmaz yemek rejiminin yanı sıra bir de suskunluk rejimine girmişti.
3 Kasım seçimlerinden sonra ilk kez o gece siyaset konuştu.
Günlerinin nasıl geçtiğini sordum.
"24 saat yetmiyor, sürekli okuyorum" dedi.
Medeniyetler çatışması eksenindeki bütün kitapları getirtmiş, onları okuyormuş.
Peki anılarını yazacak mı?
Şimdilik düşünmediğini söyledi.
Fakat "AB ve Türkiye üzerine bir kitap yazacağım" dedi. Ya siyaset! Dönmeye niyeti var mı? Cevabı: "Kesinlikle hayır. Noktaladım."
ANAP’ın baraj altında kalış nedeni ise Yılmaz’a göre halktan ekonomik önlemler nedeniyle tepki.
Güncel soru:
"Kuzey Irak’ta Türkiye açısından durum nedir?"
Yılmaz Başbakan Yardımcısı ve hükümet ortağı partinin lideri olarak aylardır zaten bu konunun içindeydi.
Cevabı şöyle oldu:
"Hükümet, karar vermekte gecikerek ABD üzerinde tereddütler yaratıyor. Güven unsuru azalıyor. Sonunda Türkiye ister istemez nasıl olsa bu harekât içinde yer alacak. Uzatmak yanlış." Hatta, öncelik almalı.
Yani... Turgut Özal’ın yaptığı gibi daha zorlama olmadan Türkiye’nin kendiliğinden harekete geçmesi mi?
Yılmaz, "Aynen öyle. Gene aktif politika uygulanmalı" dedi. Anımsayalım...
Körfez Savaşı öncesinde Turgut Özal daha Amerika istemeden petrol boru hattını Yumurtalık’tan kapatmıştı. Kendiliğinden kapatmasaydı 48 saat sonra ABD savaş gemileri oradan alınacak petrolü yüklemeye gelecek veya limandan ayrılacak gemileri engelleyecekti.
Petrol ambargosu dayatılacaktı.
Özal’ın refleksiyle böyle bir tatsızlık önlendi. Üstelik Körfez Savaşı koalisyonunda Türkiye sözü geçen bir ülke oldu.
Kopenhag’dan çıkan sonucu ise Yılmaz, "Zaten tarih için tarih bekleniyordu. 12 Aralık’ta beklenen oldu. Tarih biraz daha önceye alınabilirdi" diye yorumladı.
Yılmaz iç politikayı şöyle okuyor:
"AKP tepki oylarını topladığı için böylesine büyüdü. AKP alternatifsiz kalmamalı. Alternatif soldan değil, sağdan olur.
Ağar DYP’yi daha da toparlar, ama ANAP’tan oy alamaz."
Peki ya ANAP ne olacak?
İşte yaklaşımı:
"Mücadele, Ali Talip Özdemir ve Lütfullah Kayalar arasında geçecek gibi görünüyor. İkisi de değerli arkadaşlardır. Ben daha ağabey gibi partiyi kucaklayacak biri olsun diye düşünüyordum. Ekrem Pakdemirli mesela..."
DYP ve ANAP’ın birleşerek AKP’ye alternatif oluşturmaları ufukta göründü mü?
Yılmaz, "Olabilir. Belki ilerde" söylemiyle umutlu olmasa bile kapıyı aralık bıraktı.
AKP - asker ilişkileri! Yılmaz, "Abdullah Gül’ün önüne Yüksek Askeri Şûra’da epeyce irtica nedeniyle ordudan ihraç dosyası koyarlar" iğnelemesini yaparken hafifçe gülüyordu.
Yılmaz, Şarık Tara’nın Moskova Belediyesi için yaptığı 1800 izleyici alabilecek salonları, diğer kültürel ve sosyal modülleriyle görkemli konser sarayının açılışına katılmak üzere Moskova’da. Tara’nın konuğu.
Açılışın Rusya Başkanı Putin ve Moskova Belediye Başkanı tarafından yapılması hadisenin büyüklüğünü ortaya koyuyor.
Böylesine prestijli bir yapının Türk firması tarafından gerçekleştirilmesi onur ve keyif yaşatıyor. Gecenin müzik şöleni ayrı bir nefes kesici boyut. Zaten Lenin’in ihtilal anlaşması yaptığı salonlardan Bajarski Zal’da Tara’nın konuklarına yemeği de bu etkinlik bağlamındaydı.
Daha önceki saatlerde ise ünlü Bolşoy’da, Kuğu Gölü Balesi’ni izledik. Nefes kesiciydi. Bir başyapıtı... Resim, heykel, tiyatro, opera, bale, mimariyi birkaç satırla anlatmak mümkün mü?
Kelimelerle ne kadar dost olursak olalım, çağırdığımızda gelseler bile anlatmakla gene de mümkün değil. Olsa, zaten resim, heykel, müzik, bale, vs. değil, hepsi köşe yazısı satırları olurlardı.
Özay Şendir
“Erdoğan, Osmanlıyı diriltmek istiyor…”
11 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Şaşırtan Çin
11 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Yatırımda yeni şifre: Hızlı nakit
11 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Nükhet Duru: Fırınlanmadan, pişmeden kalıcı olunmaz
11 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Vadeli lider vs. Vadesiz lider: Habemus Papam...
11 Mayıs 2025